Seçime yaklaşık 3 buçuk aydan az zaman kaldı. İktidar tüm kozlarını masaya sürerken Altılı Masa bugün Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinin yol haritasını açıklayacak. Muhalefet için zamanın daraldığını hatırlatan siyaset bilimciler, “Acil eylem planı hazırlanmalı, halk duygusal açıdan seferber edilmeli, bütünlük ruhu yaratılmalı” diyor.

Muhalefet için kritik dönemeç
Altılı Masa liderleri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek için Saraçhane’de bir araya gelmişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Mehmet Emin KURNAZ

14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlere yaklaşık yüz gün kaldı. İktidar elindeki tüm kozları masaya sürerken muhalefet bloku için zaman giderek daralıyor. 11 kez bir araya gelen ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hedefiyle yola çıkan Altılı Masa, geçiş sürecinin yol haritasını bugün açıklayacak. Ankara'daki toplantıda ayrıca, cumhurbaşkanı adayının seçim beyannamesinin de kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor. Adaylık konusunda kritik tarih ise 13 Şubat olarak öne çıkıyor. Bu tarihte 6’lı Masa’nın ikinci tur son toplantısı, Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.

Son dönem paylaşılan pek çok ankette iktidarın seçimi yatırımı olarak öne sürdüğü hamlelerinin sonucunda oylarında kısmen toparlanma olduğu görüldü. Muhalefet cephesinde kamuoyuna yansıyan adaylık tartışmaları ise dağınık bir tablo ortaya koymuştu. Kalan süreçte muhalefet güçlerinin rotayı çevirmesi gereken ana gündem maddeleri bulunuyor. Siyaset bilimcilere göre adaylık başta olmak üzere masadan dışarıya yansıyan zaafların bir an önce son bulması, Altılı Masa’nın başta ekonomi olmak üzere halkın gerçek sorunlarına temas edecek politikaları anlatması gerekiyor.

SÜRE AZALIYOR

“Erdoğan seçim tarihi olarak 14 Mayıs'ı ortaya attı ancak seçimin ne zaman yapılacağı resmi olarak kesinleşmiş değil” diyen Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, “Muhalefeti adayını açıklamaya zorlama ve adaylık tartışmasını kızıştırarak muhalefet içi gerilimleri körüklemeyi hedeflediğini düşünüyorum” dedi.

Güçlü bir kampanya yürütebilmek için zamanın daraldığını vurgulayan Koç, “Muhalefet kendi içinde iktidar paylaşımına ilişkin prosedürleri tamamlamakta yavaş kaldı. Ukrayna Savaşı'nı takiben 2022 Bahar aylarından itibaren bir duraklama görüyoruz. Geçen yıl var olan kazanma inancı ve coşkusu biraz zarar gördü. Birlik, bütünlük ruhunu zayıflatan tartışmalar gördük” ifadelerini kullandı.

EYLEM PLANI YAPILMALI

Koç’a göre yapılması gerekenler ise şöyle: “Bu tabloyu ortaya koyduktan sonra yapılması gerekenler daha net anlaşılıyor: Muhalif kitleleri heyecanlandırıp değişim inancını pekiştirecek coşkulu bir kampanya. Halkı kendi iradesini korumak üzere seferber olmaya hazırlayacak bütünlüklü, kendinden emin, inatçı bir iletişim stratejisi. Vatandaşın öncelikli sorunlarına ilişkin günlük yaşamında bugünden yarına nelerin değiştirileceğini somut, anlaşılır, sade bir programla ve ölçülebilir bir takvimle ortaya koymak. Bunun için ekonomi, güvenlik, yargı, gelir adaletsizliği, kaçak göçmen sorunu gibi başlıklarda 10-15 maddelik bir acil eylem planının seçime kadar her yerde tekrar tekrar anlatılması.”

Ekonomik çöküntünün iktidarı kendi kendine götüreceği veya Batı ülkelerinin Erdoğan'a asla destek vermeyeceği beklentilerinin boşa çıktığını da belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet gücüne sahip olmanın sağladığı avantajla Erdoğan krizi ileri bir tarihe ertelemek için öngörülmesi güç hamleler yapıyor, yapacak. Özellikle savunma sanayisini seçim kampanyasının dinamosu yapacağı anlaşılıyor. Muhalefetin hem savunma sanayisi hem de dış politika konusunda yerli ve yabancı elitleri ikna etme konusunda yetersiz kaldığı anlaşılıyor. Bu konularda ülkenin uzmanlık birikimi seferber edilmeli. Emek ve Özgürlük İttifakı'yla cesur bir iletişim kurulması için de kazanan olma görüntüsü önem arz ediyor. Zayıflayan güçlerin iç çatışmaları artar. Muktedir olmak farklılıkları bir araya getirmek ve her şeye rağmen yan yana tutabilmek için de zorunludur.

Dr. Özgün Emre Koç, Siyaset BilimciDr. Özgün Emre Koç, Siyaset Bilimci

BİRLİK RUHU ŞART

Bir bütün olarak baktığımızda özellikle Millet İttifakı'nın yönetmeye muktedir, icra kapasitesi yüksek, halktan kopuk bir görüntüden uzak, halkla duygusal bağ kurabilen bir izlenim yaratması zorunlu. Eğer halkı seferber edemezse galibiyetini koruyamaz. Sandık güvenliği bugün bu saatten itibaren başlıyor. Güçlü kampanya, hakkına sahip çıkmaya ikna edilmiş bir halk, farklı bir galibiyet... Sandık güvenliğinin öncelikli unsurları bunlar. Bunlar olmadan sandık tutanaklarına sahip çıkmanın tek başına bir önemi kalmıyor. Özetle, zaman azalıyor, aday açıklanmalı, halk duygusal açıdan seferber edilmeli, bütünlük ruhu yaratılmalı, muktedir imajı sergilenmeli. Bu seçimi iktidar kazanamaz. Kazanırsa muhalefet kazanır, kaybederse muhalefet kaybeder.”

“Bundan sonra muhalefet her şeyden önce topluma bir arada hareket edeceği ve ülkeyi yöneteceği konusunda güven vermesi lazım” diyen Prof. Dr. Murat Somer: “Güven unsurunu ön plana çıkarması önemli çünkü partiler arasındaki karar verme mekanizmalarının çok net işlediğinin görülmesi gerekiyor. Bunun nasıl olacağını anlatmaktan çok vereceği görüntü önemli. Çünkü muhalefetin kendi arasında kararları verecek, pürüzsüz ve uyumlu bir şekilde hareket edebilmek için gerekli mekanizmaların oluştuğunun ifade edilmesi gerekli. O görüntünün uyumlu, kararlı, heyecan veren bir görüntüsü olması lazım. Bu süreç adaylık formülünün belirlenmesiyle tamamlanmış olacak. Çünkü adaylar elbette bu ittifakın gücü, sürücüsü olacaklar. Bu bakımdan bugünkü buluşma bu aşamada çok önemli” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Murat SomerProf. Dr. Murat Somer

ÇÖZÜM ANLATILMALI

Bunun dışında ülkedeki ekonomik durum ve iktidara karşı duyulan rahatsızlık, kanunsuzluk, ekonomik sıkıntıların ön plana çıkartılması gerektiğinin altını çizen Somer sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradan muhalefetin üzerinde anlaşmış bulunduğu parlamenter sistemle ilgili uzlaşma programının, yani yol haritasının çok basit ve anlaşılır bir şekilde topluma anlatılması gerekir. Bunlar sonuçta muhalefetin iktidara geldiği zaman neden daha iyi yöneteceğini belirleyecek olan şeyler. Ama seçmenlere onlar için önemli olan sonuçlar, bu yönetimin toplumsal sonuçları, insanların kendi hayatına yansımaları anlatılmalı. Dolayısıyla amaçlanan yönetim sisteminin ve yeni iktidarın ekonomi başta olmak üzere toplumun gündelik hayatında olumlu etkileri vurgulanmalı. Bunun yanında bir de bunun yeni yönetimin bir geriye gidiş olmayacağı, taze güç ve taze kadrolar, yeni ve daha bir yönetim olacağı, ileriye gidiş olacağı temasının işlenmesinin önemli olacağını düşünüyorum.’’

muhalefet-icin-kritik-donemec-1119796-1.

***

İKTİDAR ANKETLERDE MİLLET İTTİFAKI’NIN GERİSİNDE

ALF Araştırma, Ocak 2023 Siyasi Eğilim Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. 18-24 Ocak tarihleri arasında 26 ilde gerçekleştirilen araştırmada 2 bin kişi ile yüz yüze anket yöntemiyle görüşmeler yapıldı. “Bu pazar milletvekili seçimi olsa, hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yöneltildiği araştırmada ittifaklar arası fark dikkat çekti.

Ankette MHP ve AKP’nin oy oranı toplam yüzde 37,1 olurken; CHP ve İYİ Parti’nin toplam oy oranı yüzde 41,9 çıktı. Öte yandan ALF Araştırma Genel Müdürü Ali Süslü, yaptığı açıklamada, "Cumhur İttifakı'nda oy dengesizliği yaşanıyor" diyerek Sinan Ateş cinayetine dikkat çekti. Süslü, "Sinan Ateş suikastı sonrası MHP’de oylar azalırken, AK Parti ise son 3 ayda yaptığı çalışmalarla oy kazanmaya devam ediyor" dedi. Süslü yaptıkları anketlerin analizinden yola çıkarak, "MHP’nin oy kaybetmesi ve AK Parti’nin oy kazanması Cumhur İttifakı’nın toplam oyunda değişim yaşatmadı" ifadelerini kullandı.

Öte yandan ORC Araştırma’nın son anketinde de Millet İttifakı’nın, Cumhur İttifakı’na fark attığı görüldü.