İktidar yaptığı hamlelerin ardından hızlıca seçime gitmek istiyor. Uzmanlar, doğru bir kampanyayla muhalefetin kazanabileceğini bunun da çözüm odaklı siyasetle mümkün olabileceğini söylüyor.

Muhalefet doğru bir kampanya yürütmeli
Fotoğraf: AA

Mustafa KÖMÜŞ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün yaptığı açıklamada seçimler için 14 Mayıs’ı işaret etti. Muhalefetin aylarca yaptığı erken seçim çağrılarına kulak tıkayan iktidarın son günlerde seçimi öne almaya karar vermesinde anketlerde yaşanan değişimin neden olduğu düşünülüyor. Özellikle son dönemde yaptığı ‘seçim ekonomisi’ hamleleriyle büyük kitlesel seçim gruplarının taleplerine oynayan iktidar hızlıca sandığa gitmeyi amaçlıyor.

Euronews’in 8 araştırma şirketinin ortalamalarından hazırladığı tabloya göre Millet İttifakı ilk kez Kasım 2021’de Cumhur İttifakı’nı geride bıraktı. Bu dönemde Millet İttifakı’nın oy oranı yüzde 40,2, Cumhur İttifakı’nın oy oranı ise yüzde 40,05’ti. Temmuz 2022’de ise Millet İttifakı 42,2’ye, Cumhur İttifakı ise 37,8’e düştü. Bugünden itibaren ise Millet İttifakı’nda düşüş, Cumhur İttifakı’nda yükseliş başladı. Aralık 2022’de Cumhur İttifakı yüzde 41,3’e yükseldi, Millet İttifakı 39,8’e geriledi. Bu yaşanan değişimde iktidarın hamleleri kadar muhalefetin tavrının da etkili olup olmadığını siyaset bilimcilerle konuştuk.

REHAVET OLUŞTU

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü ve Siyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz, Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’nı araştırmalarda son dönemde geçmesinde hem iktidarın hem de muhalefetin tavrının etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz şunları söyledi: “Muhalefet açısından bir dönem “her ne olursa olsun kazanırız” düşüncesinden kaynaklanan bir rehavet oluştu. İkinci olarak da kamuoyuna yansıyan rekabet görüntüsü. Bu görüntü özellikle aday tartışmalarında önümüze çıktı. Seçmen için de ‘muhalefet iç tartışmalarla boğuşuyor’ görüntüsü oluştu. İktidarsa bunun tersine tam bir seferberlik başlattı. Seçim ekonomisine yönelmesi bunun bir ayağı. İkincisi de çok önemli bir algı yönetimi yapıldı. Altılı Masa’nın kendi içinde rekabet ediyor görüntüsü de buna hizmet etti. Seçmende ‘Bunlar sorunları çözemezler’ algısı yaratıldı.”

REKABET BİTMELİ

Muhalefetin bu durumu değiştirebileceğini ifade eden Korkmaz şöyle devam etti: “Bu durumun devam edip etmeyeceği adaya ve kampanyaya bağlı. İlk olarak aday artık bir an önce açıklanmalı. Tabii ne olursa olsun seçmenin eğilimi seçime üç ay kala belli olur. Muhalefetin de çekeceği oy bu dönemde belli olur. 30 Ocak’ta yol haritası açıklanacak. Bu yol haritası metinlerde kalmamalı, topluma iyi anlatılmalı. Genç seçmende ve özellikle iktidardan umudunu kesmiş kararsız seçmende ‘kazanacağız’ duygusu mutlaka yaratılmalı. Seçim kampanyası da hem yüz yüze hem de sosyal medyada buna uygun yürütülmeli. En önemlisi muhalefette görünen rekabet havası bir an önce bitmeli. Artık seçim tarihi 14 Mayıs olarak belirlendiyse, bugünden sonra böyle bir görüntü asla oluşmamalı.”

Siyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz, İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel DirektörüSiyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz, İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü

HAMLELERİ KALMADI

Aksoy Araştırma Kurucusu Ertan Aksoy ise araştırmaların ortalamasının bilimsel olarak doğru bir yöntem olmadığını ancak AKP’nin son dönemde sınırlı da olsa bir artış yaşadığını ifade etti. Aksoy şunları söyledi: “Bizim ölçümlerimize göre de AKP’nin son dönemde bir artış eğiliminde olduğunu söyleyebilirim. Yine de Millet İttifakı hâlâ Cumhur İttifakı’nın önünde gözüküyor. Tabii AKP’nin bu artışında büyük seçmen gruplarını etkileyen hamleleri büyük rol oynadı. Ancak tüm bunlara rağmen iktidara yönelme oldukça sınırlı. Dolayısıyla iktidarın beklentisinin oluşmadığını söyleyebiliriz.”

ÇÖZÜME ODAKLANILMALI

“İktidarın attığı bu adımların ardından başka bir hamlesi de kalmadı” diyen Aksoy şöyle konuştu: “Hazine’de kalan parayı çeşitli yollarla dağıtma yoluna gidebilir. Ama bunun da piyasada döviz karşılığı yok. Dolayısıyla bunu da yapamazlar. O nedenle iktidarda artık bir artış olacağını sanmıyorum. Muhalefet açısından ise son dönemki tartışmaları zorunlu buluyorum. Çünkü Altılı Masa ilk başta kolay uyum sağlayabileceği konuları tartıştı. Zor konuları sonraya bıraktı. Bundan tabii hızlıca çıkmaları lazım. Pozitif bir kampanya ve adayla yola çıkılmalı. Aday kim olursa olsun iktidarla aynı ton yerine ülkedeki yoksullaşmaya odaklanılmalı. Burada da seçim döneminde yoksullaşmanın nasıl çözüleceği anlatılmalı.”

Ertan Aksoy, Aksoy Araştırma KurucusuErtan Aksoy, Aksoy Araştırma Kurucusu

***

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü açıklamalarının ardından 18 Haziran yerine 14 Mayıs’ta sandığa gideceği hemen hemen kesinlik kazandı. Sürece ve yasal engellere dair akıllarda pek çok soru işareti söz konusu. Seçim takvimiyle ilgili bilgiler ve meşru açıdan problemli görünen noktalar şöyle:

ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI
Seçimle ilgili en önemli başlık, Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal açıdan adaylığının mümkün olmaması. Anayasa’nın 101’inci maddesi açık şekilde “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” diyor. Bunun tek istisnası, cumhurbaşkanlığının ikinci döneminde Meclis’in seçim kararı alması. Bunun dışında 2014 ve 2018 yıllarında cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın aday olabilmesi mümkün değil. Kararı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verecek. YSK kararlarına itiraz edilemiyor.

HANGİ KANUN GEÇERLİ OLACAK?
Seçim Kanunu’ndaki değişiklik, geçen yıl 6 Nisan’da resmileşmişti. Değişikliğin geçerli olması için, yasalaştıktan sonra en az 1 yıl geçmesi gerekiyor. AKP’ye göre, 6 Nisan’dan sonra yapılacak herhangi bir seçimde yeni kanun uygulanabilir. Ancak muhalefetin ve anayasa hukukçularının buna itirazı var. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin 60 gün öncesi, 6 Nisan’dan önceye, yani 14 Mart’a denk geliyor. Bu yorum, yeni seçim kanununun 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde geçerli olamayacağını savunuyor.

ERDOĞAN’IN KARARI
Seçim Kanunu’ndaki değişiklik, geçen yıl 6 Nisan’da resmileşmişti. Değişikliğin geçerli olması için, yasalaştıktan sonra en az 1 yıl geçmesi gerekiyor. AKP’ye göre, 6 Nisan’dan sonra yapılacak herhangi bir seçimde yeni kanun uygulanabilir. Ancak muhalefetin ve anayasa hukukçularının buna itirazı var. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin 60 gün öncesi, 6 Nisan’dan önceye, yani 14 Mart’a denk geliyor. Bu yorum, yeni seçim kanununun 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde geçerli olamayacağını savunuyor.

muhalefet-dogru-bir-kampanya-yurutmeli-1115911-1.

MECLİS FESHEDİLECEK Mİ?
Erdoğan seçim kararı alsa da Meclis açısından bir fesih söz konusu olamayacak. Meclis toplanmaya ve yeni üyeleri seçilene kadar görev yapmaya devam edecek. Dolayısıyla 14 Mayıs’taki seçimler, “seçimlerin yenilenmesi” olarak adlandırılacak.

SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA
Hiçbir cumhurbaşkanı adayının yüzde 50 oya ulaşamaması durumunda, seçimler ikinci tura kalacak. İkinci turda, ilk turda en fazla oyu alan 2 aday yarışacak. Bu oylama ilk turu izleyen ikinci pazar günü ikinci yapılacak. Yani 14 Mayıs’ta seçim yapılır ve ikinci tura kalırsa, seçmenler yeniden 28 Mayıs Pazar günü sandığa gidecek.