Muğla’nın Milas ilçesinde LİMAK ve IC İÇTAŞ şirketlerinin ortaklığı ile faaliyet gösteren termik santrallere karşı mücadele eden bölge halkı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “Kendimizden ve köyümüzden vazgeçmeyeceğiz, toprağımızı, tarihimizi, anılarımızı, kültürümüzü terk etmeyeceğiz” denildi.

Milaslı köylüler: Kendimizden, köyümüzden vazgeçmeyeceğiz

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Muğla’nın Milas ilçesinde LİMAK ve IC İÇTAŞ ortaklığı ile kurulan Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş tarafından faaliyet gösteren Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerine karşı bölge halkı uzun yıllardır mücadele ediyor.

Geçtiğimiz günlerde şirket tarafından, 2020 yılında santrallerin yaptıkları çalışmalardan açıklaması sonrası İkizköy Çevre Komitesi ile Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklama KARDOK Başkanı Hasan Yorulmaz ve İkizköy Çevre Komitesi adına Necla Işık tarafından yapıldı.

Açıklamada, bölge halkının mücadelelerine devam edecekleri belirtilirken, “İkizköy’ün suyu için mücadele ettik. Özelleştirme ile yöremizdeki baraj ve yeraltı sularının kullanım hakkını da devletten alan şirket; bizleri Covid-19 salgınının ve kurak yaz günlerinin ortasında defalarca bir hafta 10 gün sürelerle susuz bıraktı. Santralin deposu yüzde 90 dolmadan köyümüze su veren hattın vanasını açmadı. Depoyla köy arasındaki 2,5 kilometrelik taşıma hattındaki sık sık patlayan boruları değiştirmeyip işkenceyi uzattı. Biz de ‘su hakkı yaşam hakkıdır’ diye yola çıktık; yapılan adaletsizliği, hukuksuzluğu kamuoyuna duyurduk; yetkilileri göreve çağırdık. Şirket şimdilik geri adım atmış olsa da, su sorunumuz hala adil ve kalıcı biçimde çözülmedi. Suyumuzu bir kamu hizmeti olarak, doğrudan ilgili kamu kuruluşu olan belediyenin tesislerinden alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” denildi.

milasli-koyluler-kendimizden-koyumuzden-vazgecmeyecegiz-837177-1.

Son olarak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2017 yılında, kömür madeni için kamulaştırılan Işıkdere mahallemizde kalmış yüzlerce zeytin ağacına sahip çıktık. Zeytin Kanununa göre sahibi bile olsanız zeytin ağacını kesemezsiniz. Evet, biz bunu belki yeni öğrendik. Ama öğrenir öğrenmez de, Şirket’in karşısına dikilip zeytin ağaçlarını bilgisizliğimizi ve ekonomik zorluklarımızı kullanarak Kanuna aykırı biçimde köylümüze kestirme çabalarını boşa çıkardık. Bundan sonra da tek tek tüm ata yadigarı zeytin ağaçlarımıza sahip çıkacağız. Ayrıca Şirket’in iddia ettiği gibi; o Maden alanından sökülüp başka yerde yeniden dikilen ve zeytin veren tek bir zeytin ağacı görmedik. O Şirket’ten bir litre zeytinyağı alıp yemedik; yiyen tek bir köylüye de rastlamadık. İnsan onuruna yakışır bir yaşam için yan yana geldik, dernek kurduk: Maalesef bizim Milas İkizköy’de yaşadığımız çevre katliamları ne ilk ne de son. Bunun uzun soluklu bir mücadele olduğunu bilerek, yasal haklarımızdan eksiksiz yararlanabilmek, birlikten doğacak gücümüzle doğa ve yaşam mücadelemizi sürdürebilmek için, İkizköy Çevre Komitemizin ardından bir de ‘KaradamKaracahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme Ve Dayanışma Derneği’ adı altında bir araya geldik. Biz de bu dağlara, bu derelere, bu ormanlara, bu ağaçlara benziyoruz... Kendimizden ve köyümüzden vazgeçmeyeceğiz, toprağımızı, tarihimizi, anılarımızı, kültürümüzü terk etmeyeceğiz. Kamuoyuna, kardeş yaşam/doğa savunucularına ve tüm duyarlı insanlarımıza saygıyla duyururuz.”