Google Play Store
App Store

Seçimlerde istediği sonucu alamayan muhalefetin bundan sonra ne yapacağı tartışmaya açıldı. Kimileri konunun liderlik kaynaklı olduğunu söylerken kimiyse meselenin program ve örgütsel anlayış kaynaklı olduğunu ifade etti. Siyaset bilimciler, muhalefetin örgütlenme üzerine çalışması ve buna kafa yorması gerektiğini söyledi Dr. Öğr. Üyesi Cangül Örnek, “Toplum devletleşmiş bir iktidara karşı nasıl örgütlenir sorusunu sormamamız lazım” diye konuştu.

Muhalefet yeni bir strateji belirlemeli
CHP’nin önceki gün gerçekleşen MYK toplantısında tüm MYK üyeleri istifa etmişti. (Fotoğraf: Twitter/@CHPfotograf)

Politika Servisi

Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde 2. turun ardından gözler muhalefetin yeni dönemde izleyeceği yol haritasına çevrildi. Seçim sürecinde izlenen politikalar, yapılan ittifaklar ile seçimlerde ortaya çıkan başarısız tablonun ardından gelecek tartışılıyor. Kimileri sadece Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinden tartışmayı yürütürken ortada çok daha ciddi bir durum söz konusu. Yaklaşık 1,5 yıl bütün demokratik yolları önemsiz gösteren ve sandığa indirgeyen muhalefet seçimin ardından da tamamen hayal kırıklığı içerisinde. Oysaki yaklaşık 9 sonra yaklaşacak belediye seçimleri bile muhalefetin bu ruh halinden acil çıkması gerektiğini gösteriyor. Bununla beraber seçim öncesinde yürütülen politikalarda bir değişim gerekliliği de açık bir şekilde önümüzde duruyor. Tüm süreç boyunca masa toplantılarıyla, imzalanan mutabakat metinleriyle zaman harcayan muhalefet için de hem bir muhasebe hem de bundan sonra ne yapılacağının tartışılması önemli. Kamuoyunda yeni bir strateji beklentisi var. Özellikle seçim süreci boyunca unutulan yoksullar için bu durum elzem. Muhalefetin bundan sonra ne yapması gerektiğini siyaset bilimciler değerlendirdi.

Önümüzdeki dönem siyasetini tartışırken esas meselenin örgütlenme üzerine kurulması gerektiğini belirten Maltepe Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Cangül Örnek, lider tartışmalarını doğru bulmadığını, doğru siyaset üretebilmenin önemini vurguladı.

ASIL MESELE ÖRGÜTLENME

Örnek şunları söyledi: “Öncelikle CHP için lider tartışması çok verimsiz ve bence doğru değil. Doğru siyaset üretiliyor mu? Etkili bir örgütlenme yaratılıyor mu? Bu iki soruya bakmamız lazım. Zaten seçim süresindeki asıl eksiklik bu iki sorunun eksikliğiydi. Yoksa ben Kılıçdaroğlu aday olmasaydı başka türlü bir şey olur muydu tartışmasına katılmıyorum. Dediğim gibi iki temel konuda da büyük boşluk vardı. Biri yoksul kesimlerde etkili bir siyaset üretilmemesi. İkincisi mahallelerden iş yerlerine uzanan etkili bir örgütlenme gerçekleştirilememiş olması. Bizim bu son tabloda hem nasıl bir siyaset yürütülmeli sorusunu hem de bu toplum devletleşmiş bir iktidara karşı nasıl örgütlenir sorusunu sormamamız lazım. Tartışma bu minvalde yapılmak zorunda. Çünkü bunları sormazsak sadece propaganda yaparak ve lider değiştirerek siyaset yapmaya çalışırsak, özellikle kamu kaynaklarını kendi çıkarları için kullanan, basında muhalefete yer vermeyen bir iktidara karşı başarı kazanmak mümkün değil. Buradaki Kılıçdaroğlu doğru mu değil mi tartışması CHP’nin tartışmasıdır. Dolayısıyla bizim bu tartışmaları buradan çıkarmamız lazım.”

Dr. Cangül Örnek, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi

HALKÇI SİYASET YÜRÜTÜLMELİ

Seçim dönemindeki yanlışlara da dikkat çeken Örnek, “Örgütlenme sorunu, hepimizin düşünmesi gereken ve önümüzdeki en büyük mesele olarak duran bir sorun. Okullarda, sokakta, mahallede, yaşam alanlarında nasıl örgütlenebiliriz buna cevap vermemiz lazım. Yani toplumun nasıl örgütleneceği konusunu yoğun tartışmamız lazım. Ben bu noktada solun bir araya gelmesini çok değerli buluyorum Seçim sürecinde yan yana gelen Sosyalist Güç Birliği bunun örneklerindendi mesela. Çünkü 6’lı masanın kuruluş sürecinin sağa doğru kayması ve böyle yaparsak biz sağın oyunu alırız formülasyonu yanlış bir formülasyondu.”

“Sağlıkta, eğitimde bir çöküş varken, ekonomik bir kriz ortamı mevcutken, muhafazakâr bir seçmeni o tarz siyasetle kazanmaya çalışırsanız geleceğimiz yerin burası olması çok normal” diyen Örnek şöyle devam etti: “Önümüzdeki süreç CHP bunu değiştirir mi bilmiyorum. Oluşacak yeni yönetimden halka yönelik, sola yakın bir politika çıkar mı emin değilim. CHP’nin bu açıdan sıkıştırılması gerekiyor bence. Alt sınıfların, yoksulların, emekçilerin sorunlarına dokunmadığınız sürece zaten bu tabloyu geri çeviremeyiz. Bu sebeple CHP’nin daha sol bir programa itilmesi lazım çünkü görünen o ki kendisi gelmeyecektir. Yani halkçı bir siyasetin yükselmesi ve o siyasetin CHP’yi sıkıştırması gerekiyor”

KAPSAMLI BİR DEĞERLENDİRME ŞART

İstanbul Bilgi Üniversitesi Prof.Dr. İlter Turan da muhalefetin yol haritasının yapılacak ‘kapsamlı değerlendirmelere’ bağlı olduğunu vurguladı. Turan, “Seçim sürecinin yeni bitmesi, meclisin kısa bir süre sonra tatile girecek olması, muhalefet cephesi için gelecek döneme dair geniş bir zaman dilimi yarattı. Gelişmelerin bir kısmını önümüzde görmekle beraber yapılan değerlendirmelerin sonucu bize gelecekteki yol haritalarını gösterecektir. Ama öncelikle bütün muhalefet, neden kaybettiklerini, başka bir yol mümkün olabilir miydi sorusunu ve izledikleri politikaların uzun vadede kar zarar durumunu değerlendirmek zorundalar. Milliyetçi bir çizgide rekabet etmeye çalıştılar ve bunu muhakkak ele almak durumundalar” dedi.

Prof. Dr. İlter Turan, İstanbul Bilgi Üniversitesi

Millet İttifakı’nın diğer bileşenlerine de değinen Turan, “Şu an için Millet İttifakı’nın devam etmeyeceği görüntüsü var ama bunun tekrar birleşemeyecekleri anlamına geldiğini düşünmüyorum. Gerçekleşecek olan şey partilerin hâsıl olan sonuç karşısında liderini gözden geçirme talepleri olacak. Bu durum da yeni kurulan partiler için bu geçerli olmayabilir.  Sonuç itibarıyla Deva Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat ve Saadet Partisi beklediklerinin ötesinde bir başarı aldılar ve şu an mecliste grup kurmak için nasıl bir formül bulacaklarını tartışıyorlar. Bu tablo karşısında da CHP’nin daha kapsamlı değerlendirme yapması, lider kadrolarını gözden geçirmesi gerekecektir. Bahsettiğim bu değerlendirme süreçleri önümüzdeki dönem muhalefetin yol haritasını belirleyecektir” İfadelerini kullandı.

***

MİLLET İTTİFAKI’NDA BELİRSİZLİK

Seçimde istediği sonucu alamayan Millet İttifakı’nda ise belirsizlik söz konusu. Özellikle İYİ Partililer ittifakın teknik olarak bittiğini söyledi. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu şunları söyledi: “"Seçim işbirliği ile Millet İttifakı’nın dünden bugüne yansıyan yerel seçimlerle taçlanan o başarısı biraz farklı şeyler. Teknik anlamda bu işbirliği 14 Mayıs ve 28 Mayıs’tan itibaren bitmiş olsa da şu anda diğer stratejik meseleyle ilgili Genel Başkan’ımızın değerlendirme süreci yetkili kurullarımızda devam ediyor.” İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı ise, “Siyasi bir konu hakkında bir iş birliği için yapılır ittifak. Şu anda da iş birliğini gerektirecek bir konu yok ama ileride olursa bakarız” dedi. İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz da önceki gün  ittifakın seçimin ardından sona erdiğini duyurmuştu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu seçim sonuçları ve Millet İttifakı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Karamollaoğlu, “Millet İttifakı’nın sürekli olması gibi bir konu olmaz. Millet İttifakı bu sefer uzun sürdü. Şundan dolayı uzun sürdü: Bizim esas derdimiz hükümet olmak değil, esas derdimiz sistemi değiştirmek” dedi.