Rakka’ya kimlerin gireceğine dair yaşanan kriz ve sonrasında Tabka’da ABD tarafından düşürülen Suriye jetinden de anlaşılacağı üzere mesele kentin IŞİD’den temizlenmesi değil. Şayet amaç IŞİD ile mücadele olsaydı Suriye devleti ve müttefikleriyle hareket edilir, birlikleri vurulmaz, jetleri düşürülmezdi.

Peki nedir sorun o halde? Bütün mesele IŞİD sonrası Rakka’nın ve Suriye’nin nasıl bölüşüleceğiyle ilgili.

Fırat’ın Gazabı adı verilen Rakka operasyonu Suriye’nin geleceğine dair tabloyu büyük ölçüde netleştirecek. Washington ve Moskova’nın başını çektiği cepheler arasındaki kriz de bu tablodaki paylaşımla ilgili olarak netleşecek. Trump, NATO’daki müttefiki Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen YPG’nin ana bileşeni olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni partner seçti. Ağır silahlarla donatılan YPG’nin öncülüğünde kontrollü bir şekilde IŞİD’in İslam Devleti’nin başkentine ilerleyen ABD, Rusya da dahil kendi belirlediği aktörlerin dışında hiçbir gücün kente yaklaşmasına müsaade etmiyor.

Batı Suriye’yi bir şekilde Rusya’ya kaptıran ABD, zengin petrol rezervlerinin olduğu Doğu Suriye’yi kimselere kaptırma niyetinde değil. Fırat Nehri üzerine kurulu Rakka ve Deyr Zor, IŞİD’in elindeki Irak’ın petrol havzası Musul kenti ile birlikte bölgenin en büyük petrol potansiyeline sahip. ABD koordinasyonundaki SGD kuzeyden kente ilerlerken, Rusya destekli Suriye birlikleri ise güney-güneybatıdan kente ilerliyor. Bu ilerleyişi gören ABD, Tabka’nın güneyinde Suriye savaş uçağını düşürerek Şam ve müttefiklerine açık bir gözdağı vermiş oldu.

ABD’nin Suriye birliklerini vurması yeni değil, aylardır Palmira üzerinden kente yaklaşan Suriye güçlerini havadan vuruyor, kente yaklaştırmıyor. Sadece Suriye birliklerini değil üstelik, Irak üzerinden Suriye sınırına yığılan İran destekli Şii Haşdi Şabi birliklerinin de Rakka’ya yaklaşmasına izin vermiyor. Haşdi Şabi’ye de Suriye ordusuna da benzer şekilde “dur” diyen ABD, “buralar bende sorulur” havasında.

•••

Fotoğrafın bütününe bakmadan Ortadoğu’daki herhangi bir gelişmeyi anlamak mümkün değil. Günlük olarak düşen mevziler, köyler, kasabalara bakarak Suriye denklemi anlaşılmaz. Suriye gibi kaygan bir siyasal iklime sahip ülkede ittifaklar, mevziler, cepheleşmeler anlık değişebiliyor. Aktörler bir cephede birbirileriyle savaşırken, bir diğer cephede yan yana düşebiliyor. Tıpkı IŞİD meselesinde olduğu gibi.

Görünürde IŞİD ortak düşman. Bütün aktörler IŞİD’e karşı. Ancak ortak düşman dışında taraflar birbirilerine karşı da savaşıyor. Rusya ve ABD birbirlerine karşı sıcak bir çatışmanın içine girmeseler de vekilleri üzerinden büyük bir kapışma içerisinde. ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, İran, Hizbullah, Kürtler, Şii Milisler, Haşdi Şabi, IŞİD, Nusra, ÖSO, Ahraruş Şam ve onlarca Selefi cihatçı yapı daha. Hepsi Suriye’de pay kapma peşinde.

Suriye fiili olarak beş parçaya bölünmüş durumda. Her aktör kendisine düşen parçada tahakkümünü sağlamlaştırma arayışında. Batıda Rusya ve İran destekli Suriye devleti, Kuzey ve Kuzeydoğu’da ABD destekli YPG/PYD, kuzeydeki Kürt kantonlarının arasında Türkiye destekli ÖSO, Kuzeybatı’da Hatay sınırındaki İdlib ile güneyde Ürdün sınırındaki Dera’da Katar-Suudi Arabistan ve Türkiye’nin desteklediği cihatçılar ve son olarak doğuda Irak sınırındaki çöl bölgesinde IŞİD var.

Astana’daki “çatışmasızlık bölgeleri” ilanının ardından denge Rakka-Deyr Zor’a kaydı. Suriye ordusu, SGD ve IŞİD Rakka çevresinde burun buruna. Bu denklem içerisinde Suriye uçağı YPG’nin aldığı köyü mü vurdu, yoksa köy IŞİD’in kontrolündeki bölgede miydi tartışmalarının bir karşılığı olmuyor.

•••

İslam devletinin merkezi Rakka alındıktan sonra ne olacak, Suriye nasıl dizayn edilecek? Soruların yanıtı belirsiz. Suriye’yi daha uzun bir belirsizliğin beklediği aşikâr. Bütün senaryolar da bu belirsizlikten türüyor. SGD güçleri Rakka’nın beklendiğinden de erken kurtarılacağını açıkladı. Sonrası malum?

Kürtlere mi verilecek?: Kürt güçlerinin mevcut haliyle bir Arapların yoğun olarak yaşadığı Rakka’yı elinde tutmasının imkânı yok. Buna bölge dinamikleri de izin vermez. Kürtlerin Rakka’yı kontrollerinin altında tutması başka sorunların kapılarını aralayacaktır.

Arap güçlerine mi teslim edilecek?: Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bünyesinde hatırı sayılı Arap unsurlar da var. Ve operasyonda da bu unsurlar özellikle ön plana çıkarılmak isteniyor. En olası çözüm yolu olarak kentin yerel Arap unsurlar tarafından yönetilmesi olarak göze çarpıyor.

Suriye’ye mi verilecek?: Şimdilik en olmayacak senaryo olarak göze çarpıyor. ABD’nin Rakka’yı Suriye’ye verme gibi bir niyeti yok. Şayet öyle olsa operasyona Suriye ordusunun katılmasına, kente girmesine müsaade ederdi. Şimdilik bu seçenek devre dışı!

ABD mi yerleşecek?: ABD’nin Rakka’da kendi kara gücüyle uzun süreli bir işgalde bulunması başına Irak, Afganistan örneklerinde olduğu gibi yeni sorunlar açacaktır. Ancak bir Arap-Kürt ittifakı üzerinden kenti kendi denetiminde tutabilir.

Modellerden model beğen!

Rakka’dan başlayacak dizayn Suriye’nin bütününü etkileyecek. Yirmi birinci yüzyılın en kirli paylaşım ve egemenlik kapışmasına sahne olan Suriye’ye verilecek dizayn da sadece bu ülkeyi değil zincirleme olarak bütün bir bölgeyi etkileyecek. Emperyalistlerin eliyle gelecek değişimin ne bölge halklarının ne de devletlerinin hayrına olmayacağını yakın siyasi tarih göstermiştir. Saflar tutulurken de, ittifaklar kurulurken, emperyalistlerle iş tutulurken de bu noktanın dikkate alınmasında yarar var.