Validebağ Korusu’nun millet bahçesine dönüştürülmek istenmesine tepki gösteren Validebağ Gönüllüleri, “Ağacıma, doğama, yeşilime dokunma” dedi.

Millet bahçesi değil, koru: Ağacıma, yeşilime, doğama dokunma

MERAL DANYILDIZ

İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Validebağ Korusu’nun millet bahçesine dönüştürülmek istenmesine karşı çıkan Validebağ Gönüllüleri bugün de eylemdeydi. “Validebağ halkındır, halkın kalacak” , “Rant rant nereye kadar, bitti buraya kadar” , “Validebağ korudur koru kalacak” , “Ağacıma, doğama, yeşilime dokunma” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında mücadelenin süreceği mesajı verildi.

Validebağ Gönüllüleri’nden İbrahim Kaya, buranın yaşamı temsil eden bir koru olduğuna dikkat çekerek: “Burayı torunlarımıza tek vücut halinde bırakabilmek için bir mücadele var. Burada birlikte yaşadığımız sincaplarımız, kaplumbağalarımız, dünya çapında olmayan kelebeklerimiz var. 22 yıldır verilen mücadele bundan sonra da sürecek. Bunu çocuklarımıza, bütün ülkeye borçluyuz.”

YALNIZCA BAKIMA İHTİYACI VAR

Yine gönüllülerden Muhtar Semra Aydın da mücadele ettikçe kazanımların arttığını söyledi: “Validebağ’ı korumak sorundayız. 22 yıldır çocuklarımıza tek parça halinde bırakmak için mücadele ediyoruz. Korunun içinde 25 kelebek türü var, sincaplar var, börtü böceklerimiz var. Bunları doğaya ihanet etmemek için bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Burası kent ormanı, millet bahçesi değildir; yalnızca bakıma ihtiyacı vardır. Yapılması gereken budur.”

Gönüllülerden CHP’li Kadir Gökmen Öğüt de gerçekleştirilen bu direnişin kırmak isteneceğini ama izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

millet-bahcesi-degil-koru-agacima-yesilime-dogama-dokunma-859974-1.

Validebağ Gönüllüleri adına basın açıklamasını okuyan Uğurcan Günay şöyle dedi: “Üsküdar Belediyesi yıllardır, Validebağ Korusu’nu halka açacağını söylemektedir. Oysa ki Validebağ Koru'su Cumhuriyet döneminden beri halka açıktır. Cumhuriyet döneminde hazineye geçen bu arazinin kullanım hakkı, Atatürk’ün isteğiyle 1927’de Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiştir. Genç Cumhuriyet’in yöneticileri halkın eğitim ve sağlık sorunlarını öncelikli olarak ele almış, koruyu doğal hali ile korumuştur. Validebağ Korusu, şehrin merkezinde çocukların sincapları, kirpileri,kaplumbağaları, kertenkeleleri doğal ortamlarında görebileceği, doğayı tanıyabileceği eşsiz bir alandır. Görüldüğü üzere, zaten her canlıya açık olan Validebağ Koru’sunda her gün yürüyen, koşan, piknik yapan binlerce insan var.”

KORUMAK HERKESİN SORUMLULUĞU

Günay, Validebağ Korusu’nu korumak kamu kurumları dahil olmak üzere herkesin sorumluluğu olduğunu belirtti. Günay, şöyle konuştu: 2 Aralık 2020 de korudaki onlarca anıt ağacın Üsküdar Belediyesi tarafından kesilmesi üzerine, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yanıtlaması için verdiğimiz dilekçeye verilen yanıtta ‘Korudaki tüm ağaçların koruma kurulunca tescil edilmiş anıt ağaçlar olduğu' ifade edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün bu yanıtı Üsküdar Belediyesi'nin açıkça suç işlediğinin kanıtıdır.

Validebağ korusundaki anıt ağaçları korumak yerine kesen zihniyetin, korunun doğal halini korumak yerine yapay millet bahçesi yapmaya çalışanların, nasıl bir çevre koruma yöntemi olduğunu korudaki yıllanmış ağaçlar katledilirken gördük. Üsküdar Belediye'si kimin , hangi kararına istinaden anıt ağaçların keserek katliam yapıldığının hesabını vermelidir.”

VALİDEBAĞ HALKIN DOĞAL SİT ALANIDIR

Günay, sözlerini şöyle noktaladı:

Validebağ Korusu’nun bakıma ihtiyacı vardır. Çöplerinin toplanması, ağaçlarının bakımının yapılması gerekmektedir. Üsküdar Belediyesi kendi asli görevi olan bu işleri bir kenara bırakıp, üzerine vazife olmayan işlere kalkışmamalıdır. Ne Üsküdar Belediyesi ne başka bir kurum aklından bile geçirmesin. Validebağ hiç kimsenin proje alanı değildir.

Halkın doğal sit alanıdır! Biz 1998’den beri “Validebağ’a dokunmayın” diyoruz. 200 binin üzerinde kişi imza vererek koruyu yok edecek projeleri onaylamadıkları yönünde iradelerini beyan etmiştir. Halk, Validebağ Korusu’nun rant projelerine alet edilmesine izin vermeyecektir.