Google Play Store
App Store

Anıl Ataş Meslek odaları tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2017’de yayımladığı “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği” ile ilgili açılan ve odaların lehine sonuçlanan davanın kararları, aylar sonra ancak geçtiğimiz gün yönetmelikte yapılan değişikliklerle işleme alındı. Konuyla ilgili BirGün’e konuşan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül, yapılan değişikliklerin açılan davanın ana unsurlarını dikkate almadan, sadece […]

Meslek odaları lehine verilen karar aylar sonra işleme alındı
Anıl Ataş

Meslek odaları tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2017’de yayımladığı “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği” ile ilgili açılan ve odaların lehine sonuçlanan davanın kararları, aylar sonra ancak geçtiğimiz gün yönetmelikte yapılan değişikliklerle işleme alındı.

Konuyla ilgili BirGün’e konuşan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül, yapılan değişikliklerin açılan davanın ana unsurlarını dikkate almadan, sadece çevresinden dolaşan düzenlemelerden ibaret olduğunu belirtti. ‘Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ ile başlayan sürecin büyükşehir belediyelerinin kendi imar yönetmeliklerini yapma yetkisiyle ile birlikte kaotik bir hal aldığını söyleyen Kargül, “Asıl değişmesi gereken noktalar ‘İstanbul İmar Yönetmeliği’nde değişmeyen noktalar olarak yer aldı. Bu yetki karmaşası uygulamada çok fazla problemi beraberinde getirecek. Tepeden inme olan bu kararlar özellikle uygulama mekanizmalarını tıkamaktadır” dedi.  Kargül, “Meslek odaları, hatta ilçe belediyeleri sürecin dışında bırakılmıştır. Kentin asıl problemleri olan kamusal mekânlara yönelik değişiklikler gerçekleşmemiştir. Parklar 19. maddede belirtildiği üzere yapılaşmaya açık. Bu durumun tekrar değerlendirilmesi ve sürecin katılımcı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir” ifadelerinde bulundu.

Kargül’ün yanı sıra Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen, yapılan düzenlemelerin kazanılan davanın gereğini yerine getirebilmek için ‘kitabına uydurmak’ amaçlı ufak tefek değişikliklerle yapıldığını söyledi. Önceden büyükşehir belediyelerinin kendi yayınladıkları imar yönetmeliklerinin olduğundan bahseden Köymen, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013 yılında yaptığı düzenlemelerle imar yönetmelikleri bakanlık üzerinden çıkmaya başladı. Sonrasında 2017 yılında yaptıkları planlı alanlar imar yönetmeliğinde de dava açmıştık. Bu süreçte büyükşehir belediyeleri kendi imar yönetmeliklerini de yapmıştı. Ama burada da bazı maddelerin değişmemesi koşuluyla belediyeler kendi imar yönetmeliklerini yapabilir demişlerdi. Bizim de dava açtığımız maddelerin çoğunluğu da bu ‘değişmemesi gereken’ maddelerdi” dedi.

“Yeşil alanların altının otopark olarak kullanılmasıyla ilgili, yapılaşma yoğunluğunu arttıran birtakım düzenlemeler vardı, bunlarla ilgili itirazımız vardı. Açtığımız dava sonucunda da birtakım maddeleri iptal edilmişti, yayınlanan düzenleme de iptal edilen bu maddelerle ilgili” diyen Köymen, mimarların telif haklarını baypas eden kısımların değişmemesiyle ilgili olumsuzlukların devam ettiğini belirtti. Yapı ruhsatlarında proje müelliflerinin imzasının olmamasıyla ilgili açtıkları bir başka davayı daha kazandıklarını, ancak yapılan revizyonda bunla ilgili düzenlemelerin olmadığını söyleyen Köymen, “Aslına bakarsanız köklü bir düzenlemeden bahsedemiyoruz. Yapılan düzenlemenin kazanmış olduğumuz davanın gereğini yerine getirebilmek için ‘kitabına uydurmak’ amaçlı ufak tefek değişikliklerle yapıldığını söyleyebiliriz. Bu süreç için gerekli mücadeleye devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.