Dersim Belediyesi, Munzur Gözeleri’ni turizme açacak projeye ilişkin teknik rapor hazırladı. Raporda, projenin kültürel ve doğal dokuya zarar vereceği belirtildi. Ayrıca projenin halka sorulmadan hazırlandığına dikkat çekildi.

Munzur’dan beton akacak!

Gökay BAŞCAN

Fırat Kalkınma Ajansı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında hazırlanan ve onaylanan Munzur Gözeleri peyzaj projesine ilişkin Dersim Belediyesi teknik rapor hazırladı.

Raporda, hazırlanan projenin düzenlenmiş bir park alanı ve kent içinde bir rekreasyon projesi gibi değil, tamamıyla bölgedeki tüm canlı yaşamının nasıl etkileneceği, nasıl korunacağının bilimsel verilerle, ispatlarla, örneklerle yapılması gerektiği ve kaygıları da gidermiş olması gerektiği ifade edildi.


Bölge halkı sürece dahil edilmedi

Yapılacak olan proje kapsamında doğal, kültürel ve inanç değerlerinin kayıt altına alınması gerektiği belirtilen raporda, planlamalar yapılırken yerel halk, STK’ler, kurum ve kuruluşların sürece dâhil edildiği proje demokrasisinin hakim olduğu bir planlama çalışması yapılması gerektiği belirtildi; ancak 1. derece doğal sit alanı olan bölgede proje hazırlanma sürecinde böyle bir çalışma olmadığına dikkat çekildi.

Proje kapsamında yapılacak olan çalışmalar için bölgeye iş makinelerinin gireceği ve iş makinelerinin su, toprak, yaban yaşamı ve doğal bitki örtüsü üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı belirtildi. “Piknik alanı olarak tasarlanmış olan alan projede de belirtilmiş olduğu gibi söğüt ve kavak koruluğudur” denilen raporda, koruluğun piknik alanına dönüştürülmesi ağır tahribata yol açacağına değinildi. Ayrıca piknik alanında oluşacak insan yoğunluğunun bölgede yaşayan alabalıklar üzerinde büyük baskıya neden olacağı belirtildi.

Suyun yapısında değişiklikler olabilir

Proje dosyasında, gözelerde düşünülen yürüyüş yolunun ve seyir teraslarının yaban yaşamı alanının habitatı üzerinde oluşturacağı baskı göz ardı edildiği, ortalama 2 metre arayla beton pabuçların kullanılması ve yapılacak olan kazı çalışmalarına ilişkin teknik rapora, bilgiye rastlanılmadığına dikkat çekildi. Ayrıca beton uygulamalarının suyun çıkış noktaları üzerindeki etkisi, suyun yapısında oluşturacağı değişiklikler konusunda bir rapor bulunmadığı ifade edildi.

Projenin çevrenin doğal yapısına, kültürel ve tarihi dokusuna zarar vereceği tespitleri yapılırken şu sorulara yer verildi:

♦ Alanın ekolojik taşıma kapasitesi hangi yöntem ve/veya yöntemlerle tanımlanmıştır? Ekolojik taşıma kapasitesi analizlerinde toprak kaynaklarının korunumu nasıl ele alınmıştır?

♦ Bitkisel elemanların seçiminde doğal bitki örtüsü ve alanın karakteristiğini oluşturan bitki sosyolojisi ne kadar dikkate alınmıştır?

♦ Su akışında oluşacak değişimlere karşı hangi önlemler geliştirilmiştir? Alanda atık yönetimi nasıl çözümlenmiştir?

♦ Alanda kullanılacak yapay malzemeler zorunlu ve gerekli midir? Kullanılacak yapay malzemeler alan üzerinde hangi etkileri bırakacaktır?