Gazeteciler genellikle parayla pulla değil “gazla” çalışırlar. Yapılan haber, röportaj, çekilen fotoğraf, yazılan bir köşe yazısı için “bravo, çok güzel, aferin, maşallah” gibi övgü cümleleri gazeteci için yeter de artar bile… Bu yolun en üst noktasını da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verdiği ödüller oluşturur.

2014 yılının Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri önceki akşam İstanbul’da The Marmara Oteli’nde yapılan büyük bir törenle kazananlara verildi.

Toplantının açılış konuşmasını TGC Genel Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Olcayto Türkiye’de gazeteciliğin ne halde olduğunu şöyle vurguladı:
-Günümüzde her alanda sansür, otosansür, halkın haber alma hakkını engelliyor. Haberlere konan yasaklamalar halkın bilgilenme hakkını ortadan kaldırıyor. Ülkede yayınlanan cicili bicili gazeteler, dergiler, çok sayıda televizyon kanalının olması basın özgürlüğü anlamına gelmiyor!

Turgay Ağabey’in en vurucu cümlesiyse Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından bulunduğu yer ile ilgili olanıydı:
-Türkiye 154. sırada yer alıyor! Buna da şaşırmamak gerekiyor.

Gelelim ödüllere…

Bu yıl cemiyet “Köşe yazısı” dalında ödül vermedi! Bunun bir kere altını çizelim!

Diğer ödüllerin en önemli yanı çok genç gazetecilerin çok başarılı işler yapmış olmalarıydı. Hepsi ödüllerini alırlarken yaptıkları konuşmalarla da ödülü hak ettiklerini gösterdiler.

Gençlerin ortak çizgisi gazeteciliğin değerinin yükselmesi konusundaki heyecanlarıydı.

İsmail Saymaz sadece ödül aldığı Berkin Elvan cinayetindeki kayıp görüntüleri ortaya çıkaran çalışmasıyla değil, bütün haberleri aynı etki gücüne sahip bir gazeteci olarak mesleğimizin yüzünü ağartıyor.

Haber Türk gazetesinden Güngör Karakuş, Göztepe eski SSK yeni Eğitim Araştırma Hastanesinde doktorlukla ilgisi olmayan Ali Hakan Yılman’ın Acil Servis’te çalışmasını haberleştirdi. Ödülünü alırken Türkiye’ye özgü bir olayı da açıkladı:
-Bakanlık bu şahısla ilgili hiçbir işlem yapmadı. Ama sahte doktor beni arayarak ‘ödül almışsın, kutlarım’ dedi!

Ö
dül alan genç gazeteciler arasında BirGün Yazı İşleri Müdürü Barış İnce de bulunuyordu. BirGün 27 Kasım 2014 tarihli 1. sayfasıyla ödüle değer bulundu. Barış ödülü alırken kısa bir konuşma yaptı:
-Biz kağıda değer kazandırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden de çok tepki çekiyoruz. En fazla da iktidar çevrelerinden… Manşetlerimiz beğeniliyor. Gezi zekâsı deniliyor. Bilmiyoruz. Belki bir avantajımız var. Mesela Bilal! Ama şu da var. Yazarımız Seray Şahiner, Bilal’e ileri zekâlı dediği için yargılanıyor!

Ödül töreni sonrasında konuştuğum kıdemli gazeteciler en çok Barış İnce’nin konuşmasını beğenmişlerdi. Ben de onlara katılıyorum.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödül Töreni ve ödül alan genç gazetecilerin meslek tutkuları umut verdi.

Gençlerin sadece ödüller ile değil meslek kuruluşlarının yönetim kademeleriyle de anılmaları bu umudu daha artıracaktır.