CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 45 dakikalık bir görüşme gerçekleştiren CHP geleneğinin önemli isimlerinden Murat Karayalçın, görüşmede konuşulanları aktardı. Yerel seçimlerin 10 ay sonra gerçekleşeceğine dikkat çeken Karayalçın, "Sadece kurulları değiştirerek sonuç elde edemeyiz" dedi. Karayalçın, "Olağan kurultay seçimden önce yapılmalı" açıklamasında bulundu.

Murat Karayalçın: Olağan Kurultay seçimden önce yapılmalı

Eski Başbakan Yardımcısı ve SHP lideri Murat Karayalçın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde yaşananlar hakkında konuştu. Karayalçın, yerel seçimlere 10 ay kaldığına dikkat çekerek CHP'de Olağan Kurultay'ın seçimden önce yapılması gerektiğine işaret etti. 

Sözcü'den İsmail Saymaz'a konuşan Karayalçın, Kılıçdaroğlu ile ön seçim konusunda aynı fikirde olduklarını söyledi. 

Karayalçın, İmamoğlu'nun değişim talebine ilişkin sorulan bir soruya verdiği yanıtta ise "Talebin tanımlanması lazım" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun örgütü kendisine bağlamasına ilişkin ise "Bir anlam veremedim ben buna. Çünkü zaten bütün parti ona bağlı. Örgütü daha bir bağlı yapmak ne anlama geliyor, bilmiyorum" diye konuştu.

Karayalçın ayrıca Kılıçdaroğlu'nun seçimlere ilişkin açıklama yapması gerektiğinin altını çizerek "Genel başkanlar bu değerlendirmeyi yaparlar. Daha önemlisi insanlar beklerler. Toplum da bekler" şeklinde konuştu.

Karayalçın'ın görüşmeye ilişkin aktardıklarının satırbaşları şu şekilde:

"MİLLETVEKİLLERİ BİR-İKİ DAKİKALIK GÖRÜŞMEYLE SEÇİLDİ" 

"Ön seçimin zorunluluk olduğunu düşündüğümü belirttim. Ama ön seçimden beklenenleri elde edebilmemiz için üye ve örgüt yapısını değiştirmek gerek. Yine de son aday belirleme yönteminin ne kadar olumsuz olduğunu gördük. 4 bin CHP'li milletvekili adayı olmak istedi. 4 bin kişi arasından 100-200 kişi seçildi. Bir iki dakikalık görüşmeyle seçildi. Sınava giriyormuş gibi… Son derece yanlıştı."

"AYRI BİR ÖRGÜTLENMEYE GİDEBİLMELİYİZ"

"Benim asıl söylediğim, CHP örgütünün yeniden yapılanması. Merkeziyle taşrasıyla… 2012'de Parti Meclisi'ndeydim. Kemal Bey'e CHP merkez örgütünün değiştirilmesine ilişkin proje sunmuştum. 2015'te İstanbul il başkanıyken taşra örgütünün nasıl yapılanması gerektiğine ilişkin proje hazırlamıştım. Onları hatırlattım. 'Ben bu projeleri kurultayda paylaşacağım' dedim. Tüzüğün toplumsal ve siyasal tasarım uyarınca hazırlanması gerekir. Tasarım dediğim şu: CHP, Türkiye'de nasıl örgütlenmeli? 12 Eylül'de Siyasi Partiler yasası çıkarıldı. Bu yasa diyor ki “Devlet Türkiye'de nasıl örgütlenmişse, nerelerde örgütlenmişse siz de öyle ve oralarda örgütleneceksiniz.” Ayrı bir örgütlenmeye gidebilmeliyiz. Ne demektir bu? Üretim odaklarında, bölge planlarında, sulama havzalarında ve organize sanayi bölgelerinde örgütlenme. Böyle bir tasarım olmalı. İşte, bunları konuştuk." 

"PARTİ YILLARDIR YÜZDE 25'E ÇAKILMIŞ KALMIŞ"

"Kemal Bey yüksek bir performans ortaya koydu. Başarıdan söz edemeyiz. Çünkü seçimi kaybettik ama yüzde 48'lik oy oranını ve 25 milyon oyu kazanım görüyorum. Partiyle Kemal Bey'i birbirinden ayırıyorum. Kemal Bey'in oyu; CHP'nin ve “Erdoğan gitsin” diyenlerin oyları. Parlamenter sistem olsaydı bu sonuç hezimetti. Parti yıllardır yüzde 25'e çakılmış kalmış. Hatta Ali Babacan demiş ki, “Yüzde 25 içinde DEVA yüzde 4.” Öyle mi değil mi, bilmiyorum. Yüzde 25'in birkaç puan indirilmesi gerekiyor. O nedenle bunu büyük bir başarısızlık olarak görüyorum. Böyle devam edemeyiz."

"10 AY SONRA SEÇİM VAR"

"Sadece kurulları değiştirerek sonuç elde edemeyiz. 10 ay sonra seçim var. Seçime giderken önce CHP'lilere, sonra seçmene umut vermeliyiz. Nasıl vereceğiz? İnsanlar o gitsin, bu gelsinlerle meşgul. Ben denenmemiş bir şeyi öneriyorum. Yapı değişikliğini öneriyorum."

"Biz düşük siyasi kapasiteyle çalışıyoruz. Tam kapasiteli örgütün üç işlevi olduğunu düşünüyorum. Birincisi, partinin izleyeceği siyasetin örgüt tarafından belirlenmesi gerekiyor. Oysa bizde danışmanlar ve teknisyenler tarafından belirleniyor. Birincisi bu. İkincisi, adayların örgüt tarafından belirlenmesi. Üçüncüsü broşürdü, afişti, pankarttı… CHP örgütleri yalnızca son söylediğime sıkıştırıldı. Siyaset belirlemesi yok, aday tespiti yok. Bu da düşük kapasiteyi getiriyor."

"KENT HAKKINI DİLLENDİRMELİYİZ"

"Olağan kurultay kesin olarak seçimden önce yapılmalı. Bu tartışmaları ilçe ve il kongrelerinde yapacaksak, ortaya çıkan görüşlerin nihai karar şekline dönüştürülmesi kurultaydadır. Kurultayın seçimden sonraya kalması demek, bu düşüncelerin kadük olması demektir. Bu endişeyi taşıyorum. İkincisi de, ittifak bitti artık. İttifak yapılacaksa da büyük pazarlıklar olacak. HDP'nin durumunun ne olacağı belli değil. CHP'nin okkalı bir yerel yönetimler bildirisi sunması gerekiyor. Konut fiyatları ve kira konusunda CHP ne yapacak? Elimizde Batıkent gibi BM ödülü kazanmış bir proje var. Kentsel dönüşümde Dikmen ve Portakal Çayı gibi iki proje örneğimiz var, bunu önermeliyiz. Gezi Direnişi ‘kent hakkı' kavramını getirdi. Kent hakkını dillendirmeliyiz. Avrupa Yerel Yönetimler Şartı'nı nasıl yorumladığımızı ortaya koymalıyız."