Muğla’da istismar protestosu: Karanlığa teslim olmayacağız!

BİRGÜN EGE

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızını 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirilmesi’ skandalına ve çocuğun yıllarca istismara maruz kalmasına yönelik protestolar sürüyor. Muğla’da Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Muğla Şubesi ve Menteşe Kadın Platformu, Sınırsızlık Meydanı’nda açıklama yaparak istismara tepki gösterdi.

Yapılan açıklamada, "Aladağ'da 40 kız çocuğunu yurda kilitleyip canlı canlı yakanlar, Ensar Vakfı'nın yurdunda erkek çocuklar taciz ve istismara uğrarken ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenler, Enes Kara'nın ‘Beni bu karanlıkta yaşamaya mecbur bıraktılar’ sözüne kulağını tıkayanlar, bugün 6 yaşındaki bir kız çocuğunun gericiliğe, yobazlığa ve ataerkiye kurban verilmesine ses çıkarmayacaktır. Ama biz susmayacağız" denildi.

"MÜCADELEMİZİ YÜKSELTECEĞİZ"

Açıklamada, "Tarikatların, cemaatlerin ve vakıfların elini uzatamayacağı, çocukların özgür, mutlu ve güvende olacağı bir dünyayı çocuklara borçluyuz. Tüm tarikatlar kapatılana, din ve vicdan özgürlüğü önünde engel teşkil eden tüm gerici odaklar dağıtılana kadar laikliği savunmaya, çocukların ve kadınların uğradığı din baskısını ortadan kaldırmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesinin ardından Lanzarotte Sözleşmesini hedef almaları beklenen bir şey. Birileri neden bu sözleşmeden rahatsız olur ki? Bu nasıl bir zihniyettir? Size izin vermiyoruz. Kazanılmış haklarımızdan ve uluslararası sözleşmelerden vazgeçmeyeceğiz. Çocuklara sözümüz olsun. Karanlığa teslim olmayacağız."

Velilere de çağrı yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bir çocuğumuzun daha yaşamının kararmaması hepimizin ellerinde. Okul okul sesimizi büyütelim. Protokol ve işbirliklerinin sonlandırılması için, çocuklarımızın laik, kamusal, bilimsel eğitim hakkına sahip çıkalım. Tüm velileri protokol ve işbirliklerinin sonlandırılması için birbirimizin sesine ses katmaya çağırıyoruz.”

Açıklamada, "Cemaat ve tarikatlardaki kadınlara, gençlere ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarlar münferit vakalar değil. Cemaat ve tarikatlara verilen ayrıcalıklar, aktarılan kamu zenginliği, siyasal koruma ve cezasızlık, bütün toplumu tehdit ediyor. Cemaat ve tarikatlar güçlendirilerek bütün toplum dinselleştirilmek isteniyor. Toplumsal yaşama yönelik dini dayatmalar en çok kadınların, çocukların, LGBTİ’lerin ve gençlerin yaşamlarını daraltıyor, haklarını ve yaşamlarını gasp ediyor. Biz kadınlar ve bütün muhalefet güçleri yaşamlarımızı, haklarımızı ve ülkemizi bu şımartılmış bir avuç molladan koruyacağız. Mücadelemizi yükselteceğiz. Cemaati değil çocuğu koru! Siyasal İslam’ı defedeceğiz" denildi.

HERKES SUÇLU

Datça Kadın Platformu da çocuk istismarını Cumhuriyet Meydanı’nda protesto etti. Açıklamada, "6 yaşından 20 yaşına kadar anne babasının ve tarikatın işbirliği, bilenlerin susması, adalet sisteminin harekete geçmeyip göz yumması, devletin çocukları korumayan, kollamayan politikaları sonucunda kendisinden 23 yaş büyük bir ‘erkek’ tarafından sistematik olarak istismar gören H.K.G., bu ülkede korunmayan, görmezden gelinen kaçıncı çocuktur? Bilen de susan da cemaati koruyan iktidar da yargı da herkes suçlu! Bu topraklarda birlikte yaşayan insanların toplumsal sözleşmesinin en temel ilkelerinden biri çocuğun insan haklarının tamamının uygulanmasıdır. Devlet bizim verdiğimiz görevi yerine getirmekle yükümlüdür" denildi.