Google Play Store
App Store

MHP’nin, “Bahçeli’nin talimatı ile” vazgeçtiği Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Suçu ve suçluyu övme” davasının iddianamesi, Ekim 2024’te TBMM’de başlayan ve “Silah bırakma” çağrıları ile devam eden sürece ayna tutuyor. Ekim 2024’teki Meclis konuşmasında, “Öcalan’ın Meclis’te konuşması” çağrısını yapan Bahçeli’nin Genel Başkan olduğu MHP’nin Şubat 2022 tarihli şikayet dilekçesinde, “Demirtaş neden içeride?” diye soran Kılıçdaroğlu’nun, “Suçluyu övdüğü” iddia ediliyor.

MHP için “Dün dünde kaldı”: Kılıçdaroğlu iddianamesinde neler var?
Mustafa Bildircin
Mustafa Bildircin
mustafamertbildircin@birgun.net

MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ile İsmail Faruk Aksu 5 Şubat 2022’de, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmalar ve açıklamalar ile Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına yönelik haberler delil gösterildi. MHP yöneticileri, “Kılıçdaroğlu’nun zincirleme şekilde suç ve suçluyu övdüğünü” ileri sürdü.

Dilekçelerin ardından hızlıca iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. MHP’li Yıldız, Yönder ve Aksu iddianamede, “Müşteki” sıfatıyla yer aldı.

TALİMAT BAHÇELİ’DEN

MHP, Şubat 2022’de sunduğu dilekçe ile davaya dönüşen şikayetinden, Nisan 2025’te vazgeçti. Kılıçdaroğlu hakkındaki şikayetini geri çeken MHP, talimatın bizzat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldiğini açıkladı. Açıklamada, Bahçeli’nin MHP’nin TBMM Grup Toplantısı’ndaki, “Terörsüz bir yüzyılın çatısını gönüllerin birleşmesiyle örmenin amacındayız. Temkinli ve ihtiyatlı iyimserlikle devletimizin kutlu varlığına hiçbir halel getirmeyecek hakkaniyetli mücadelede inşallah çıta yükselteceğiz. Fedakarlık ise isteneni yerine getireceğiz” sözlerine atıf yapıldı. Bahçeli’nin, “Şikayetin geri alınması” için talimat verdiği belirtildi.

BUGÜNE AYNA TUTAN DİLEKÇE

MHP’nin vazgeçtiği davanın şikayet dilekçesinde yer alan detaylar, Ekim 2024’te TBMM’de başlayan, İmralı ziyaretleri ile devam eden ve “Çözüm süreci” olarak adlandırılan süreçte yaşananlara ayna tuttu. Dilekçede, Kemal Kılıçdaroğlu’nun farklı tarihlerde, başta Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamalar, konuşmalar ve haberler delil olarak gösterildiği öğrenildi.

Dilekçe ve iddianamede Kılıçdaroğlu’nun 20 Haziran 2019’da bir gazeteye Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği röportajda Demirtaş’ın “Ben Kürdistan dediğim için yargılanıyorum Sayın Binali Yıldırımın’ın da benim yanımda olması gerekirdi” sözlerine ilişkin, “Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızın Ekrem Bey’e ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip, ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar” yorumu da “Suç” olarak nitelendirildi. İddianamede öte yandan Kılıçdaroğlu’nun, “Ne işi var Selahattin Bey’in hapiste? Kaldı ki hiçbir siyasetçi siyasi düşüncelerinden dolayı hapse atılmamalı” sözlerine de yer verildi.

“İKİ YÜZLÜ TUTUM”

MHP’nin tutumuna yönelik değerlendirmelerde bulunan CHP kaynakları, “İçinde bulundukları çelişkiyi topluma anlatmakta zorlanıyorlar. Bu hamle de onları çelişkiden kurtaramayacak” dedi. MHP’nin, CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Demirtaş ile ilgili sözlerini, “Suçluyu övme” olarak değerlendirmesinin sürpriz olmadığını belirten CHP kaynakları, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O gün şaşırmadığımız gibi bugün de şikayetten vazgeçilmesine şaşırmıyoruz. CHP olarak Kürt sorununa tarihsel olarak en tutarlı yaklaşan siyasi partilerden biriyiz. Dün ak dediğimize bugün kara demiyoruz. Kürt sorununu inkar etmiyor, çözümün adresi olarak TBMM’yi işaret ediyor ve şeffaflık istiyoruz. Öcalan’ı Meclis’e davet edenlerin, Demirtaş ile ilgili, ‘Neden içeride?’ diye soranları terörist ilan etmesini ciddiye almıyor, halkımızın da bu ikiyüzlülüğü gördüğünü biliyoruz.”