ABD’de pandemi dönemi kiracılara tanınan moratoryum 31 Temmuz’da sona eriyor. Ülkede  7,4 milyon hane kira ödemekte güçlük çekiyor.

Milyonlarca ABD'li aile evsizlikle karşı karşıya

Chase Lawrence

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) pandemi dönemi kiralarını ödeyemeyen yurttaşlar için tanıdığı moratoryumun 31 Temmuz'da sona ermesiyle ülkede tarihi ve yıkıcı bir tahliye ve haciz dalgası bekleniyor. Biden yönetiminin bu süreyi uzatacağına dair bir emare yok. Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki düzenlediği basın toplantısında Biden yönetiminin “ipotekli kişilerin aylık ödeme indirimleri ve olası kredi yöntemleriyle evlerinde kalmalarına yardımcı olma” gibi konulardaki belirsiz çabaları hakkında övündü. Ancak New York Fed'in Hanehalkı Borç ve Kredi Raporu'na göre, geçen yıl tarihte ilk kez ülkedeki konut borcu miktarı 10 trilyon doları aştı. Bu, muazzam bir haciz krizi. Aynı zamanda bu durum iş kayıpları, işçi ücretlerinin azaltılması gibi sonuçlar da yaratıyor.

444 BİN TAHLİYE EMRİ

Princeton Üniversitesi'nin evsizlik riskiyle karşı karşıya kalan yurttaşlara ilişkin yürüttüğü "Tahliye Laboratuvarı" çalışmasına göre, CDC'nin 4 Eylül 2020'de yayınladığı moratoryumlara rağmen, pandemi sırasında 444 binden fazla haneye tahliye emri verildi. 17 Temmuz'dan önceki haftada da 6 bin 600'den fazla tahliye emri çıkarıldı. Tahliye Laboratuvarı'na göre, tahliye kararlarının en yüksek olduğu mahalleler en düşük Covid-19 aşı oranlarına sahip. Özellikle tahliye edilen veya haciz edilenlerin çoğunu oluşturacak evsiz nüfus arasında Covid-19'un yayılması göz önüne alındığında, bu durum halk sağlığı için acil bir tehlike oluşturuyor.

İŞSİZLER ORDUSU

Tüketici Mali Koruma Bürosu tarafından mart ayında açıklanan verilere göre ise 11 milyon aile konutlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Federal yardım programları ve moratoryum sona erdiğinde, kiracılar ve ev sahipleri bir yığın gecikmiş fatura, ipotek ödemeleri ve ödemesi geciken kiralar ile karşı karşıya kalacak. ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun 23 Haziran ve 5 Temmuz tarihleri arasındaki Hanehalkı Nabız Anketi'ne göre, ülkede 7,4 milyon hane kira ödemelerini yapamıyor. Bunların 3,6 milyonunu dört veya daha fazla kişinin yaşadığı haneler, yani kira ödemelerini yapamayan hanelerin yaklaşık yüzde 50'sini oluştururken, yaklaşık yüzde 53'ünü de çocuklu haneler oluşturuyor. Kirasını ödeyemeyen hanelerin ezici çoğunluğu yoksul ve işçi sınıfından. Kirayı ödeyemeyenlerin yüzde 73'ü yılda 50 bin dolardan az ve yarısından fazlası (yüzde 57) yılda 35 bin doların altında kazanıyor. Ayrıca ankete katılanlar arasında 20 milyon kişi şu anda çalışmıyor ve bu da beş haneden yaklaşık ikisini oluşturuyor.

Milyonlarca kişi kiralarını ödemekte zorlanırken Realtor.com'a göre, bir önceki yıla göre en büyük 50 metropol bölgesinden 43'ünde kira artışları yaşandı. Ulusal Düşük Gelirli Konut Koalisyonu (NLIHC) tarafından yakın zamanda yayınlanan bir raporda da 45 eyalette ve Washington DC'de orta ölçekli brüt kiraların hızla arttığı ortaya konuldu. İstihdamını ve gelirini kaybeden haneler üzerindeki baskıyı artırarak onları tahliyenin eşiğine getirmek ise enflasyonu tırmandırıyor. Haziran ayındaki Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı yüzde 5,4 ile 2008'den bu yana görülen en yüksek artış oldu. Nüfusun ezici çoğunluğuna neredeyse hiçbir şey sağlanmazken, oligarşiyi zenginleştirmek için sınırsız para sağlanıyor.

BANKALARIN SERVETİ

Federal Rezerv, finansal piyasalara para pompalamak için her ay tahvil ve menkul kıymetlere 120 milyar dolar harcıyor. ABD bankaları, ikinci çeyrek için analistlerin beklentilerini aşarak rekor kâr bildirdi ve sadece altı banka sadece üç ayda toplam 42 milyar dolar kar elde etti. 1.38 milyar dolar kâr açıklayan en büyük varlık yöneticilerinden biri olan BlackRock, geçen yıl 7.32 trilyon doları yönetirken bu yıl 9.49 trilyon doları yönetiyor. Yoksulluğun küresel olarak ve ABD'de de keskin bir şekilde arttığı koşullarda, milyarderlerin servetinde bir artış söz konusu.

KAPİTALİZMİN İFLASI

Covid-19 pandemisi ile daha da şiddetlenen konut ve tahliye krizi, toplumun ihtiyaçlarını karşılayamayan kapitalizmin mutlak iflasını net bir şekilde göstermektedir. İşçi sınıfının barınma hakkının kapitalistlerin kâr dürtülerinden ziyade insani ihtiyaç temelinde karşılanması gerekiyor. Bunun için de kapitalizmin yıkılması ve sosyalizmin uygulanmasına yönelik nesnel ihtiyaç açıkça ortada.

Kaynak: World Socialist Web Site (WSWS)
Çeviri: BirGün Çeviri
Kolektifi