Dünyadan ve Türkiye’den 13 zurna üstadını Muğla’da buluşturan Uluslararası Zurna Festivalinin 7’incisi düzenlendi. Muğla’nın 4 ayrı ilçesinde düzenlenen Zurnazen Festivali’nde yasaklanan festivaller ve tutuklanan sanatçılara dikkat çekildi.

Muğla’da yasaklanan festivallere tepki

BİRGÜN EGE

Türkiye'de son günlerde üst üste festivallerin iptal edilmesine yönelik tepkiler sürüyor. 7’inci Uluslararası Zurna Festivalinde konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, festivallerin iptal edilmesine ilişkin, “Sanatçıların tutuklanmadığı, festivallerin yasaklanmadığı, gençlerin yarınlardan endişe duymadığı bir ülke için çalışıyoruz” dedi.

Zurnazen Festivali’nin Menteşe’de Şandan Gökovalı Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleşen ayağında konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, festivallerin yasaklanmasına ve tutuklamalara değindi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda aydınlık yarınlara hep birlikte yürüyeceklerini vurgulayan Gürün, “Her ne olursa olsun bu topraklara umut ekiyoruz ve umudu yeşerteceğiz. Sanatçıların tutuklanmadığı, festivallerin yasaklanmadığı, gençlerin yarınlardan endişe duymadığı, en önemlisi de Atatürk’ün devrimlerinden ayrılmayan, rehberi hep Atatürk olan bir şehir ve bir ülke için hep birlikte yan yana kol kola devam etmeliyiz. Atatürk’ün yolunda aydınlık yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz” dedi.

Farklı milletlerin ortak değeri olan zurnanın hoşgörü ortamı oluşturabilecek bir kültür ürünü olduğunu belirten Gürün, “2014 yılında zurna festivali yapacağımızı söyledik. Zurnanın festivali mi olur dediler. Ama sizlerin büyük ilgisiyle ve katkısıyla bugün uluslararası Zurnazen Festivalinin 7’ncisini gerçekleştiriyoruz. Zurna Orta Asya kökenli, Japonya ve Çin’den başlayarak tüm Türk Cumhuriyetlerinde, Türkiye’de, Ortadoğu’da Balkanlar’da ve Kafkaslarda çalınan ortak bir müzik aletidir. Amacımız bütün bu bölgelerde ki insanların ortak bir değerini yakalayarak onlarla birlikte olmayı, o güzelliği birlikte paylaşmayı, barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü ortaya koymaktır. Yunus diyor ki, ‘Bölüşürsek doyarız. Bölünürsek yok oluruz.’ Gerçekten öyle bir dönemden geçiyoruz ki hepimizin biraz soluk almaya, güler yüzle bir birimize hitap etmeye, dilimizi yumuşatmaya, gönlümüzü yumuşatmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.