Sonuçlara göre ülkedeki 'yüzde 60 sağ - yüzde 40 sol' dengesi kemikleşti. Milliyetçi-muhafazakar oylar AKP'de konsolide oldu. AKP, başkanlık sistemi için ilk adımı attı

Sonuçlara göre ülkedeki ‘yüzde 60 sağ - yüzde 40 sol’ dengesi kemikleşti. Milliyetçi-muhafazakar oylar AKP’de konsolide oldu. AKP, başkanlık sistemi için ilk adımı attı

Türkiye'nin merakla beklediği anayasa değişiklik paketi için referandum dün gerçekleştirildi. Gazetemizin baskıya gittiği saatlerde sandıkların yüzde 98'i açılmıştı. Yine aynı saatlerde katılım oranının yüzde 76 olduğu gözlemleniyordu. Referandum sonuçlarına göre özellikle dikkat çeken MHP'nin kalelerinde 'hayır' oylarının düşük olması, BDP'nin etkili olduğu illerde ise 'boykot'un etkin olmasıydı.

OSMANİYE
MHP'nin kalesi ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin memleketi olarak anılan Osmaniye'de yüzde 54 'evet' oyu çıktı. Referandumda katılımım yüzde 78'de kaldığı Osmaniye'de MHP 2007 Genel Seçimleri'nde yüzde 44.90 oy almıştı. AKP'nin ise oyları yüzde 38.71'de kalmıştı. 2009 Yerel Seçimleri'nde ise AKP'nin oyu yüzde 4 oranında MHP'nin ise yüzde 2 oranında oyunda düşüş kaydedilmişti.

YOZGAT

Referandumda katılımın yüzde 84 oranında gerçekleştiği Yozgat'ta yüzde 23 'hayır' oyu çıkarken yüzde 77 'evet' oyu çıktı.

TUNCELİ
Öte yandan Tunceli'de ise yüzde 82 'hayır' oyu çıkması dikkat çekti. Tunceli'deki bu oy oranında CHP Milletvekili Kamer Genç'in bölgesinde yaptığı çalışmaların etkili olduğu kaydediliyor. Tunceli'de referanduma katılım yüzde 67 olarak gerçekleşti.

2007 Genel Seçimleri'nde bağımsız aday olarak seçimlere katılan Genç, yüzde 59.96 oy alarak buradan milletvekili seçilmişti. Ayrıca o dönem DTP de yüzde 19.76 oy almıştı. Tunceli'de 2009 Yerel Seçimleri'nde ise AKP'nin oyları yüzde 27'lere yükselmişti.

EGE-AKDENİZ
Dikkat çeken bir başka nokta ise Ege ve Akdeniz'in sahil kesimlerinin tümünden 'hayır' oyu çıkması oldu.
AKP'nin kalelerinden Konya'da ise 'evet' yüzde 79, 'hayır' ise yüzde 21 oranında kaldı. AKP 2007 Genel Seçimleri'nde Konya'dan yüzde 65 oy almıştı. Referanduma katılım yüzde 84 oranında kaldı. 

BÜYÜKŞEHİRLER

İstanbul'da referanduma katılım oranı yüzde 73 civarında gerçekleşti. 'Evet'in yüzde 55 çıktığı oylamada 'hayır' oyları yüzde 45'te kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni AKP elinde bulunduruyor. 2007 Genel Seçimleri'nde AKP yüzde 45 oy almış, 2009 Yerel Seçimleri'nde ise CHP oy oranını artırmış ve yüzde 33'e ulaşmıştı. AKP'nin ise oyları yüzde 40'a düşmüştü.

Ankara'da katılım oranı yüzde 80'e ulaştı. 'Evet' oyları yüzde 54, 'hayır' oyları ise yüzde 46'da kaldı. 2007 Genel Seçimleri'nde buradan yüzde 47 oy alan AKP'nin 2009 Yerel Seçimler'de oyunun yüzde 38'e çekildiği gözlemlenmişti.

Adana'da ise gerek yerel seçimlerde gerek genel seçimlerde yüksek oy alan AKP'nin bu ilde gerilediği gözlemlendi. Referandumda yüzde 72 katılım gerçekleşirken yüzde 56 'hayır' oyu çıktı.

CHP'nin kalesi İzmir'de de beklenen sonuç gerçekleşti. Sandığa katılımın yüzde 79'a ulaştığı ilde yüzde 64 'hayır' oyu çıktı. CHP 2007 Genel Seçimlerinde burada yüzde 35.46, 2009 Yerel Seçimleri'nde ise yüzde 48 oy almıştı.

‘AKP Kürt illerinde kaybetti’
Alper Taş: AKP, referandumu batıda kazandı, doğuda- Kürt bölgesinde kaybetti. Bu bölgedeki ikinci kaybedişi. İlk kaybedişi 29 mart yerel seçimleriydi. Kürt siyasi hareketini, bütün çabasına ve çok yönlü saldırısına  rağmen tasfiye edemedi.

AKP’nin bu referandumu kazanması sonrasında daha çok neo liberal saldırılarla karşılaşacağımız bir gerçek. Aynı zamanda; başkanlık sistemine doğru bir siyasi sistemin inşa edileceği ve önümüzdeki dönem tartışmaların bu eksende gelişeceğini de görmek gerekiyor. ‘Hayır’ oylarına MHP’nin katkısının zayıf olduğu ortadadır. ‘Hayır’ oylarının ağırlığı soldur. Yapmamız gereken; inatla, aşkla ve umutla eşit özgür demokratik Türkiye mücadelesini sürdürmektir.

‘Evet’ diyen Aleviler, Alevilerin boğulacağı denize su taşıdı
Sonuçlarını gazetemize değerlendiren Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük alevi federasyon başkanları, sonuçları kaygı verici buldu

Referandum sonrası sonuçları BirGün’e değerlendiren Alevi temsilcileri, Alevileri zor günlerin beklediğini belirtti. Konuyla ilgili konuşan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker, “Yüzde atmışa yakın evet çıkması, Türkiye’nin zararına olacaktır.  AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıkacak ve Türkiye’de her alanda çelişkiler yaşanacak. Sonuç kaygı vericidir” dedi. Öker şöyle konuştu: Aleviler bu seçimde tamamına yakını hayır dedi. Bu Alevilerin geleneklerinden kaynaklanan bir tavırdır. Bunu Tunceli seçimlerinden görebilirsiniz. Aleviler Gericiliğe, şeriata, ortaçağ zihniyetine karşı her zaman mücadele etmiştir.
Biz AKP’yi ortaçağ karanlığını savunan bir parti olarak görüyoruz. Mücadelemiz sürecek. Aleviler asla teslim olmayacaktır.”
AKP’nin referandum öncesinde başlayarak özellikle Alevilere dönük bir çatışma ve gerginlik ortamı yarattığını hatırlatan Öker,  “Alevi suni gerilimi yaratıldı. Alevilere ve alevi değerlerine saldırıldı. Ve bu ısrarla sürdürüldü. Bu durumun referandum sonunda da devam edeceğini düşünüyoruz. Yeni dönem alevi dünyası açısından tehlike arzedecek” diye belirtti.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız ise “Evet diyen Aleviler, Alevilerin boğulacağı denize su taşıdılar” diye konuştu. Balkız sözlerini şöyle sürdürdü: “Alevileri daha çetin günler bekliyor. Devlet kurumlarından daha hızlı tasfiye edilecekler, dışlanacaklar. Alevi köylerine daha çok cami yapılacak. Ayrımcılık daha çok artacak. Başbakan tüm seçim konuşmalarında Alevilere ve Aleviliği saldırarak sürdürdü. Başbakanın söylediklerini de Sünni seçmen onayladı. Bu seçimde Alevilik adına farklı konuşanlar kına yaksın. Bilsinler ki, Alevilerin boğulacağı denize su taşımışlardır.”
Bu sonuçlara bakarak “Kürtlerin ana dil sorunu, kimlik sorunu yokmuş. Sadece hacıları, hocaları yetiyormuş” gibi bir yorumun yapılabileceğini söyleyen Balkız, “Bu ülkeyi bağnazlığın elinden kurtarmak gerekiyor” dedi. Alevilerin bundan sonra ne yapması gerektiğine de değinen Balkız, “Örgütlenmek ve daha çok birbirimiz sahiplenmek gerekiyor. Artık dostumuzu ve düşmanımızı tanıyalım” diye belirtti.

AKP daha da otoriterleşecek
İKTİSATÇI HAYRİ KOZANOĞLU:
Öncelikle Türkiye’nin oldukça kemikleşmeye yüz tutan, ‘yüzde 60 sağ - yüzde 40 sol’ dengesi büyük ölçüde referanduma da yansımış görünüyor. Burada en belirgin husus, MHP’nin kendi seçmen tabanına ‘hayır’a ikna edemeyip, sağ- muhafazakar reflekslerinin hakim gelmesine engel olamamasıdır. Yine Başbakan’ın bu ülkede kötü bir çığır olarak açtığı soy- sop tartışmasının da belli ölçüde etkili olduğu söylenebilir. Kıyı illerinin, büyük ölçüde yaşam tarzı üzerinden AKP politikalarına tepkilerinin iç kesimlerinde muhafazakar politikalara desteklerinin devam ettiği görülüyor. Buradan ikili bir Türkiye resmi ortaya çıkıyor.
Diğer bir dikkat çeken hususlar: merkez sağın, bu oylamada varlığını yine hissettirememesi tabanını büyük ölçüde AKP’ye teslim etmesi; CHP’nin geçmişte sağa oy veren şehirli kesimlere yönelik açılımının da istediği sonucu vermemesi oldu.
Sosyalist- devrimci- radikal sol açısından bakılırsa da; ÖDP, TKP, EMEP, Halkevleri’nin bir araya gelmesi gelecek açısından önemli bir buluşmaydı. Alınan net hayır tavrın da doğru bir pozisyon olduğunu korkarım ki hayat AKP daha otoriter ve totoriterleştikçe gösterecek.
Ne var ki; evet- hayır üzerinden oluşan bir gündem, sosyalistlerin kendi radikal gündemlerine büyük ölçüde devre dışı bıraktı. Diğer bir deyişle: sosyalist kesimin alışık olduğu bir zeminde gerçekleşmedi bu referandum tartışması. Mülkiyet ilişkilerini, NATO üyeliği başta olmak üzere askeri üslerin varlığını, ABD – AB emparyalizmine karşı takınılacak tavrı, İMF- Dünya Bankası benzeri uluslar arası mali kuruluşlarla ilişkileri sorgulayan, alternatifleri yurttaşların önüne koyan bir programatik yaklaşım bu ortamda mümkün olmadı. Bu referandumun belki de en endişelenilecek sonucu, AKP hükümetine karşı muhalefet etmeyi iyice zorlaştıran toplumsal muhalefeti umutsuzluğa sevk eden bir ortamın doğması olabilir.
Böyle bir Türkiye manzarasında düzeni sorgulayan, sosyalist- devrimci yapıların sistem içi politikanın dışına çıkarak, alternatif bir dünya Türkiye tahayyüllerine ısrarla, inatla sürdürmeleri yurttaşların önüne bir umut olarak koyabilmeleri gerekiyor. Herhalde hepimize düşen görev de budur.

‘Neoliberal politikalar pervazısca dayatılacak’
Araştırmacı-Yazar Erdoğan Aydın:
Öncelikle elde edilen sonucun AKP’nin beklentisinin bile ötesinde olduğunu saptamak gerekiyor. Anayasa paketinin özgürlükçü bir vaatte bulunduğu için bu kadar büyük bir halk desteğini aldığını varsaymak hayali bir devrim tasavvur etmekten farksızdır. Oysa gerek mevcut gerçekliğimiz, gerekse de önümüzdeki dönemin göstereceği gibi böylesi bir durumla karşı karşıya olmadığımızı açıklıkla göstermektedir ve gösterecektir. O halde nahoş olan gerçekle toplumsal muhafazakarlaşmanın AKP’nin arkasına dizildiği gerçeği ile yüzleşmek gerekiyor. Bu ise önümüzdeki dönemde AKP’nin daha pervasız, yeni liberal ve dayatmacı bir  politika izleyeceğine işaret ediyor. Önümüzdeki genel seçim ve akabinde cumhurbaşkanlığı seçimi anımsanırsa referandum faaliyeti sırasında izlenen milliyetçi, muhafazakar ve dayatmacı dilin devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu süreç ‘yetmez ama evet’ sloganıyla, ve özgürlükçü beklentilerle AKP’ye destek vermiş olanlar açısından da yeni bir sınav veya tümden iddialarına yabancılaşma süreci olacaktır. ‘Evet’lerin özgürlükçü ve demokratik alan açacağı hayali önümüzdeki dönemin gerçeklerine çarparak dağılacaktır.

‘BOYKOT HALK TEPKİSİNİ İFADE EDER’
Bu referandumda özgürlüklerden yana anlamlı bir destek olabilecek biricik tercih ‘boykot’ olmuştur. Çünkü hiçbir yoruma, hiçbir ön belirlemeye ihtiyaç duymadan rejimin dayatmasına karşı bir halk tepkisini ifade etmektedir. Buna karşın, ‘Hayır’lar üzerinden sol bir muhalefet inşa etme şansı ise düşünülenden çok daha zayıftır.
Bu vesile ile bir kez daha yinelemeliyim ki, sol bir siyaseti büyütmenin yolu, birleşik sol bir örgütlenme altında, yeni liberalizm yanı sıra milliyetçilik ve muhafazakarlaşmaya karşı da radikal bir demokrasi mücadelesi yürütmekten geçmektedir.