Konak Belediyesi ve Efes Selçuk Belediyesi’nin birlikte düzenlediği “Mübadele 100 yıllık Hasret” sergisi açıldı. Belediye başkanları Ege Denizi’nin bir barış denizi olmasını ve barış türkülerinin söylenmesini istedi.

Mübadelenin 100’üncü yılı anıldı
Fotoğraf: BirGün

BirGün EGE

Konak Belediyesi ve Efes Selçuk Belediyesi, mübadelenin 100’üncü yıldönümünde “Mübadele 100 yıllık Hasret” sergisi düzenledi. Konak Belediyesi’nin Güzelyalı Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki sergi açılışına ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ile Konak ve Selçuk’ta yaşayan mübadil aileleri katıldı.

Serginin açılış konuşmasını yapan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, mübadelenin 100’üncü yılında düzenledikleri anma ve etkinliklerle iki yakanın insanının birbirine daha da yaklaştığını ifade etti.

Barışın egemen olduğu bir dünya vurgusu yapan Başkan Batur, Ege’nin barışın denizi olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi:

“Dünya bir barış kenti olsun, hepimizin istediği bu. Barışın egemen olduğu, insanların birbiriyle kavga etmediği, güç savaşlarının olmadığı, emperyalist ülkelerin güçsüz ülkelerin üzerinde hüküm kurmadığı günler yaşansın istiyoruz. İki ülkenin insanlarının barış içerisinde olduğunu her zaman biliyoruz. Ege Denizi bir barış denizi olsun diyoruz. Bu tür anmalarda asıl amacımız insanları, toplumları, ülkeleri birbirine yaklaştırmak. Bir buçuk milyon kişi buradan oraya, 500 bin kişi oradan buraya göç ediyor. İki milyon kişi, o devirde hareket halinde. Bundan sonra bu tür sıkıntıların bir daha yaşanmamasını, barışın egemen olduğu bir dünya istiyoruz.”

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de konuşmasında, hem Girit göçmeni hem de uzun yıllar Eşrefpaşa’da yaşamış bir annenin kızı olarak Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un önerdiği sergi fikrini heyecanla karşıladıklarını belirtti. Sengel, “Bir sürü hikâyeye, buram buram hasrete tanık olacağız, belki bir Selanik türküsüyle karşılanacağız, bir sardunya kokusuna teslim olacağız, bir mendilin ucuna işlenmiş iğne oyasında bambaşka hatıraları yaşayacağız. Geçmişte yaşanmış olan acıları bir kenara itip geleceğe ilişkin hangi adımları atacağımıza bakacağız. Her şeyden öte iki yakanın aynı gökyüzü altında barış ve kardeşlik türkülerini bir arada nasıl seslendirdiğine şahit olacağız. Burada atalarından duydukları hikâyeleri aktaranlar var. Bu aktarımlar çoğalsın ki geçmişte yaşanan acılar tekrar yaşanmasın. Aktarılmaya devam etsin ki bundan sonra hep beraber bir arada yaşamanın ne olduğunu anlatabilelim ve barış türkülerini dilimizden düşürmeyelim” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından her iki yakadan da Türkiye’de yaşayan mübadiller ve akrabalarıyla yapılan röportajların yanı sıra, o günlerden kalan aile yadigârı fotoğraf, el işi ve ev eşyalarının yer aldığı sergi gezildi. Sergi açılışından sonra Nâzım Hikmet salonunda “Ata Yurdundan Ana Yurduna” belgesel gösterimi ve sanatçı Rahmi Can Gür’ün katılımıyla Agora Minör müzik grubunun “İki kıyının Ezgileri” konseri gerçekleşti. Belgesel duygulu anlar yaşatırken, konserde söylenen türkülere dinleyiciler de eşlik etti.