Dünya Mülteciler Günü’nde iktidarın mültecilerin sorunlarına kayıtsız kaldığına dikkat çekildi. Göç Konferası’nda ise “Mülteci işçilerin koşulları iki kat” denildi.

Mültecilere kayıtsız iktidar

Haber Merkezi

Dünya Mülteciler Günü’nde, göçmenlerin yaşadığı zorluklar bir kez daha gözler önüne serildi. Çok sayıda demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve sendika, ülkede sayısı 4 milyona, dünyada ise 83 milyona yaklaşan mültecilere ilişkin açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü’nün verilerine göre ülkede geçici koruma altında yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli bulunurken 320 bine yakın uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi var. Dünyanın dört bir yanında devam eden çatışma, yoksulluk ve insan hakları ihlallerine vurgu yapılan konferanslar düzenlenirken 10 yıldır Suriye’deki çatışma nedeniyle yoğun göç alan Türkiye’deki iktidarın politikasızlığının altı çizildi.


MERKEZLERDE HAK İHLALLERİ ZİRVEDE

İnsan Hakları Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Dünyada barış ve birlikte yaşamak mümkün” ifadesi kullanıldı. Ülkedeki mültecilerin maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çekilen açıklamada, en önemli hak ihlallerinin yaşandığı mekânların başında ise geri gönderme merkezlerinin geldiği belirtildi. Mültecilerle ilgili taleplerin de yer aldığı açıklamada, toplumsal cinsiyet temelli şiddetin uluslararası koruma gerektirdiği vurgulanarak İstanbul Sözleşmesi’nin de eksiksiz uygulanması yönünde çağrı yapıldı.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ise yaptığı yazılı açıklamada, iktidarın bu insanlık sorununa da kayıtsız kalmayı tercih ettiğini belirterek “Meclis bu konuda derhal harekete geçmeli” dedi.

Emek Partisi (EMEP) de düzenlediği Göç Konferansı’yla, konuyu ayrıntılı şekilde incelerken çözüm önerilerini de tartıştı. Göç alanında çalışan akademisyenler, hukukçular, gazeteciler, sendikacılar ve Suriyeli mültecilerin katıldığı konferans, üç oturum şeklinde gerçekleşti. Oturum başlıkları şöyle oldu:
‘10 yıldır süre gelen durum: Savaş, Sınır Hukuk’, ‘Sermaye Kıskacında Mülteci İççiler Ve Çalışma Koşulları’, ‘Bir Arada Yaşam Neden Sağlanmalı Nasıl Sağlanacak?’.

KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞTIRILIYORLAR

Konferansta konuşan DİSK Mülteci İşçiler Daire Başkanı Seyit Aslan, mülteci işçilerin iki kat daha fazla sömürüldüğünü belirterek şunları dile getirdi: “Mültecilere çalışma izni vermeyerek daha ağır çalışma koşulları dayatıyor. Sermayeye hiçbir maliyeti söz konusu değil. Mülteci işçilerin sadece karın tokluğuna çalıştırıldığı gerçeğini görmemiz gerekir. Sendikaların ve işçi sınıfının bu konu ile ilgili daha radikal kararlar alması gerekir.”

Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu da mülteci kadınların maruz kaldığı ihlallere değinerek şu ifadeleri kullandı: “Ataerkillik içinde biçimlenen bir kadın işçi profili var. Mevsimlik tarım işçisi olmasının ardında yatan kadın sayısının fazla olması. Kadınların zorunlu olarak katıldığı bir durum söz konusu. Çok uzun saatler ve az ücretler ödeniyor, güvencesiz işleri barındıran bir iş. Kadınların göçle birlikte işçileştiği ve tarımsal üretimin çok önemli bir bölümünün kadınlar tarafından yapıldığını görüyoruz.”