Batı ile Rusya arasında yeni bir çatışma sahasına dönüşmesinden endişe edilen Moldova’da krizlerin biri bitmeden diğeri başlıyor. Ülkede Transdinyester üzerinden bir kıvılcımın bütün bir bölgeyi ateşe atmasından endişe ediliyor.

Moldova’daki kriz bölgeyi ateşe atar
Fotoğraf: İHA

Çevrim ÇEVİREN

Rusya ile Batı arasında sıkışan Moldova’da gerilim düşmüyor. Ukrayna savaşının ardından yeni bir kriz noktasına dönüşen ülkede küçük bir kıvılcımın sıcak bir çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor. Rusya ve Batı yanlıları birbirlerini çatışma ve provokasyon yapmakla itham ediyor. Ukrayna’daki savaşın ardından ilan edilen olağanüstü halin Perşembe günü iki ay daha uzatıldığı ülkede Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu önceki gün Rusya’yı hibrit bir savaşın çeşitli unsurları aracılığıyla ülkede iktidarı ele geçirmeye çalışmakla itham etti. Sandu'ya göre Rusya'nın amacı “Moldova'yı Ukrayna'ya karşı kullanmak” ve Moldova topraklarında nükleer silah konuşlandırmak. Kremlin'in iç işlerine karışmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Sandu, geçen günlerde de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ülkesinde yaşanan politik gerginlikte “ateşe odun atmak”la suçlamıştı. Moskova ise Batı’nın kendilerine karşı Moldova’da yeni bir cephe açmak istediği görüşünde. Putin kısa bir süre önce yaptığı açıklamada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Moldava’nın Rusya destekçisi ayrılıkçı kesimi Transdinyester’e saldırı planladığını öne sürmüştü.

Rusya Dışişleri bakanı Sergei Lavrov 28 Mart'ta Ukrayna makamlarının güç kullanmak da dahil olmak üzere Transdinyester'deki duruma müdahale etmeye hazır olduklarını tüm olası yollarla gösterdiklerini söyledi. TASS ajansına konuşan Lavrov, Kiev'in Transdinyester ile ilgili planlarında Kişinev'in suç ortaklığı iddiasına açık imalarda bulundu. Moldova Başbakanı Dorin Recean ise Rusya'nın Moldova'ya karşı hibrit bir savaş yürüttüğü görüşünde.

Gerilimde tansiyon düşmezken Ukrayna Savaşı’nda Zelenski’yi sıkı bir şekilde destekleyen ABD Başkanı Joe Biden, Şubat’ta yaptığı Varşova ziyaretinde Sandu ile görüştü. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yıldönümüne denk gelen görüşmede Sandu, Biden’ı Moldova’ya davet etti. Biden’ın daveti kabul edip etmediği konusunda bir açıklamada bulunmayan Beyaz Saray, “Moldova’nın birlik ve bütünlüğü”nü desteklediğinin altını çizmeyi ihmal etmedi. Böylece iki büyük güç. bir kez daha, bir “toprak bütünlüğü” sorununda daha karşı karşıya gelmiş oldu.

MOLDOVA’DA NELER OLUYOR?

Peki neden Moldova uluslararası jeopolitik denklemin kesişim noktalarından? Türkiye’nin Karadeniz kıyısından karşı komşusu, vizesiz karşılıklı seyahat edebildiği ülkelerden biri olan Moldova’nın kaynayan kazana dönüşmesinin nedeni ne?

Ekonomik krizle ve yolsuzlukla mücadele etmeye çalışan Doğu Avrupa ülkesi, geçen Şubat ayında sürpriz bir istifayla sarsıldı. Başbakan Natalia Gavrilitsa, sadece 18 ay sürdürebildiği görevinden 10 Şubat’ta istifa etti. Gavrilitsa’nın yerine hükümetin AB yanlısı tutumunu destekleyen eski bakan ve işinsanı Dorin Recean atandı. Eylem ve Dayanışma Partisi’den (PAS) koltuğa oturan Recean’ın göreve başlamasının ardından, başkent Kişinev’de Rusya yanlısı protestolar patlak verdi. Ancak bu Moldova’nın gördüğü ilk iç karışıklık değildi.

AB VE RUSYA’YI BİRLEŞTİREN ADAM

Eski Sovyet coğrafyasının siyasi çalkantıları eksik olmayan ülkesi Moldova, tarihinin en ciddi krizlerinden birini 2019’da yaşamıştı. Rusya ve Avrupa yanlısı siyasi güçler Moldova’yı, ülkenin en güçlü oligarkı olarak bilinen Demokrat Parti lideri Vlad Plahotnyuk’tan kurtarmak için ittifak kurdu. Plahotnyuk liderliğindeki Demokrat Parti ile Sosyalist Parti PSRM ve Batı yanlısı ACUM’un kurduğu koalisyon birbirilerini darbe yapmakla suçlarken iki tarafın destekçileri de sokakta karşı karşıya geldi. Sorunu çözmek için kolluk güçleri devreye girdi. Sosyalistlerle ACUM’un Plahotnyuk’a karşı birleşmesi Rusya ile Batı arasında çok nadir görülen bir durum oluşturdu. Batı ile Rusya’yı birleştiren büyük kriz sonunda ülkenin en zengin adamı olan ve bütün enerji kaynaklarını elinde bulunduran Plahotnyuk ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Ancak, bu gidiş de ülkeye huzur getirmedi. Tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz Moldova’yı da başka bir krizin kucağına attı.

Plathotnyuk’ı alaşağı etmek için el ele veren Avrupa Birliği (AB) ve Rusya yanlıları çok geçmeden başka bir yönetim krizinde, bu defa karşı karşıya geldi. Moldova’nın yeni krizini tetikleyen ise sadece yolsuzluk, yüksek enflasyon ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından başlayan enerji krizi değil. Ülkede yüzde 35’e dayanan enflasyon ve halkın gelirinin yüzde 65’ini faturalara ödeyecek olması protestoların sokaklara taşınmasındaki ana etkenlerden biri olsa da, krizin yükselmesinin nedenlerinden en önemlisi ülkenin Rusya ile Batı arasında Ukrayna’daki gibi bir hegemonya mücadelesinin sahasına dönüşmesi oldu. Kremlin ve Kiev’in birbirlerini Transdinyester’i işgal etmekle suçladığı ithamlar yeni yılla birlikte yeniden artmaya başladı.

Aşırı boyutlara ulaşan enflasyon ile birlikte Ukrayna’dan gelen sığınmacı yoğunluğu politik ve ekonomik baskı da arttı. Lideri yolsuzluk suçlamaları nedeniyle firari oligark Ilan Shor olan Rusya yanlısı popülist Sor Partisi de protesto gösterileri düzenledi.

Cumhurbaşkanı Sandu, Kremlin’i Rusya, Sırbistan, Belarus ve Karadağ’dan gelen yabancılarla hükümeti düşürme planı yapmakla suçladı. Bu kişilerin amaçlarının hükümet binalarına saldırmak, insanları rehin alıp ardından da hükümeti "Rusya'nın hizmetinde" bir hükümetle değiştirmek için protestoları kışkırtmak olacağını söyledi.

Kremlin ise Sandu’dan Rusya’ya karşı histeriye doğru kaymakla suçlarken, Moldovalı yetkilileri açıklamalarında “çok, çok dikkatli olmasını” istedi.

***

TRANSDİNYESTER SORUNU

Peki nedir bu Transdinyester sorunu? Transdinyester, Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasıyla birlikte patlak veren kısa süreli savaşın ardından Moldova’dan ayrılan Ukrayna sınırındaki Rus kökenlilerin ağırlıkta olduğu bölge. Kendi siyasi yapısı, meclisi ve ordusu bulunan bölgenin bağımsızlığı Avrupa Birliği tarafından tanımıyor. Bağımsızlıktan bu yana bölgede Rus askerleri konuşlanmış durumda. Bölgede Rusça konuşuluyor.

Rus birlikleri bir yıl önce Ukrayna’nın güneyini işgal ettiğinde, Rusya’nın Odessa’dan Transdinyester’e uzanacağı ileri sürülmüştü. Senaryolar tutmadı ancak Moldova’daki gerilim de bitmedi.

Geçen yılın sonunda Transdinyester yönetiminin güvenlik birimlerine karşı bir dizi saldırı gerçekleştirilmiş ancak üstlenen olmamıştı.

Transdinyester yetkilileri, olaylardan Ukraynalı "casusları" sorumlu tuttu. Kiev ise Rus özel servislerini Moldova’yı tehdit etmeye ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştıkları konusunda suçladı.

moldova-daki-kriz-bolgeyi-atese-atar-1145260-1.

Şubat başında, Rusya Savunma Bakanlığı Ukrayna’yı Moldova’ya bağlayan otoyolda Ukrayna askerine ait araçların görüldüğünü öne sürdü. Transdinyester Barış Gücü Başkanı Oleg Belyakov, halk arasında herhangi bir paniğin yaşanmadığını, ancak Rusya’nın uyarılarının "ciddi endişeler duymak için nedenler verdiğini" söyledi.

Rusya’nın ülkeye gaz akışında kısıtlamalara gitmesiyle enerji konusunda da büyük sıkıntılar yaşayan Kişinev yönetimi, Ukrayna’nın enerji tesislerinin vurulmasıyla da bu konuda büyük sorunlarla karşılaştı.

***

"BÜYÜK ROMANYA" DÜŞLERİ

Moldovalılar ve Romenler kardeş etnik topluluklar. Bu etnik, kültürel, dinsel birlik nedeniyle geçmişten bu yana Romanya ve Moldova’nın birleşmesi savunanlar oldukça yüksek. Romanya Parlamentosu 2018’de, tarihte "Besarabya" olarak anılan bugünkü Moldova topraklarının Romanya ile birleşmesinin 100. yıldönümünde Moldova ile bütünleşme niyet deklarasyonu yayımlamıştı. O dönem iktidarda olan Sosyal Demokrat Parti (PSD) lideri Liviu Dragnea, "Ben Moldova ile bütünleşmek ve tek bir ulus olarak Avrupa sahnesinde yer almaktan yanayım" ifadelerini kullanmıştı.

Geçen yıl da benzer arzular dile getirilmişti.

Batı yanlıları ve milliyetçiler ülkenin dilinin komşu Romanya’nın resmi dili olan Romence olması için bastırıyor. Moldova anayasasında resmi anadil ‘Moldovaca’ olarak geçiyor. 2013 yılında Moldova Anayasa Mahkemesi Romence ile Modovaca dillerinin birbirinin aynı olduğu yönünde karar almıştı. Moldovaca’nın sadece Romence denmesi gerektiğini savunuyorlar. Milliyetçilere göre, "Moldova diline Romence’den ayrı bir dil muamelesi yapmak kültürel ve kimliksel gerçekleri çarpıtmaktır."

2,6 milyon nüfusa sahip Moldova, Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden birisi. NATO üyeliği bulunmasa da, geçen yıl Haziran ayında Ukrayna ile aynı gün AB aday statüsü kazandı. Tarihte bir dönem Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altında olan Moldova’da Rusya’nın diken üstünde durmasına yol açan konulardan biri de Romanya’yla olan etnik bağı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Romanya tarafından işgal edilen ve “Büyük Romanya” hayalinin bir parçası haline gelen Moldova’nın, Sovyet Cumhuriyeti’nin dağılışından itibaren bağımsızlıklarını ilan ettikleri tarihten bu yana komşusu Romanya ile birleşme düşüncesi hâlâ etkin.