Koronavirüsün meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için bir basın açıklaması yapan Mersin Tabip Odası, kentteki günlük vaka sayısının da 700’ün üzerinde olduğu yönünde bir açıklama yaptı.

Mersin Tabip Odası: Kentte günlük vaka sayısı 700’ün üzerinde

GÜNEY/BİRGÜN

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) hastalığı meslek hastalığı olarak kabul edilsin ve tedbirler acilen arttırılsın diyen Mersin Tabip Odası konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Basın metnini okuyan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr.Mehmet Antmen,"Geçtiğimiz gün toplanan Bakanlar Kurulu pandemi ile ilgili yeni önlemler açıkladı ve biz sağlık çalışanları olarak yeni bir hayal kırıklığı yaşadık" İfadelerini kullandı.

Antmen, "Hükümet salgın yerine algı yönetiminde kararlı olduğunu ve vatandaşları korumaktan ziyade “sürü bağışıklığını” hedeflediğini çok açık şekilde ortaya koymuştur. Oysa son dönemde salgınla mücadelede yaşananlar işimizi bu şekilde gidişatına bırakmanın ne denli tehlikeli olduğunu göstermektedir" dedi.

'GÜNLÜK VAKA SAYISI 700'

Mersin’de günlük pozitif vaka sayısının 700’ün üzerinde olduğunu söyleyen Antmen, "Ambulanslar olguları taşımakta zorlanmaktadır. Hastanelerde mevcut servisler, yoğun bakımlar tam kapasite ile çalışmasına karşın yeni Covid-19 servisleri ve yoğun bakımlar açılması planlanıyor. Sadece Covid-19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden kamusal sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekiyor" şeklinde konuştu

Antmen'in açıklamasının tamamı şöyle:

"Hızlı tanı ve tedavinin hayati önem taşıdığı birçok hastalığın taraması yapılamıyor. İlçe Sağlık Müdürlükleri’nin ve TSM’lerin üzerine yıkılmış olan filyasyon çalışmalarında olgulara yetişilemiyor. Aile hekimleri de isyan halinde. Giderek artan sayıda pozitif ve temaslı olgu izlemine yetişemiyorlar.

'SALGIN KONTROLDEN ÇIKTI'

Salgının kontrolden çıktığı bir dönemde artık maske, mesafe, hijyen demenin bu sorunu çözmediğini anlamalıyız. Salgınla mücadelenin sorumluluğu yalnızca yurttaşa, bireye indirgeyerek bu sorunla baş edilemez. Sağlık sistemimizi çok zorlayan bir noktadayız. Salgının böyle devam etmesi, hasta sayılarının böyle artması durumunda hiçbir sağlık sisteminin yeterli olamayacağı, çökeceği göz önüne alınmalıdır.”

mersin-tabip-odasi-kentte-gunluk-vaka-sayisi-700-un-uzerinde-806861-1.

Antmen, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

1) Genelde Türkiye, özel olarak Mersin’e ait tüm veriler kamuoyu ile şeffaf ve ayrıntılı biçimde paylaşılmalıdır. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulları etkinleştirilmeli ve ile özel önlemler almalıdır. Uzun süredir toplanmayan İl Pandemi Kurulu da acilen toplanmalıdır.

2) Bu verilerin ışığında olgu artışını engellemeye yönelik epidemiyolojik çalışmalarla gerekli tedbirler bir an önce alınmalı ve ilk adım olarak “toplumsal hareketlilik” derhal en etkin biçimde kısıtlanmalıdır. Sahadan alınan verilerin ışığında yapılacak kısıtlama temel, zorunlu ve acil hizmet üreten sektörler dışında çalışma hayatının durdurulması da olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak gerekli bütün önlemler hızla hayata geçirilmelidir. Alınacak önlemler en fazla zarar gören ve görecek dezavantajlı kesimlerin (çalışanlar/dar gelirli, işsiz, yoksullar, kadınlar, çocuklar, engelliler, 65 yaş üstü, sığınmacılar vd) korunmasını sağlayacak ekonomik ve sosyal destek mekanizmalarının oluşturulmasıyla birlikte/eş zamanlı yürürlüğe konmalı ve denetlenmelidir.

3) Salgın mücadelesinde koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinliğini artıracak şekilde organizasyon gerçekleştirilmelidir. Filyasyon çalışmaları epidemiyoloji bilimi ışığında gerçekleştirilmelidir. Bu mücadelede kamunun diğer kaynaklarının da (araç, personel) etkin kullanımı sağlanmalıdır.

4) Salgınla mücadele edebilmek için daha çok merkezde, daha çok sayıda test yapılmalı; pozitif vakaların erken tanınması, etkin biçimde izole edilmesi, temaslıların karantinaya alınması sağlanmalıdır.

5) Hastanede tedavisi gerekmeyen kişilerin izolasyon ve takibi için kullanıma uygun kamu pansiyon, yurt vb. ortamlar ayarlanmalı, bu konuda yerel yönetimlerle iş birliğine gidilmeli, hane içi yayılımın önüne geçilmelidir.

6) Salgın ile mücadelede tüm olanaklar toplum sağlığı yararına kullanılmalı, kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.

7) Covid-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık sorunları ve bu konuda yaşanan sorunlar dikkate alınarak “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli, pandemi dışı sağlık sorunları için başvurulabilecek güvenli alanlar yaratılmalıdır.

8) Sağlık çalışanları yorgundur. Salgın ile en önde, özveri ile mücadele eden sağlık çalışanlarını korumayı öncelemeyen hiçbir ülke salgınla baş edemez. Salgının başından beri yöneticiler tarafından yapılan eşit ve adil olmayan görev dağılımı, eşitsiz ek ödemeler, sosyal ve ekonomik kısıtlılıkların yanında bir de her gün meslektaşlarının ölümüyle moral ve motivasyonu bozulan sağlık çalışanları tükenmiştir. Nitelikli ve yeterli koruyucu ekipmana ulaşmakta zorlanan, gelecek kaygısı taşıyan sağlık çalışanları büyük sıkıntılar yaşamalarına karşın özveri ile çalışmaktadır. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir. Pandemide 12--14 kat daha yüksek bulaş riski taşıyan, hastalanan ve şimdiye kadar 160’dan fazla kayıp veren sağlık çalışanlarının desteklenmesi ve bu olayın ‘meslek hastalığı’ olarak yasalarda yer alması sağlanmalıdır.

Antmen, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Mersin Tabip Odası olarak hem hekim hem yurttaş kimliğimizle, toplum sağlığını en yüksek “ulusal çıkar” ve insani değer olarak görüyoruz. Nihayetinde acilen aklın ve bilimin ışığında açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık, salgın mücadelesini bütüncül olarak ele alan yeni bir salgın politikası oluşturulmasını, geciktirilmemesi gereken, ertelenemez bir görev olarak tespit ediyoruz. Yetkilileri ivedi olarak önlem almaya, sorumluluklarına uygun adımlar atmaya, başta siyasi partiler, milletvekilleri olmak üzere bütün Mersin örgütlü yapılarını (meslek örgütü, sendika, dernek vb) yetkililer üzerinde basınç oluşturmaya, girişimde bulunmaya, çağırıyoruz."