Erdoğan’ın uyguladığı ekonomi politikalarını eleştiren Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük faizcisi Erdoğan'dır. Faiz lobisi diyor ya faiz lobisinin başkanı odur” dedi.

Muharrem İnce: Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük faizcisi Erdoğan'dır, faiz lobisinin başkanıdır

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “150 bin makam aracı var Türkiye'de. Bunların 50 bini lüks, yani 1 milyon liranın üzerinde. Acilen satacağız. 13 uçağın, 12'sini satacağız. Bir uçak yeter cumhurbaşkanına. Sarayın ışıklarını yarıya düşürüp gençlere AR-GE merkezi yapacağız. Çankaya Köşkü'nü Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanacağız” diye konuştu.

Parti örgütü yöneticileriyle Ankara’da bir otelde yeni yıl yemeğinde bir araya gelen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce gündemle ilgili konuştu.

Memleket Partisi yöneticilerine yeni yıla kadar kalan 5 günde partisine 5 bin yeni üye yapılması çağrısında bulunan İnce özetle şunları söyledi:

“TÜRKİYE'NİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FAİZCİSİ ERDOĞAN'DIR”

"18 liraya çıkarken ortalıkta yok. 11 liraya düşünce 'ben düşürdüm' diyor. Kendine ekonomist demende sorun yok da kendini ekonomist sanmanda ciddi bir sorun var. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük faizcisi Erdoğan'dır. Faiz lobisi diyor ya faiz lobisinin başkanı odur. Gitsin dava açsın bana. Hakimler de ondan yana zaten.”

“ÇOBANLARIN SİGORTASINI DEVLET ÖDESİN”

"Çiftçiye ithalat sopasını kullanmayın. Havza bazlı üretime geçin. Hala daha sulamanın yüzde 75'i vahşi sulama. Acil bir su kanunu çıkarın. 'GSMH'nin yüzde 1'i tarımı desteklemeye ayrılır' diye kanun var; 2006'da çıktı. Bunu derhal uygulayın. Tohumda, gübrede, ilaçta, mazotta vergileri düşürün. Çobanların sigortasını devlet ödesin. Tarımda çalışan kadınların sigortasını devlet ödesin. Acil bir mera kanunu çıkarmalıyız. Ülke çapında gıda israfının yok olması için acil bir kampanyaya ihtiyaç var. Bunları yaparsak önümüzdeki dönemde rahat ederiz yoksa raflarımız boşalır.”

“13 UÇAĞIN, 12'SİNİ SATACAĞIZ. BİR UÇAK YETER CUMHURBAŞKANINA”

"Devlete olan güveni yeniden tesis edeceğiz. Bizim iktidarımızda TÜİK veri açıkladığında 85 milyon buna güvenecek. Güveni yeniden kuracağız. Bağımsız bir yargı; hızlı, etkin, adil, tarafsız, dürüst. Yargımıza herkes güvenecek. Şu anda yargıya, yargıçlar bile güvenmiyor. Özgür bir medya düzeni. Medyanın yüzde 90'ı iktidarın, yüzde 10'u muhalefetin elinde. Konuşan bir üniversite olacak. Şeffaf bir kamu yönetimi. Rekabete açık bir ihale kanunu. 150 bin makam aracı var Türkiye'de. Bunların 50 bini lüks yani 1 milyon liranın üzerinde. Acilen satacağız. 13 uçağın, 12'sini satacağız. Bir uçak yeter cumhurbaşkanına. Sarayın ışıklarını yarıya düşürüp gençlere AR-GE merkezi yapacağız. Çankaya Köşkü'nü Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanacağız.

“'MERKEZ BANKASI BAŞKANIM' DEMEYECEĞİZ”

Türkiye'de yüzde 90 yanlış işler yaptılar, arada bir doğru işler de yaptı iktidar; savunma sanayinde. İHA'ları, SİHA'ları daha da geliştireceğiz. Bağımsız bir Merkez Bankası oluşturacağız. 'Merkez Bankası Başkanım' demeyeceğiz, 'Sayın Merkez Bankası Başkanı' diyeceğiz. Para politikalarını orası yürütür. Davul bende tokmak da bende olacak, olmaz. Sen siyasetçisin, bir daha seçim kazanmak istersin. Yanlış para politikası uygulayabilirsin, günü kurtarmak isteyebilirsin. Merkez Bankası bağımsız olursa o geleceği düşüneceği için sana 'hayır' diyebilmelidir. Siyasetçiye 'hayır' deme şansı olmalıdır Merkez Bankası'nın.

“BEN ADAY OLACAĞIM AMA BELKİ İÇİNİZDEN BAŞKA BİR ADAY DAHA ÇIKABİLİR; HAKKIDIR”

"Diktatör genel başkanlar olduğu sürece Türkiye'ye demokrasi gelmez. Milletvekili, belediye başkan, belediye meclis üyelerini genel başkan belirliyor. Bu sistemden demokrasi çıkmaz. Türkiye'ye demokrasi isteyebilmek için önce kendi partinde demokrasi olması lazım. Bizde Cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek. Ben aday olacağım ama belki içinizden başka bir aday daha çıkabilir; hakkıdır. Sandık kimi aday gösteriyorsa adayımız o olacak. Tüm siyasi partilere sesleniyorum. Bizim 3 milletvekilimiz oy verecek, hadi gelin. Hadi gelin, genel başkan sultasına son verelim, milletvekillerini özgürleştirelim. Gelirler mi? Gelmez. Keyifleri iyi çünkü sonra da demokrasicilik oynuyorlar.

“ÜÇ H'Yİ KURACAĞIZ”

Bizim iktidarımızda döviz cinsinden borçlanmayı bitireceğiz. Otoyolları, köprüleri yapanlarla konuşacağız. Köprüden hızlı geçmen lazım, yavaş geçersen Euro artabilir. Buna son vereceğiz. Bu toplumu barıştıracağız. Ekonomik olarak büyüteceğiz ve adil bölüşeceğiz. Üç H'yi kuracağız. Hukukun üstünlüğü, hakkaniyet ve huzuru getireceğiz.”

(ANKA)