İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kısa vadeli borçlanma yoluyla dolar rezervlerini artırmasının, yeni bir kur şoku karşısında TL’nin değerini korumak için yeterli adım atıp atamayacağı konusunda yatırımcı ve analistlerin şüphe duymasına yol açtığını yazdı. Haber Financial Times’ın (FT) ilk sayfasında manşetten yayımlandı. TCMB Nisan ayı başında net döviz rezervini 28,1 […]

Merkezin rezervleri endişe veriyor

İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kısa vadeli borçlanma yoluyla dolar rezervlerini artırmasının, yeni bir kur şoku karşısında TL’nin değerini korumak için yeterli adım atıp atamayacağı konusunda yatırımcı ve analistlerin şüphe duymasına yol açtığını yazdı. Haber Financial Times’ın (FT) ilk sayfasında manşetten yayımlandı.

TCMB Nisan ayı başında net döviz rezervini 28,1 milyar dolar olarak açıklamıştı. Bazı yatırımcılara göre bu seviyenin de yetersiz olduğunu yazan FT’deki haberde, “Kendi hesaplamalarımız, rezervlerin 25 Mart’tan bu yana alışılmadık bir hızla artan kısa vadeli dış borçlanma ve swap işlemleriyle desteklendiğini gösteriyor. Bu swap işlemleri dışarıda tutulduğunda net rezervlerin 16 milyar doların altında olduğu gözüküyor” denildi.

Gazeteye göre analistler Türkiye’nin piyasalarda olası bir krize karşılık verecek finansal savunmasının yeterli olmadığından endişeleniyor.

FT, konuyu Merkez Bankası’na da sorduklarını aktarıyor ve “Merkez Bankası gönderdiği yazılı cevaplarda ilk kez döviz rezervlerinin swap işlemlerinden etkilenmiş olabileceğini ifade etti. Ancak bu işlemlerin tamamen uluslararası normlara uygun bir şekilde yapıldığını da vurguladı” diyor.

Gazeteye konuşan ve adını vermek istemeyen eski bir üst düzey TCMB yöneticisi, rezerve eklenen bu kaynakların kazanılmayıp borç alınan paralar olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu Merkez Bankası rezervlerini artırmanın geleneksel bir yolu değildir.”

Borçlanmada yılbaşından bu yana 26 kat artış

Bloomberg verilerinden TCMB bilançosunu inceleyen FT, 1 Ocak-25 Mart döneminde borçlanmanın 500 milyon doları aşmazken, 8 Nisan’da bu miktarın 13 milyar dolara tırmandığını yazdı.

Haberde “TCMB bu kaynağı, Türkiye’de yerleşik bulunanların paralarını artan bir oranda döviz mevduatlarına yatırması sonrasında Türk bankalarından borç alarak oluşturdu” dendi.

Uğur Civelek: Kırılganlık endişeleri artıyor

Rezervlerdeki azalmayı finans uzmanı ekonomist Uğur Civelek ile konuştuk. Civelek rezervlerdeki azalmanın Türkiye’nin risk yapısını etkilediğini ve kırılganlık endişelerinin büyüdüğünü ifade etti ve ekledi: “Kırılganlık endişeleri büyüdükçe, kurdaki fiyatlama davranışları değişiyor.”

Civelek’in açıklamaları şu şekilde; “Yaklaşık ağustos ayından bu yana kurlardaki artışı bastırmak için Merkez Bankası rezerv kullanmadan Türk Lirası uzlaşmalı döviz işlemleri başlattı. Bunlar rezerv azaltıcı işlem değil. Ama bir yere geldik, özellikle aralık sonrasında kurdaki yukarı yönlü hareketi bastırmak için bunlar yetmemeye başladı. Bir yandan talimatla faizleri geriletmeye çalışıyoruz, bu döviz talebini arttırıyor. Kuru baskılamak için fiziken de döviz satmanız gerekiyor. Biz de merkez döviz satmadı ama gözlem şu, kamu bankaları sürekli döviz sattı. Kamu bankaları dövizi nereden buldu? İşte burada 2 olasılık var, birincisi Merkez Bankası’ndan döviz depo ihalesiyle aldı bunu satışta kullandı ama bir yerde durmak zorunda kalır. Durduğu yerde Merkez Bankası adına döviz satabilir. Şu anda konuşulan bunun yapıldığı ve Merkez Bankası’nın rezervlerinin bu yüzden azaldığı”

Rezervler 2001’den daha kötü durumda

2001 yılında Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının 15 milyar dolar düzeyinde olduğunu söyleyen Civelek bugün yıllık dış finansman ihtiyacımız kabaca 200 milyar dolara çıktığını ifade etti. Civelek şöyle devam etti: “Çünkü hem vadesi gelen borçlar hem de cari açığımız bulunuyor. Mukayese ederken bunun dikkate alınması lazım. 2001’de yıllık ihtiyacın %60’ı vardı. Bugün rezervlerde öyle bir para yok.”