Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair merak Ankara kulislerini hareketlendirdi. Tartışma sadece CHP’li adaylar arasında sürmüyor.

‘Millet’in adayı kim olacak?

Ankara'dan Haber Var
Sezgi GALİP

Ankara’da Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adaylığı en çok merak edilen konu olmaya devam ediyor. Bu konuya ilişkin ittifakı dışarıdan destekleyen iki parti başkanından gelen açıklamalar sürece sadece CHP adayları arasında ilerlemeyeceğini gösterdi.

Önce DEVA Partisi lideri Ali Babacan konuştu. Babacan, altılı masanın ortak bir adayda buluşamadığı durumda kendisinin aday olacağını ilan etti.

Hemen ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan katıldığı televizyon programında büyük bir ihtimalle ilk turda cumhurbaşkanı adayı çıkartacaklarına dair bir yönelimleri olduğunu ifade etti.

Bu iki açıklamanın ortak noktalarını sıralarsak:

1. Ortak bir aday şart.
2. Ortak adayın kim olacağına birlikte karar vereceğiz.
3. İsmi beğenmezsek aday çıkaracağız.

Cumhurbaşkanlığı ya da herhangi bir seçimde tüm inisiyatifi başka bir partiye vermenin endişe yaratması mümkün. Ama müdahale biçiminin de önemli olduğunu söylemek durumundayım. Bugün başlayan ve devam edecek gibi görünen “aday benim istediğim olacak” yaklaşımı önümüzdeki dönemler için ciddi sorun yaratma potansiyeline sahip.

PAZARLIKLA NEREYE KADAR?

Bugün eğer tek adam rejimine, Erdoğan’ın ülkeyi yönetme biçimine itiraz ediliyorsa ve bunun değiştirilmesi gerektiğine inanılıyorsa buna uygun davranılmalı. Kuşkusuz bu durum önünüze ne gelirse gelsin eyvallah demenizi gerektirmez.

Önerim; her şeyden önce desteklemeyeceğiniz adayı tarif etmekten öte neye itiraz edeceğinizi net olarak anlatmak olmalı. Bu aynı zamanda eleştirel ama pozitif yanı ağır olan bir eleştiri olur ki önümüzdeki dönem bu yola çokça başvurulmalı. Bu anlamıyla iki partinin çıkışını erken bulduğumuzu belirtmeliyim.

Şimdi gelelim bu konu ile ilgili Ankara kulislerinde duyduklarıma.

HDP’nin Selahattin Demirtaş dışında şu ana kadar öne çıkan bir ismi yok. Hatta konuşulan isim bile yok. Partiden görüşüne başvurduğum bir isim “Demirtaş dışında başka bir adayla çok az oy alırız. O yüzden bugüne kadar konuşmadık bile” diye konuştu.

DEVA Partisi’nde durum biraz daha farklı. Ali Babacan’ın altılı masanın önüne Abdullah Gül’ü getirmesi beklenirken kendi ismini deklere etmesi çok beklenmiyordu. Ama ön koşul olarak sunduğu ortak aday meselesinin altından Gül çıkarsa sanırım kimse şaşırmayacak.

CHP’li yetkililere durumu sorduğumda bu açıklamaları yadırgamadıklarını söylemekle birlikte masadaki adayın CHP kökenli olacağının altını çizdiler.

Dün yaptığım trafik sonrası partilerin benzer çıkışları aday çıkarma isteklerinden çok pazarlık güçlerini artırmak için yaptığını anladım. Belki bu durum olası kabine ya da Cumhurbaşkanı yardımcılarının önceden belirlenmesi ile çözülebilir. Bu konuda adımların atıldığına dair de çokça duyum gelmeye başladı.