Kamuoyunda nafaka uygulamaları ile ilgili çarpıtılmış ya da gerçek dışı bilgiler verildiğini belirten Mor Çatı Vakfı, bir rapor yayımladı. Mor Çatı’nın Nafaka Raporu’nda, “Yanlış bilgilerin yayılmasına mahal vermemek adına nafaka ile ilgili çok bilinmeyen doğruları paylaşma gereği duyduk” denildi. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle: • Nafaka hakkı süresiz değil: Kadının iş bulması, yoksulluk durumunun ortadan […]

Mor Çatı’dan nafaka raporu: Amaç kadını yoksullaştırmak

Kamuoyunda nafaka uygulamaları ile ilgili çarpıtılmış ya da gerçek dışı bilgiler verildiğini belirten Mor Çatı Vakfı, bir rapor yayımladı. Mor Çatı’nın Nafaka Raporu’nda, “Yanlış bilgilerin yayılmasına mahal vermemek adına nafaka ile ilgili çok bilinmeyen doğruları paylaşma gereği duyduk” denildi. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:

• Nafaka hakkı süresiz değil: Kadının iş bulması, yoksulluk durumunun ortadan kalkması ya da yeniden evlenmesi ile nafaka kaldırılabilir. Tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafaka miktarının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

• Çoğunluğu 300 TL yoksulluk nafakası alıyor: Kadınların deneyimleri bize gösteriyor ki çoğunluğu yaklaşık aylık 300 TL yoksulluk nafakası almaktadır. Nafaka miktarı standart olmayıp hakim tarafından belirlendiğinden kadınların yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak nafakalar bağlanmamaktadır. Türkiye’de açlık sınırının 1686 TL olduğu düşünüldüğünde kadınların çalışmak yerine ömür boyu nafaka almayı tercih ettiği ya da kadınların nafaka alabilmek için 1 hafta evli kalıp boşandığı gibi argümanlar akıldışıdır.

• Nafaka vazgeçilmez bir haktır: İçinde yaşadığımız toplumsal koşulları şekillendiren kadın erkek eşitsizliği kadınları pek çok açıdan güçsüzleştirmektedir. Kadınların hayata eşit katılımını sağlayacak destekleyici politikaların eksikliği ise başta ev içi emek olmak üzere birçok sorumluluğu kadınların tek başlarına üstlenmesi anlamına geliyor. Örneğin, çocuk bakımı ne yazık ki kadınların birincil görevleri arasında sayılmaktadır ve çocuklar için ücretsiz kreş hakkı devlet tarafından sağlanmamaktadır. Çocuğunu ücretsiz olarak kreşe göndermeden çocuk bakımını esas olarak annelerin üstlendiği durumlarda kadınların uzun saatler mesai yapabilmesi mümkün değildir. Çoğu güvencesiz, esnek ve düşük ücretli işlerde çalışan kadınların ise çocuklarını ücretli bir kreşe göndermeleri mümkün değildir. Bu nedenle gerek düşük ücretli çalışan kadınlar için gerekse çalışamayan kadınlar için verilen sosyal yardımların veya kreş desteğinin yetersiz olması nedeniyle nafaka bir lütuf değil vazgeçilmez haklarıdır.

• Nafaka ödemiyorlar: Nafaka ödemekle yükümlü olan erkekler gelirlerini asgari ücretten göstermek, kayıt dışı çalışmak ve malvarlıklarını başkasının üzerine yapmak gibi yöntemler uygulayarak verilen nafaka miktarını en aza indirmekte, pek çoğu nafaka ödememektedir. Verilen nafaka miktarları kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak düzeyde değildir. Nafakasını düzenli alamayan kadınların hepsi icra takibi yoluna başvurmamakta, başvuranlar ise erkeğin ikametgahını değiştirmesi, tabligatı almaması gibi nedenlerle sonuç alamamaktadırlar. Ayrıca nafakanın kadın tarafından bir talepte bulunulmadan enflasyon oranında yükseltilmemesi de bir diğer sorundur.