RTÜK tarafından alınan kararla Halk TV ve TELE 1’e 5 gün ekran karartma cezası verildi. RTÜK üyesi Taşçı, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş iktidarın muhalif kanallara tahammül edemediğini söyledi

Muhalif kanallara ekran karartma

Meral DANYILDIZ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz” açıklamasından hemen sonra Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) alınan kararla Halk TV ve TELE 1’e 5 gün yayın durdurma cezası verildi. İki televizyon kanalının ekranlarının beş gün kararacağı bildirildi. Halk TV’ye verilen cezada dış politikayı eleştirme, Tele1 için ise ‘Diyanet’i eleştirme’ ve ‘Abdülhamid için sarf edilen sözler’ gerekçe olarak gösterildi.

FİŞİ ÇEKME İŞARETİ

Konuyu BirGün’e değerlendiren RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, alınan bu kararın Cumhurbaşkanı’nın sosyal medyaya yönelik açıklamalarından bağımsız düşünülemeyeceğine dikkat çekti. Taşçı, şöyle konuştu: “Beş gün karartma bir program durdurma cezası değildir. İzleyiciler ekranı açtıklarında beş gün boyunca sadece siyah bir ekran görecekler. Aslında bu Türkiye demokrasisinin basın özgürlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünün ve bunların yayılmasına dönük bir karartma kararıdır.”

Taşçı, bu kararla Türkiye’deki basın özgürlüğü ve demokrasi algısının da karartıldığını ifade ederek sözlerini şöyle noktaladı: “Tele1 ve Halk Tv bu yıl içerisinde bir kez daha aynı ceza maddesinden ceza alırsa lisanları iptal edilecek, tamamen yayın hayatları sona erecek. Hem ekranı karartıyor hem bundan sonrasında da tamamen fişinin çekeceğini işaret ediyor. İktidara tabi olmayan tüm madyaya da göz dağı vermiş oldular”

SİYASİ DESPOTLUK

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ise, iktidarın RTÜK’ün sansür sopası olarak kullandığının altını çizdi. Gerekçelere de değinen Yanardağ, Diyanet’e yönelik her türlü eleştiriyi devlete karşı işlenen bir suça dönüştürmeye çalıştırdıklarını anlattı: “Bu bir o yere göğe sığdıramadıkları Abdülhamid sansürü. Tam bir siyasi despotlukla karşı karşıyayız. Bizim bugün verdiğimiz mücadele Türkiye’nin özgürlük ve demokrasi mücadelesidir. Tüm medyayı ele geçiren iktidar iki kanalın bile varlığına tahammül edemiyor. Abdulhamid’i ve Diyanet’i eleştimeyi gerekçe olarak sunuyorlar. Dolayısıyla bu bir yeni rejim kurma çabasıdır.”

SON 25 YILIN SANSÜRÜ

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş da, RTÜK’ün iktidara yakın kanallara yaptığı muameleyle onun politikalarını eleştiren kanallara yaptığı muamelenin farklı olduğunu açıkladı. Toktaş, şöyle konuştu: “Bugün açıklanan karar 25 yılda şimdiye kadar RTÜK’ün uyguladığı en ağır sansür olarak tarihe geçti. Bugün bütün medyanın, halkın sahip çıkması gereken bir süreçteyiz. Bu sadece Halk Tv’ye verilmiş bir ceza değil demokrasiyi savunanlara kesilen ağır faturadır. Biz tabii ki yayınlarımıza doğrularımız ve yayın ilkelerimiz çerçevesinde devam edeceğiz ama o yayın ilkeleriyle RTÜK kurallarının bağdaşmadığını da görüyoruz.”

***

RTÜK'ÜN TEPKİ YAĞDI

RTÜK’ün televizyon kanallarına verdiği cezaya sosyal medyadan tepki yağdı. Çok sayıda siyasi parti, basın meslek örgütü ve yurttaşın sosyal medyada yaptığı paylaşımlarının bir kısmı şu şekilde oldu:

SOL Parti: Muhalif kanallara ve sosyal medyaya yönelik baskı, ceza ve kontrol kabul edilemez. Bunlar iktidarın nasıl bir korku içinde olduğunun göstergesidir. Türkiye toplumu ve yeni genç kuşaklar böyle bir baskıya boyun eğmeyecektir.

Basın Konseyi: RTÜK’ÜN bu kararı basın tarihine ‘kara sayfa’ olarak geçecek. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), son dönemde artan yanlış uygulamalarına bir yenisini daha ekleyerek, eleştirel yayın yapan iki televizyon kanalı için tarihinde ilk kez ‘ekran karartma’ cezası vermiştir.

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat: RTÜK’ün muhalif, özgün ve özgür yayıncılık yapmaya çalışan televizyon kanallarının sesini kesmeye yönelik haksız ekran karartma uygulaması sebebiyle bugün Halk TV’deki “Fatih Ertürk ile Günün Raporu” programım iptal edilmiştir. Özgür medya susturulamaz!

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici: Siyasi iktidarın özgür ve eleştirel yayıncılığa tahammül edemediğinin yeni bir kanıtı bu cezalardır. RTÜK, iktidarın tahammülsüzlüğünün kullanışlı aygıtıdır. Bütün demokrasi güçleri ve gazeteciler siyasi iktidarın özgür ve eleştirel yayıncılığa karşı giriştiği bu topyekun saldırıya karşı direnmelidir. Sonunda kazanan demokrasi ve basın özğürlüğü olacaktır.”