İşçiler, yaşanan büyümeden payını almak istiyor. Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ise yüzde 6,4 zam teklif etti. Bu teklif ile MESS, işçinin öfkesini ve tepkisini sağlamlaştırmış, mücadele kararlılığını artırmış durumda

MESS, işçiye ya açlıktan ya da  iş cinayetlerinden öl diyor!

Konuk Yazar: Nuran Gülenç nurangulenc@gmail.com

Bir kez daha gözler metal işçilerinde. Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları tarafından 130 bin metal işçisi adına Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yürütülen grup toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinden sonuç çıkmadı. Arabulucu süreci de tamamlanıp, resmi arabulucu raporları sendikalara ulaştı. Önümüzdeki günler çok hızlı gelişmelere gebe görünüyor. Grev kararları ve uygulaması için geri sayım başladı.

OHAL koşullarında, grev yasaklarının gölgesinde bir toplu pazarlık süreci işliyor. AKP, bir buçuk yıldır devam ettirdiği OHAL sürecinde beş işyerinde 24 bin 200 işçinin grevini yasakladı. OHAL’de greve izin vermeyeceğini de en tepeden ilan etti.

Bu sözleşme süreci en fazla üyeye sahip olan Türk Metal için kritik öneme sahip. Metal fırtınadan canı oldukça fazla yanan Türk Metal, itibar ve güven toplamanın derdinde. Anlaşılan, o günleri bir daha yaşamak istemiyor. Üyelerinin basıncı ile alışık olmadığımız şekilde geleneğinde olmayan eylem ve etkinlikler düzenliyor. Sermaye ile sıkı fıkı ilişkileri içinde kendini var etmiş, icazet sendikacılığı yapan bir yapının sınırlarının nereye kadar olacağını ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.

Birleşik Metal-İş geri adım atmıyor
Birleşik Metal-İş Sendikası ikinci büyük sendika, Maden-İş’ten gelen mücadeleci bir sendikal geleneğin mirasçısı. Ülkenin içinden geçtiği karanlık günlerde bile, anti-demokratik uygulamalara ve baskılara rağmen mücadeleci geleneğinin hakkını vermeye çalışan bir sendika. MESS grup toplu iş sözleşmesi sürecinde de net bir tutum sergiliyor. Olası bir grev yasağına karşı alacağı tutumu açıklamış durumda. “Eğer hükümet, Anayasa’ya aykırı bir şekilde grevimizi yasaklarsa, yasağı tanımayarak greve devam edeceğiz” diyor. İlk kez yapmayacaklar bunu! 2017’nin başında OHAL koşullarında, hükümetin EMİS grevini yasaklamasına rağmen grevlerini devam ettiler ve mücadeleden zaferle çıktılar. Görünen o ki, Birleşik Metal-İş olası grev yasağına karşı daha önce attığı adımın gerisine düşmeyecek.
Çelik-İş bu süreçte en az sesini duyduğumuz sendika, Türk Metal ile benzer reflekslere sahip olan sendika Türk Metal’le yapmış oldukları zımni mutabakatı, kısa bir süre önce imzaladıkları protokolle yazılı hale getirdiklerini ve birlikte hareket edeceklerini açıkladılar. Böylece Türk Metal’in arkasından gideceklerini ilan etmiş durumdalar. O nedenle gözler şimdi iki büyük sendikaya çevrilmiş durumda.

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) köklü, hükümetlere bakan vermiş, başbakan ve Cumhurbaşkanı çıkarmış, hükümetler üzerinde etkin bir sermaye örgütü. Böylesine güçlü ve baskın bir sermaye örgütü ile yapılan sözleşmenin tüm işkollarında dikkatle izlendiği biliniyor. Ülkemizde ulusal bir toplu sözleşme düzeni yasal olarak tanımlanmamış olsa da, metal sözleşmelerinin diğer işkollarında yürütülen grup sözleşmeleri için emsal oluşturduğu biliniyor. O nedenle MESS ile yürütülen grup toplu pazarlığı çetin geçmektedir.

Toplu pazarlıkta son durum
Sendikalar yıllar içinde işçilerin ücretlerinde yaşanan gerilemeyi bu dönem telafi etme derdindeler. İşçiler ellerine geçen 1900-2000 TL civarlarındaki ortalama net ücretle geçinemiyor. Ülkede enflasyon iki haneli rakamlarda tırmanışa devam ediyor, diğer tarafta ülkenin büyüme rakamları açıklanıyor, bir de üstüne 2018’in başı itibarı ile iğneden ipliğe her şeye gelen zam var. Hal böyle olunca, işçiler patronlardan büyümeden payını, alınterinin karşılığını istiyor.
Haksız değiller elbet, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Serkan Öngel’in yapmış olduğu çalışmaya göre, metal sektörüde, sektörün lokomotifi otomotiv sektörü de büyümeye devam ediyor. 2015 yılının ocak ayında metal sektörünün ihracat içindeki büyümesi yüzde 34 iken bu oran Kasım 2017 tarihinde yüzde 45’e çıkmış. Kasım 2015 tarihinde ise bu oran yüzde 40,5 düzeyinde. Benzer bir durum otomotiv sektörü için de söz konusu. 2015 yılında, otomotiv sektörü yan sanayi ile birlikte ihracatı, toplam ihracatın yüzde 11,7’sini oluştururken, bu oran Kasım 2017 tarihinde yüzde 15,9’a yükselmiş. Kasım 2015 için söz konusu oran yüzde 13,7 idi. Metal sektörünün ihracat içindeki payı Ağustos 2017’den beri bir yükselişte.

Veriler ortada, işçiler yaşanan büyümeden payını almak istiyor. Verilen tekliflerde de bu görülüyor. Türk Metal’in yüzde 38 ve Birleşik Metal’in yüzde 30,5’lik teklifine karşılık, MESS yüzde 3,2 ile başladığı ücret teklifini yüzde 6,40’a çıkartarak uzlaşma niyeti olmadığını ortaya koymuş durumda. Sosyal ödemelere de yıllık yüzde 12,8 teklif getirdi. Arada dağlar kadar fark var. Bu teklif ile MESS işçinin öfkesini ve tepkisini sağlamlaştırmış, mücadele kararlılığını artırmış durumda.
Bu sözleşmenin uzlaşmazlık noktaları sadece ücret noktasında değil. MESS’in üç yıllık sözleşme ısrarı, idari maddelerle kazanılmış bir çok haklardan geri adım talebi, ikramiye gibi kazanılmış haklardan taviz beklemesi, esneklik uygulamalarının yaygınlaşması isteği uzlaşılamayan noktalar arasında.

MESS, İSİG konusunda işbirliğine kapalı
MESS Grup Toplu iş sözleşmesinde öne çıkan tartışmalar, ücret ve yürürlülük süresi üzerine. Ancak Birleşik Metal-İş’in uyuşmazlık tutulan 63 maddesi içinde en az onlar kadar önemli maddeleri bulunuyor. Bunlardan biri de İSİG maddesi. İş kazalarının ve cinayetlerinin durmaksızın devam ettiği ve İSİG Meclisi’nin 2017 yılında işçi cinayetlerinde ölen işçi sayısını 2006 olarak açıkladığı ortamda, sendika işçilerin çalışma ortamlarında çok önemli değişiklik yaratacak, işçilerin yaşam kalitesinin yükseltecek bir maddeyi MESS’e teklif etti. Sendika işyerlerinde denetim/inceleme hakkı istiyor. Öneri şöyle düzenlenmiş “Sendika tarafından yetkilendirilen kişiler, en az yılda bir defa işyerinde işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik periyodik kontrolleri gerçekleştirir. Ayrıca yaralanmalı ve ölümlü kazlar ile meslek hastalıklarının ortaya çıkması nedenleriyle sendika işyerinde inceleme yapma hakkına sahiptir”.

Birleşik Metal-İş bir süredir yürüttüğü ve 15 tekil işyerinde toplu sözleşme maddesi haline getirmiş olduğu işyerinde teknik inceleme yapma hakkını 30 işyerinin bulunduğu MESS toplu iş sözleşmesiyle de teklif etmiş durumda. Yapılan 60 günlük müzakere ve arabuluculuk aşamasında MESS, işçilerin işyerlerinde yaralanması hastalanması hatta ölmesini engelleyebilecek bir madde de ayak diretiyor.

Birleşik Metal-İş’in 2017 yılında yapmış olduğu üye kimlik araştırmasında, sendikanın üyesi her iki işçiden biri çalışma hayatı boyunca iş kazası geçirmiş. Birleşik Metal bu alanda pek örneği olmayan bir çalışmayı başlattı. İşyerlerinde işçi temsilcileri, işyeri İSG uzmanı ve sendika uzmanları tarafından yapılan bu çalışmaya karşı çıkmanın, kabul etmemenin hiçbir meşru zemini olmasa gerek. Olsa olsa bu işçi hayatına işveren örgütü MESS tarafından verilen kıymetin göstergesi olur.

Önümüzdeki günler sıcak mücadelelere sahne olacak. İşçiler bu dönem mücadelede kararlı. MESS ise OHAL’i fırsata çevirme derdinde. Bize de düşen görev ise, böylesine önemli bir mücadelede metal işçilerin yanında olup, insan onuruna yaraşır bir ücretle ve sağlıklı ortamlarda çalışması için saf tutmaktır.