Dünya Basketbol Şampiyonası'na gidecek A Milli Takım geçen hafta aç

Dünya Basketbol Şampiyonası'na gidecek A Milli Takım geçen hafta açıklandı. Açıklandı açıklanmasına da kadro kafaları o kadar karıştırdı ki hâla kimse işin içinden çıkabilmiş değil.

Her şeyden önce takımda yer almaları gereken Ömer Onan, Cüneyt Erden, Muratcan Güler ve Hüseyin Beşokgibi bu senenin başarılı oyuncuları aday kadroya çağrılmadı. Geçen yıl Avrupa şampiyonasında meydana gelen olayların tek faili olduğuna karar verilen Mirsad Türkcan da bu kadroya dahil edilmedi. Ancak ne kadar gariptir ki NBA'de oynayan ve sakatlıkları dolayısı ile gelmeleri pek mümkün olmayan veya gelmeye gönüllü olmayan Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur kadroya davet edildiler.

Aynı şekilde İspanya'da yoğun bir sezon geçiren ve sakatlığı nedeni ile ameliyat olması gereken Serkan Erdoğan da gelemeyeceği kesin olmasına rağmen çağrılan oyuncular arasında yer aldı.

Kısacası oynamak isteyen, oynamak için can atan oyuncuları kadroya almadılar ama takıma gelmek istemeyenleri kadroya çağırdılar. Saçma sapan bir kadro seçimi.

Şimdi gel de çık işin içinden. Türkiye şampiyonu olmuş Ülkerspor'dan sadece 2 oyuncu var kadroda. Ülker karşısında perişanları oynayan Efes'ten tam 5 oyuncu kadroda yer alıyor.

Olacak iş değil. Ya biz bu kadroyu Japonya'ya önüne gelene yenilsin, bütün takımlardan fark yesin diye mi gönderiyoruz? Neden en başarılı oyunculara milli formayı teslim etmiyoruz? Bugün Türkiye'nin en iyi oyun kurucusu Cüneyt Erden kadroda neden yer almaz? Karşısında ezilen, oyun kuramayan Ender Arslan ve bana göre hiçbir zaman iyi oyun kurucu olamayacak Barış Ermiş'e mi forma şansı vermek gerekiyor? Çocuk daha Efes'te forma şansı bulamazken nasıl milli takıma davet edilir? Ömer Onan gibi hem hücumda hem de savunmada bu sezon harika işler yapan bir oyuncuyu nasıl görmezden gelebilirsiniz? Son maçlarda ortaya koyduğu oyunla milli formayı çoktan hak etmişti.

Bu formayı ona layık görmeyenler yaşadıkları hezimetten sonra nasıl kaçacaklarını şaşıracaklardır. İçeride iyi bir uzun ihtiyacımız apaçık ortada iken, Fransa'da başarılı bir performans çizen Hüseyin Beşok neden kadroya çağrılmaz? Milli takım söz konusu olunca hiç-kimsenin kişisel kaprisleri ve sorunları ön planda olamaz. Anladığım kadarı ile şu anki teknik kadro ile bazı oyuncuların aralarında buna benzer sorunlar var ve bu kadro seçime ve milli takımın oluşturulmasına kadar bir çok yere yansıyor.

Bildiğimiz tek bir gerçek vardır. Bu sözlerim bu kaosu yaratan herkese. Milli forma kutsaldır, her türlü kişisel çekişmenin üzerindedir ve her Türkiyeli genç bu görev verildiğinde koşa koşa formasını giyer. Eğer bu görevden kaçanlar varsa onları utançları ile baş başa bırakıyorum. Milli takımın başında olanlardan hiç bir mazeret üretmeden katıldığımız her şampiyonada en iyi sonucu alabilmek için en başarılı oyuncuların yer aldığı milli takımı oluşturmak zorundadır. Bütün millet olarak Tanjeviç'in 2010 masallarını dinlemekten bıktık. Elimizde 2010'da da forma giyebilecek süper oyuncular varken artık bu masalları kimse yemiyor haberi olsun. Ben diyorum ki, bu Tanjeviç, Japonya'dan sonra pılı pırtısını toplar ülkesinin yolunu tutar.

Ama sakın sadece o gitmesin. Milli takımı şekillendiren Sayın Hakyemez olmak üzere görevli herkes bu işi bıraksın.