Metroyu kullanmak için sabah işe gidiş, akşam işten çıkış saatlerini pek tercih etmiyorlar.

Metroyu kullanmak için sabah işe gidiş, akşam işten çıkış saatlerini pek tercih etmiyorlar. İnsan yoğunluğunun az olduğu zamanlar, onlar için daha uygun oluyor. Tüm yolcularla birlikte, peronda yerlerini alıyorlar. Tren gelince önceliği inen yolculara verip kapılar kapanmadan trenin içine seke seke giriyorlar. İsveç metrosunun yeni kaçak yolcuları; güvercinler. Bir süredir, Stockholm metrosunun güneye uzanan yeşil hattının üç kolundan biri; Farsta Stand güzergâhını, kullanıyorlar. Metronun bu bölümü yerüstünden devam ediyor. Hattın son durağından metroya binen güvencinler, şehir merkezine doğru giden trenlerle bir durak yolculuk edip iniyorlar. İsveç metrosunu işleten Hong Konglu MTR şirketinin yetkilileri; insanlarla birlikte seyahat eden güvercinler için “Bu kuşların Farsta Stand’da yaşadığını ve sonraki istasyonumuz Farsta’ya karınlarını doyurmak için gittiklerini düşünüyoruz. Farsta meydanında güzel kafeteryalar ve pastaneler var, güvercinlerin hedefi oralar olmalı” diyorlar. Hong Konglu şirket, güvercinlerin kaçak yaptığı bu yolculuğa göz yumacaklarını, bunun kimse için bir tehlike oluşturmadığını açıkladı.

Havada uçan kuşun metroya binmeyi öğrendiği İsveç’te, 2011 yılının ekim ayında yapılan ve yenice duyurulan bir araştırmaya göre teknolojinin İsveçliyi strese soktuğu ortaya çıktı. Çalışanların iş yerindeki en büyük stres kaynağı bilişim teknolojileri olarak saptandı. İsveç’te her dört çalışandan biri, iş hayatında kullandığı bilişim teknolojisinden dolayı kaldıramayacağı bir stres altında. Bilişim stresini özellikle şef pozisyonundakiler ve yaşları 30 ila 49 arasında olan “genç” çalışanlar hissediyor. Araştırmayı, İsveç Özel Teşebbüs Kurumu’yla ülkenin en büyük sendikası L.O. birlikte yaptırmış. Açıklanan rapora göre, çalışma hayatındaki her on kişiden üçü, örneğin e-posta yoluyla işte çok fazla enformasyon aldığını ve bilgiyi kaldıramadığını söylüyor. Bilişim teknolojilerinden sıkıntılı kişi sayısı tüm çalışan toplumu göz önüne alınacak olursa 70 bin kişiyi buluyor. Teknolojinin yarattığı stres, çalışan İsveçli için önemli bir problem ve bu son raporda böylesi bir stresin kişilerin sağlığını zorladığı söyleniyor.

Kayıtlara göre, İsveç’te, halkın yüzde 97’sinin cep telefonu var, yüzde 90’ı internet kullanıyor. 16 ila 24 yaş arası genç nüfusun yüzde 90’ı facebook gibi çeşitli sosyal medyaları aktif olarak kullanıyor. Dahası vergi sitemindeki şirketlerin yarsının uzaktan çalışanları var. Bu insanlar, hiç işe gitmeden teknolojiyi kullanıp evlerinden işlerini işe gönderiyorlar. Bazı dallarda teknoloji ve finans gibi uzaktan çalışan oranı yüzde 80’i buluyor. Telefonu cebimize sokan, internet programı yazılımlarıyla dünyayı bir birine kavuşturan İsveçlilerin yeni ortaya çıkan “İletişim teknolojileri bende stres yapıyor” itirafı, üzerinde ciddi çalışma gerektiren bir işçi-çalışan sağlığı sorunu olarak gösteriliyor. İşgücünün yaşadığı bu stres, şirketlerin efektif çalışmasını önlüyormuş.
Araştırmanın İsveç iş dünyasını sevindirecek güzel bir sonucu da var. Bilişim teknolojilerindeki yenilikleri öğrenme beceresi yaşa bağlı değilmiş. Yeniliklere ve bilişim teknolojilerindeki gelişmelere ayak uydurmak konusunda yaş kategorilerindeki farklılıklar çok az. Değişime uyum konusunda belirleyici olan ilgi, kişinin yaşı değil.