Tunus’ta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu bugün. İhvan’ın desteklediği Kays Said ve yolsuzlukla suçlanan Nebil el-Karvi televizyonda son kozlarını paylaştılar

Muhafazakâr hukukçu medya patronuna karşı

Tunus’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalan Kays Said ve Nebil el-Karvi, televizyonda münazara yaptı. Tunus’un devlet televizyon kanalındaki münazarada adaylar, devlet güvenliği, dış politika ve yasamaya ilişkin konuları tartıştı.


İlk turdaki seçimlerde birinci olan bağımsız aday Kays Said tüm partilerin üstünde ayrım yapmaksızın herkesin başkanı olacağı ve devlete toplumsal rolünü yeniden kazandıracağı konusunda söz verdi.

Askeri ve güvenlik kurumlarından ölen ve yaralılarla ilgilenen resmi bir kurum oluşturulması çağrısını 2014’ten bu yana yaptığını hatırlatan Said, ölen askerlerin hayattaymış gibi, malulen emekli olanların işlerine devam ediyormuş gibi maaş ve terfilerinin devam ettirileceğini söyledi.

Said, milli güvenlik konusunun yalnızca askeri yönü kapsamadığını belirterek “Talim ve Terbiye Yüksek Konseyi” kurulması yönünde parlamento nezdinde girişimde bulunacağını, bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.

İSRAİL’LE İLİŞKİLERE VETO

Dış siyasete ilişkin Said, “Bizim Yahudilerle ilişkilerimiz olur ancak İsraillilerle kesinlikle ilişkimiz olmaz. Onların Tunus’a girişine karşıyım. Tunus, Filistin halkını süründüren gaspçı oluşumla (İsrail) savaş halindedir” dedi.

Said, Libya krizine ilişkin herkesin ellerini Libya’nın üzerinden çekmesi şartıyla Tunus’un bu konuda temel bir rolünün olacağını dile getirdi.
İlk tur seçimlerde ikinci gelen medya patronu Nebil el-Karvi ise münazarada, dijital güvenlik sisteminin geliştirilmesinin güvenlikçilerin sosyal statülerinin iyileştirilmesinin zorunlu olduğunu dile getirdi.

“Tunus’un güvenliği Libya ile bağlantılıdır” diyen Karvi, bu konuya büyük devletlerin müdahil olmalarından dolayı ülkesinin yanı sıra Cezayir’in de katılması gerektiğini dile getirdi.

Karvi “Başkan olursam, Libyalı tüm taraflarla ilişkiye geçeceğim ve var olan krize çözüm bulmak için tümüyle aynı şekilde konuşacağım” dedi.
İsrail’le ilişkilerin normalleşmesine dair Karvi, “Tunus’un Filistin yönetimi konusunda tavrı tek olacaktır. Ben İsrail ile normalleşmeyi ve siyonist oluşumla ilişkiye geçmeyi suç sayan kanunun yanındayım” ifadelerini kullandı.

Karvi’nin İsrail konusundaki sözleri ise geçtiğimiz hafta ortaya çıkan İsrail’le ilişkileriyle çelişti. Karvi’nin İsrail’de eski istihbarat subayı ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun eski istihbarat danışmanı ve silah tüccarı olarak bilinen Ari Ben-Menashe’ye ödeme yaptığı ortaya çıkmıştı. İddialara göre Karvi, Ben-Menashe’den, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşme ayarlaması için 1 milyon dolar ödemeyi taahüt etti. Karvi’nin partisi Tunus’un Kalbi ise bu iddiaları yalanlamıştı.

NAHDA’DAN SAİD’E DESTEK

Birinci turu ilk sırada tamamlayan ve sonrasında da diğer adayların desteğini alan Kays Said yarışın favorisi gösteriliyor.

Nahda Hareketi 52 milletvekiliyle parlamentoda birinci sırada gelirken, Karvi’nin partisi Tunus’un Kalbi 48 milletvekiliyle ikinci oldu.

Sonuçlara göre, 217 sandalyeli parlamentoda hiçbir parti hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamadı. Birinci parti Nahda Hareketi, irili ufaklı 30’dan fazla oluşumun yer aldığı çok parçalı parlamentoda koalisyon ortakları bulmaya çalışacak.

***

Seçimin favorisi Kays Said

Tunus’ta cumhurbaşkanı seçimi birinci turunda diğer adayların karşısında kazanma ihtimali düşük olarak değerlendirilen Kays Said, oyların yüzde 18,4’ünü alarak birinci olmuştu.

Tunus’un 2014’te hayata geçirdiği ve “Arap dünyasının en demokratik anayasası” olarak nitelenen metnin mimarlarından 61 yaşındaki Kays Said, seçimlerde klasik anlamda, poster, afiş tanıtım ve benzeri bir kampanya yürütmeyi reddetti.

Tunus’taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento arasında paylaştırılmış yönetim sistemini reform etmek Said’in kampanya vaatleri arasında yer aldı.

Tunuslu ‘Berlusconi’

Diğer yandan geleneksel siyasetin dışından gelen medya patronu Nebil el-Karvi, cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 15,8 oy alarak ikinci tura kalmadan önce de Tunus’ta yakından tanınan bir isimdi. Karvi, dünyaca ünlü Tunuslu Yapımcı Tarık Bin Ammar ve eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile ortak olarak 2007’de Tunus’un ikinci özel televizyon kanalını kurdu.

Tunus’ta 2011’de gerçekleşen devrimle görevden uzaklaştırılan Zeynel Abidin bin Ali’ye yakın isimler arasında yer alan Karvi, hakkındaki “kara para aklama” ve “vergi kaçırma” suçlamalarıyla 23 Ağustos’ta tutuklandı. Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi kampanyalarını parmaklıklar arkasında yürüten Karvi, geçen çarşamba serbest kaldı.