Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'a açık mektup yazarak gürültü kirliliğinden şikayetçi olan sanatçı Müjde Ar'a 'asılsız ithamlar ve hakaretler içeren şikayetlerde bulunmak suretiyle ticari itibarını zedelediği' gerekçesiyle bir otel işletmesi tarafından açılan davada koğuşturmanın gerek olmadığına karar verildi.

Müjde Ar'a karşı açılan 'asılsız itham' davasında karar çıktı

Bodrum Gündoğan’da evi bulunan Müjde Ar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a açık mektup yazarak BVS Bosphorus Resort Hotel’de hizmet veren Günay Restaurant’ın yarattığı gürültü kirliliği nedeniyle şahsını ve komşularını rahatsız ettiğini dile getirmişti.

BVS Bosphorus Turizm İşletmeciliği Ticaret A.Ş’nin vekili, sanatçıya otel ve Bodrum Belediyesi hakkında asılsız ithamlar ve hakaretler içeren şikayetlerde bulunmak suretiyle ticari itibarını zedelediği gerekçesiyle dava açmıştı.

Konuyla ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan karar çıktı.

Başsavcılık, soruşturmayı inceleyerek koğuşturmanın gerek olmadığına karar verdi.

Müjde Ar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a hitaben yazdığı mektupta şu ifadeleri kullanmıştı:

‘ŞAHSIM VE KOMŞULARIM ADINA YAZIYORUM’

“Bu mektubu yaklaşık iki aydır Bodrum Gündoğan / Kızılburun Mevkii’ndeki BVS Bosphorus Resort Hotel ve Günay Restoran tarafından düzenlenen gündüz plaj konserleri, akşam ise canlı müzik konserlerinin yarattığı dayanılmaz gürültü kirliliği sorunu üzerine şahsım ve komşularım adına yazıyorum.

Onlarca yıllık Bodrum ve Gündoğan sakini olarak şimdiye kadar rastlamadığımız türden bir gürültü terörüne dönüşen bu meseleyle ilgili size, yardımcılarınıza ve belediyenize defalarca şikayette bulunduk. Keza defalarca bu meseleyle ilgili yasa ve yönetmelikleri işaret ederek hukuki işlem yapmanız için zatıalinizden talepte bulundum. Ayrıca oturduğum siteden 30’u aşkın sakini, Belediyeniz web sitesine online şikâyette bulundu. Ancak bu şikâyetlerin hiçbirine resmi bir cevap verilmedi.

Sayın Aras,

Mevzuata göre canlı müzik yayını yapılabilmesi için belediyeden veya il özel idaresinden “canlı müzik izni” alınması zorunludur. İşletmenin canlı müzik izni olsa bile belirlenen saatlerin ve ses seviyelerinin dışında halkın huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültü yapılması halinde canlı müzik belgesinin belediye tarafından iptal edileceği de bilginiz dahilindedir.

Öte yandan, Kızılburun mevkii tamamı ile bir meskun mahal olduğu için, geçmişte belediyeniz meclisi tarafından “SESSİZ BÖLGE” ilan edilmiştir. Böylesi bir bölgede canlı müzik ruhsatı ve izni olmayan bir işletmenin yaşattığı gürültü terörünü durdurmak için harekete geçmemenizi anlamak mümkün değildir.

İki aya yakın bir süredir ben ve komşularım, yasa ve yönetmeliklerin size ve belediyenize emrettiği kamu görevini yapmanız için çeşitli kanalları kullanarak ısrarcı oluyoruz. Önce insan ve insan hakları diyen sosyal demokrat bir partinin belediye başkanı olarak; sizin tarafınız kanun ve kural tanımaz işletmelerin yanı değil; mağdur edilen binlerce insanın, yani halkın yanıdır.

Hatırlatmak isteriz ki 5237 sayılı TCK’nun “Gürültüye Sebep Olma” başlıklı 183. Maddesi gürültüye sebep olan kişiler için iki aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmedileceğini öngörmektedir.

Bu açık mektupla son bir kez ikaz ediyoruz ki, yasaların tarafınıza emrettiği görevleri yerine getirmez ve mevcut hukuksuzluğun anlayamadığımız şekilde devam etmesine göz yumarsanız, veya bütün bu şikayetlere rağmen ilgili işletmeye usulsüz bir biçimde canlı müzik ruhsatı verirseniz çevre sakinleri olarak, sadece adı geçen kanunsuz işletmenin karşısında olmayacağız, hukuk yoluyla sizin ve belediyenizin de karşısında olacağız.”