Metin Külünk, İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldı: "Eğitim müfredatındaki tüm izleri silmeliyiz"
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi'ni hedef gösteren AKP'li Metin Külünk, "Sözleşmenin izlerini taşıyan eğitim müfredatındaki tüm izleri silmeliyiz" dedi.
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gecede aldığı kararla feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı.
Eğitim müfredatında sözleşmenin izleri olduğunu savunan Külünk, ayrıca LGBTİ+ karşıtı mitingle ilgili paylaşımlar da yaptı.
Külünk, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ile çıktığımız İstanbul Sözleşmesi'nin izlerini taşıyan eğitim müfredatındaki tüm izleri silmeliyiz" ifadelerini kullandı.
LGBTİ+'ları hedef gösteren Külünk, ilahiyat fakülteleri, felsefe, sosyoloji ve psikoloji bölümlerinin çalışma grubu kurması tavsiyesinde bulundu.
Külünk ayrıca, "YÖK üniversitelerde LGBT dayatmasının öğrenci kulüpleri üzerinden meşrulaştırılmasına asla izin vermemeli. Her YÖK mensubu ve üniversite rektörü kendi ailesi ve çocuğunun değerlerimizi gözünün önüne getirerek ülkemizin evlatlarının değersizleştirilmesine izin vermemelidir" ifadelerini kullandı.
Sayın CB’mızın güçlü iradesi ile çıktığımız İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN izlerini taşıyan EĞİTİM MÜFREDATINDAKİ tüm izleri silmeliyiz.
— Metin KÜLÜNK (@mkulunk) September 18, 2022
***
NE OLMUŞTU?
Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararının, 20 Mart 2021'de Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarafından feshedildi.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin de olduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu, barolar ve kadın örgütü Danıştayda çok sayıda dava açtı.
Danıştay 10. Dairesi, açılan davalarda yürütmenin durdurulması istemlerini reddetmiş, iptal istemlerini ise duruşmalı olarak ele almıştı.
Duruşmalarda, Danıştay Savcısı, "Bir işlem hangi usule uygun tesis edilmişse aynı usule uyularak feshedilmesi gerekmektedir. TBMM'nin uygun bulma kanunuyla yürürlüğe giren bir anlaşmanın feshi ancak TBMM'nin uygun bulma kanunuyla kaldırılması kararı ve cumhurbaşkanının uygun bulmasıyla yürürlükten kaldırılacaktır. Sadece cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez" görüşünü dile getirerek, işlemin iptaline karar verilmesini istemişti. Danıştay ise gruplar halinde görülen duruşmalar sonucunda sözleşmenin iptaline ilişkin başvuruları reddetmişti.