Günlerdir ‘müjde’ olarak belirtilen sosyal konut projesinin detayları açıklandı. Proje dar gelirliler için müjdeden çok hayal kırıklığı oldu. Uzmanlar projeyi seçim yatırımı olarak değerlendirdi ve inşaat sektörünün çökmesini engelleme çabası olduğunu söyledi.

‘Müjde’leri seçim yatırımı çıktı
Erdoğan sosyal konut projesini Saray’da açıkladı. (Fotoğraf: AA)

Umut SERDAROĞLU

Uyguladığı ekonomi politikalarıyla halkı hızla yoksullaştıran iktidar, barınma krizine çözüm olarak yine inşaat sektörüne sarıldı. 20 yılda inşaata dayalı bir büyüme modeli benimseyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir kez daha ‘sosyal’ konut projesi açıkladı.

Erdoğan toplumsal soruna dönüşen kira ve konut krizinin TOKİ işbirliğiyle yapılacak yeni bir sosyal konut projesiyle çözüleceğini öne sürdü. Konut projesinin başlama tarihi aynı zamanda oy kaybeden Erdoğan’ın seçim hamlesi olarak değerlendirildi.

900 MİLYAR LİRALIK PROJE

Erdoğan, projenin 2023-2028 yıllarını kapsayan 5 yıllık sürede tamamlanacağını aktarırken toplam maliyetin ise 900 milyar lira olacağını söyledi. Bu süreçte 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa ve 50 bin iş yeri yapılacağı vaadinde bulundu.

Erdoğan, “Bu devasa sosyal konut projemizin ilk etabını oluşturan 250 bin konutu 2 yılda bitirerek hak sahiplerinin kullanımına sunmayı planlıyoruz” dedi.

GENÇLER İÇİN 50 BİN KONUT

Konut paketinin detayları şöyle: “Yüzde 10 peşinat alınacak. Vade süreleri ise 240 ay olarak. 2 +1 konutlar 608 bin liradan 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle, 3+1 konutlar 850 bin TL'ye 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle sunulacak.

Sosyal konut projesi kapsamındaki konutlardan 50 bini İstanbul'da, 18 bini Ankara'da, 12 bin 500'ü İzmir'de, 10 bini Gaziantep'te, 8 bin 650'si Bursa'da, 7 bin 500'ü Konya'da, 4 bin 500'ü Kayseri'de inşa edilecek.”

Erdoğan, ilk etapta yapılacak konutların kontenjanını da açıkladı. AKP’nin en fazla oy kaybı yaşadığı genç nüfusa yönelik kontenjanın yüzde 20 olması dikkat çekti. “Şehit yakınları ve gazilere 12 bin 500 konut, engelli vatandaşlarımıza 12 bin 500 konut, emekli vatandaşlarımıza ise 50 bin konut kontenjan ayırıyoruz. 50 binini de gençlerimize tahsis ettik” dedi.

ÖDENECEK TAKSİTLER ZAMLARLA ARTACAK

İstanbul'da hane geliri 18 bin liranın, diğer illerde 16 bin liranın altında olan herkesin başvurabileceğini aktaran Erdoğan, “Vatandaşlarımız toplamda 608 bin lira fiyata sahip 2+1 konutlarımıza aylık 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle ve 240 ay vadeyle sahip olabilecektir. Aynı şekilde toplamda 850 bin lira fiyata sahip 3+1 konutların ödemesi 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay vadeyle yapılabilecektir” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından katıldığı bir televizyon programında konuşan TOKİ Başkanı Ömer Bulut ise taksitlerin memur maaşına endeksli olarak artırılacağını söyledi. Bulut, ödemelerde vadenin 240 ayı geçmeyeceğini ancak daha yüksek taksit tutarıyla daha kısa vadede ödenebileceğini belirtti.

Akademisyen Sinan Araman, Prof. Dr. Osman Balaban ve Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, sosyal konut projesini BirGün’e değerlendirdi.

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ AYAKTA TUTMAK

Sosyal konut projesinin seçime yönelik bir hareket olduğunu aktaran Akademisyen Sinan Araman, “Buradaki birinci amaç inşaat sektörünü ayakta tutmak. Kriz zamanı inşaat sektörünün de çökmesiyle krizin altından hiçbir zaman kalkamayacaklarını biliyorlar. Bu da seçimi kaybetmeleri anlamına geliyor. İkincisi, yoksul kesimlere uygun fiyatlarla ev sahibi olacaklarını söyleyerek aslında bir göz boyama yapıyorlar. Yükselen ev fiyatları ve barınma krizi nedeniyle taksit fiyatlarının uygun olduğu yönünde bir izlenim bırakıyorlar. Ancak hedef kitleler gerçekten yoksullarsa bu fiyatlara da ev sahibi olmaları, taksitleri ödemeleri o kadar kolay olmaz. Burada yapılan yükselen ev fiyatları ve barınma krizinin ortaya çıkardığı sıkıntılarla aslında kişiler yüksek maliyetlerle kredi çekerek 20 yıl boyunca borçlu yaşamaya mahkûm bırakmak” dedi.

Akademisyen Sinan AramanAkademisyen Sinan Araman

Özellikle İstanbul’da ilk etapta yapılacak 50 bin konut için kentsel dönüşüme ağırlık verilebileceğini belirten Araman, “Fethitepe’deki, Beykoz’daki yıkımları görüyoruz. Bu yıkım sürecine hız verecekler. Orada yıkılan mahalle sakinlerini şehir dışına çıkartmaya çalışacaklar. Şehir çeperlerine itip, yoksulları TOKİ’nin müteahhitlerinin burada yaptığı konutlara yönlendirecekler. Ayrıca çeperlere yapılacak konutlar daha önce de gördüğümüz gibi tarım arazilerinin yok edilmesine yol açacak” ifadelerini kullandı.

Projenin belirlenen süreçte tamamlanabilmesinin kesin olmadığını ifade eden Araman, “Yarıda kalan birçok TOKİ projesi, inşaatlar var. Bu proje de yarıda kalabilir. Yığınla borç var. Finansal kurumlar dolar üzerinden borçlanmış durumda. Krizin gidişatına göre projenin tamamlanmama ihtimali de var” şeklinde konuştu.

KRİZİ ÇÖZMEYE YETERLİ DEĞİL

Ülkede bu tarz projelere ihtiyaç duyulduğunu ancak vadedildiği gibi barınma krizine çözüm olamayacağını aktaran Prof. Dr. Osman Balaban, “Birçok şehirde ortalama konut fiyatları ve kiralar hane halkı gelirleriyle orantısız bir şekilde arttı. Pek çok aile ortalama gelirleriyle kiraları karşılamakta zorlanır hale geldi. Öte yandan Türkiye nüfusu artan, demografik olarak dinamik bir ülke, o nedenle konut ihtiyacı her zaman canlı oluyor. Ancak sosyal konut projesinin yaşanan sorunu çözmesi çok zor. İstanbul’da 50 bin konut yapmakla, diğer bölgelerde 10 bin, 15 bin konut inşa etmekle bu kriz çözülebilir gibi durmuyor” dedi.

Konutların inşa edileceği yerlerin çeperlerde olacağını aktaran Balaban, “Bu konutlar şehir merkezilerinden uzağa yapıldığı takdirde başka sorunlara da yol açacak. Bu sorunları TOKİ’nin 2000’li yılların ortalarında, tarım arazilerinde ve doğal alanlarda yaptığı konutlarda da gördük” diye belirtti.

Prof. Dr. Osman BalabanProf. Dr. Osman Balaban

DAR GELİRLİLERE EKSTRA MASRAF

Çeperde yapılacak konutların spekülatif hareketlere yol açabileceğinin de altını çizen Balaban, “Kentin çeperleri, büyükşehirlerde şehir merkezine uzak alanlar anlamına geliyor. Dar gelirliler için yapılacak denen bu evlere asgari ücretlilerin, öğrencilerin taşınması ödeyecekleri taksitlerin yanına ulaşıma da büyük miktarda para yatırmaları anlamına gelecektir. Bu yüzden bu noktadaki evleri tercih edebilecek kişilerin görece üst gelirliler veya emekliler olacağını düşünüyorum. Bu da daha sonra spekülatif el değiştirmeye yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Barınma krizinin çözümünün konutu yatırım aracı olmaktan çıkarmak olduğunun altını çizen Balaban, “İnsanlar değerinin artması için ev alıyor. Son zamanlarda konut üretimi artmasına rağmen konut sahipliği düşüyor. Bunun sebebi üretilen konutların hâlihazırda konutu olan insanlar tarafından alınması. Bu yüzden konutun yatırım yapılacak bir enstrüman olmaktan çıkarılması gerekiyor. Ekstra bir vergi düşünülebilir ancak öncelikli olarak faizi yükseltip piyasadaki finansal enstrümanları anormal bir şekilde baskılamaktan vazgeçilmeli” şeklinde konuştu.

***

KAYBETTİĞİ OYLARI KONSOLİDE ETME ÇABASI

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç ise sosyal konut projesiyle beraber son aylarda izlenen bütün politikaların seçim çalışması olduğunun altını çizdi. Genç, “Hem dış politikadaki hareketlilik hem sosyal konut projeleri toplumsal tabana yönelik yapılan seçim yatırımı olarak görmek gerekiyor. Son dönemde yaptığımız araştırmalarda AKP’nin ciddi anlamda gençlerden, yoksul kesimlerden ve kadın seçmenlerden oy kaybettiğini ve daha çok orta ve üst sınıf partisi olduğunu gördük. Sosyal konut projesinde dikkat çeken konu ise bu kaybedilen üç kesim için kontenjan barındırılması. Bu kesimlerde kaybettiği oyları konsolide etmeye çalışacakmış gibi duruyor” dedi.

Yüksel Genç, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi KoordinatörüYüksel Genç, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü

Sosyal konut projesinde uygulamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Genç, “Koşullar duyurulduğundan biraz daha farklı açıklandı. Dar gelirli yurttaş ev sahibi olacak deniliyor ancak 4 bin civarı taksitlerden bahsediliyor. Şu anda Türkiye’de asgari ücretin altında geçinenlerin sayısı yüzde 53 civarında. Bu yüzden dar gelirlilerin ev sahibi olması düşük bir ihtimal” ifadelerini kullandı.

Muhalefetin, politikalarını somut imkânlara yönelik gerçekleştirmesi gerektiğini de aktaran Genç, “Muhalefet, toplumun büyük bir kısmının hayatındaki temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını işaret edip somut politikalar izlemeli. Böylelikle iktidarın izlediği bu tür politikaların halk nezdinde bir etkisi olmaz” şeklinde konuştu.

***

ÇEPER İLÇELER

Proje kapsamında 81 ilde konut yapılacak. Büyükşehirlerde konut yapılacak ilçelerin merkeze uzak ve şehrin çeperinde yer alan bölgeler olması dikkat çekti:

ANKARA

Ayaş
Gölbaşı
Kahramankazan
Mamak
Etimesgut
Polatlı
Sincan
Bala
Evren
Kızılcahamam
Çamlıdere
Şereflikoçhisar

İSTANBUL

Arnavutköy
Çatalca
Silivri
Tuzla
Başakşehir
Esenler