Sporcuların para kazandıkça kendilerini halktan kopardığı bir dönemde Maradona eşi benzeri bulunmayacak bir karakteri tasvir ediyor. Diego hem herkesin olmak istediği bir futbol dâhisi hem de hepimizin kendinden bir şeyler bulduğu normal bir insan. Kısaca o Maradona.

MİT…

Eren TUTEL

Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi…

Türk Dil Kurumu’na göre (TDK) mitin tanımı. Milyonlarca yıl süren evrim sürecimizde konuşma yetisini kazandığımızdan bu yana birbirimize anlatacak birçok mitimiz, destanımız oldu. Anlatılacak efsanelerin olması kendini ‘özel’ hissetmeyi çok seven türümüz için bulunmaz bir nimet…

O mitlerin bazıları da sporda yazıldı. Antik olimpiyat tarihinin en önemli ismi Rodoslu Leonidas’tan Muhammed Ali’ye ondan da bugün yaşamını yitiren futbol tarihinin en özel ismi Diego Maradona’ya…

Burada onun şahsını mitleştiren başarılarını, tarif edilemez doğal yeteneğini anlatmak değil niyetim. Zaten bu hikâyeleri defalarca dinlediniz, okudunuz… Sadece Maradona mitinin bizler için ne ifade ettiğini anlamaya çalışalım:

Güney Amerika’nın kendine özgü ülkelerinden biri olan Arjantin, birçok kahramana sahip. Maradona da bu kahramanların en özellerinden. Ölüm haberinin alınmasından birkaç saat sonra üç günlük ulusal yas ilan edilmesi, sokaklarda hüngür hüngür ağlayan insanlar onun bir efsaneden çok daha fazlası olduğunu gösteriyor.

Buenos Aires’in küçük bir şehri olan Lanus’ta dünyaya gelen Diego, toplumun kopmaz bir parçası. Sporcuların para kazandıkça kendilerini halktan kopardığı bir dönemde Maradona eşi benzeri bulunmayacak bir karakteri tasvir ediyor.

Diego hem herkesin olmak istediği bir futbol dâhisi hem de hepimizin kendinden bir şeyler bulduğu normal bir insan. Kısaca o Maradona. Ve onu bir daha göremeyecek olmak tek kelimeyle garip…