Yardım çağrılarında büyük patlama var. Günde 72 bin kişi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) arayarak “Bize yardım edin” diyor. İktidarın salgın günlerinde sağlık detaylarına da önem vermediği anlaşılıyor. İstanbul dışındaki 73 ilden, İBB’yi arayan yurttaş, psikolojik destek talep ediyor.

Koronavirüs salgını Türkiye’de etkisini artırırken parça parça önlemler alınması kamuoyunun tepkisini çekiyor. Üstelik önlemler delinmeye başladı bile. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerisi ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 3 Nisan’da salgın tedbirleri alınmıştı.

Valiliklere ‘şehir giriş-çıkış tedbirleri’ ve ‘yaş sınırlaması’ ile ilgili genelge gönderildi. Ancak İçişleri Bakanlığı, yeni bir genelge ile 18 ile 20 yaş arasındaki kamu çalışanları, özel sektörde çalıştığını belgeleyenler ve mevsimlik tarım işçilerinin sokağa çıkma yasağından muaf tutulacağını açıkladı.

Emekçi, memur, tarım işçisi sokakta olmaya devam edecek. Her 18-20 yaş arasındaki kişinin denetlenme imkânı da yok. Dolayısıyla gençlerin geriye kalanlarının da sokakla bağını esnek tutması muhtemel. Erdoğan ‘salgın’ açıklamalarında, tedbirlere geçmeden önce mutlaka ihracat ve üretimin önemini vurguluyor. Açıkça yaşamı, ‘işin’ gerisine itiyor.

İBRETLİK UYGULAMALAR

Covid-19, Türkiye’de ‘sosyal devlet’ diye bir kavramın olmadığını, halkın sahipsiz bırakıldığını anlatmakla kalmadı, kitlelerin sadece bir ‘oy potansiyeli’ ya da ‘müşteri’ olarak görüldüğünü de ortaya koydu. İktidar, “Ölümüne çalışın, çarkın dönmesi için para lazım” diyor. Öte yandan en küçük hizmeti bile bedelsiz sunmuyor; maske satıyor.

Keşke bunlarla sınırlı olsa, AKP, Saray ve aparatları hizmet vermediği gibi hizmet vermeye çalışana da politik saiklerle mani oluyor. Kamuoyu, İstanbul ve Ankara belediyelerinin yardım hesaplarının bloklanması, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıkçılara tahsis ettiği yurdun, AKP’li Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar Göksel tarafından reddedilmesi gibi skandalları ibretle izliyor.

ENGEL OLAMIYORLAR

AKP, güvenin başka yere kaymasını ve bunun artarak sürmesini ise engelleyemiyor. İBB, Beyaz Masa-153 çağrı hattına gelen yardım talepleri, halkın ne kadar muhtaç durumda olduğunu anlatıyor. Ayrıca beklentilerini karşılamayacağını anladığı iktidardan daha da uzaklaştığını gösteriyor.

İBB, Beyaz Masa-153’ün verilerine bakalım. Beyaz Masa’ya yapılan sosyal yardım desteği çağrılarındaki grafik, Covid-19’un Türkiye’de de riske dönüştüğü Mart ayında yukarı doğru çıktı ve henüz başında olduğumuz nisanda zirve yaptı.

GÜNDE 72 BİN KİŞİ ‘YARDIM EDİN’ DİYOR

Sosyal yardım talepleri, mart ayı ve nisan başında şubat ayına göre günlük yüzde 78 oranında arttı. 1 Mart- 22 Mart verilerine göre günlük ortalama yardım çağrısı 41 bin 544’tü. Nisan ayına doğru bu ortalama yükseldi ve 22 Mart tarihinden sonra 72 bin 626 oldu. İBB çağrıları, halkın duygu durumu ile ilgili verileri de ortaya çıkardı.

TOPLUMUN PSİKOLOJİSİ BOZUK, AKP KAYITSIZ

Toplum psikolojik destek arıyor. İBB bünyesinde çalışan psikologlar, 25 Mart sonrası başlayan, ‘0212 449 49 00 Psikolojik Destek Hattı’ kapsamında 3 bin 220 görüşme yaptı. İşin ilginç yanı, İstanbul dışındaki 73 ilden de çağrı geldi. Bu durum, AKP’li belediyelerini halk sağlığına ilişkin detayları da düşünmediği ve kendi belediyelerinde benzer erişimi sağlamadığı anlamı taşıyor.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI BEKLENTİ İÇİNDE

Bir diğer önemli başvuru ise sağlık çalışanları ile ilgili. 30 Mart 2020’de başlatılan konaklama desteği, internet, sosyal paylaşım siteleri, çağrı merkezi ve WhatsApp üzerinden yapılabiliyor. Şimdiye kadar yapılan başvuru sayısı 2 bin 116. Bu da iktidar tarafından ihtiyaçları karşılanmayan sağlık çalışanlarının da yerel yönetimlere yöneldiğini gösteriyor.

İBB CHP Meclis Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, talep edilen yardımları profesyonel ekiplerle karşılamaya çalıştıklarını ifade ederek AKP’nin engellemelerini değerlendiriyor: “İsmailağa Cemaati’nin yardım toplamasına izin var, belediyeye yok. Toplum refahını, siyasetin gerisine atan bu tutumu yadırgıyoruz. Halka kaynağımız var, devam edeceğiz.”

AKP, bu dönemde bile enerjisini topluma değil siyaset yapmaya harcıyor. Proje üretmek, halkı rahatlatmak gibi bir düşünce yok. Covid-19’u da fırsata dönüştürmeye çalışıyor. Uygulamaların tümü ve çelişkiler ise halkın gözleri önünde ceryan ediyor.