Şimdinin dijital gençleri mühür’ün ne olduğunu bilebilirler, damgadır, ancak ıstampayı bilmeyebilirler.

Nedir? İçinde mühür mürekkeplemeye yarayan çuha bulunan kutudur. Mühür’ü önce ıstampaya basarsın, mürekkeplenir, sonra mühim şeyler yazan kâğıdın altına basarsın, fiyakasından geçilmez.

Mühür için ıstampa şarttır. Neden? Mesela Malum Zalim Şahıs da zinhar meclisi kapatmayacaktır, sadece mühür’üne ıstampa istiyordur. What, ne gibi?!
Onu da birazdan anlatırım.

Ha bir de kaşe vardır. Saplısı ve otomatiği bulunur. Otomatiklerinde ıstampa içindedir, kendi kendine mürekkeplenir. Kısacası tembellik yaratan bir mekanizmadır. Seçimlerde oy pusulasına evet basmak için kullanılır. Kaşeyi ters tutanların avuçlarının içinde evet yazısı çıktığı ve avuçlarını yaladıkları dahi görülmüştür.

Otomatik kaşe bir nevi makinedir ve demek ki oy kullanımı da otomatiğe bağlanmış, makineleştirilmiştir. BirGün yazarımız Tarık Şengül sormuştur: “Nasıl işlediğini bilmediği bir makine bozulduğunda, halktan onun tamir edilmesini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir ki?” Tamirci olmakla yetinmemek ve makineleşmeyi reddetmek, belki de asıl meseledir.

Mühür, kaşe hem politik nesneler hem de politik metaforlardır. Tabii ki şimdi bu minvalde PYD’nin ABD’ye ıstampa olma riski yok mudur? Vardır. Önce eğit-donat, sonra kullan-at! HDP’nin artık PKK’ye ıstampa olmak istemediği söylenebilir mi? Söylenebilir. “Demirtaş’tan Kandil’e Gandi’li mesaj” haberlerinde o da “yolun bundan sonrasına artık HDP ile devam edeceklerini” belirtmiştir. Ve “özyönetim hakkının silahla birlikte öne çıkması ve anılması bir talihsizlik, eksiklik ve hatta bir provokasyondur” bile demiştir.

Baştaki soruya dönersek, peki Malum Zalim Şahıs zinhar meclisi kapatmayacaksa, mühür’üne nasıl bir ıstampa istiyordur?

Örneğin Tarih kitapları der ki Roma diktatörü Augustus Senato’yu mühür’ü için ıstampa olarak kullanmıştır, işte Malum Zalim Şahıs da ancak böylesini arzuluyordur.

Çünkü Malum Zalim Şahıs hakikaten artık diktatördür, biz “herkes eşit olsun” derken Malum Zalim Şahıs “herkes ışid olsun” istiyordur. Ve elbette eşitlik değil IŞİD’lik namına soruyordur: “Rusya’nın Suriye’ye bir sınırı yok. Rusya Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor?” Hee! Duyan da sanır ki ABD’nin Suriye’de sınırı vardır, adı da Küçük Amerika’dır, bu yüzden ilgileniyordur… “Tövbe estağfurullah” bu cümlenin devamıdır.

Malum Zalim Şahıs köşeye sıkışmıştır, acil tedbirlere ihtiyaç duymaktadır. Mühür’ün acili ve önemlisi kırmızıdır ve ıstampasına mürekkep yerine kan koymaktadır. Acil kana ihtiyacı vardır. Bakın işte Şırnak’ta özel harekât timleri tarafından yaralı haldeyken öldürülen ve akrep tipi zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen PKK’li fotoğrafına yine onun kanlı mührü vurulmuştur.

Unutmadan şu da söylenmelidir ki bir de men edici mühürler vardır. İp ve kâğıt üzerine kırmızı boyayla yapılırlar, kaçak yapılar ve kaçak saraylar öyle mühürlenir!

Lakin Saray bir tabu mudur? Öyleyse tabular mühürlenmez yıkılır!