Başakşehir, ligin en iyi takımlarından birisini evinde konuk ettiği kritik maçta 1 puanı uzatma dakikalarında gelen penaltı ile kurtardı. Maçın ilk 10 dakikasında Rizespor, Başakşehir’i bizzat Başakşehir’in silahıyla vurmayı denedi aslında. Ön alanda, rakibin kendi ceza sahası önünde oyun kurmasını engellemek için iyi bir baskı kurdular ve buradan 1-2 pozisyon çıkardılar. Ancak bu andan itibaren […]

Başakşehir, ligin en iyi takımlarından birisini evinde konuk ettiği kritik maçta 1 puanı uzatma dakikalarında gelen penaltı ile kurtardı.

Maçın ilk 10 dakikasında Rizespor, Başakşehir’i bizzat Başakşehir’in silahıyla vurmayı denedi aslında. Ön alanda, rakibin kendi ceza sahası önünde oyun kurmasını engellemek için iyi bir baskı kurdular ve buradan 1-2 pozisyon çıkardılar. Ancak bu andan itibaren Emre Belözoğlu topu ileriye aktarmak için savunmanın arasına daha çok girmeye başladı, Başakşehir bu sezonun en iyi futbolcusu Edin Visca’yı daha çok bulmaya başladı ve o andan itibaren oyunun rengi de değişti. Visca çizgiye inme şansı buldukça Umar Aminu rakip savunmadan çok kendi savunmasını düşünmeye başladı, Visca’yı savunan Melnjak’a yardımcı olmak için çok fazla ileri çıkmadı ve bu da Vedat Muriqi ile Rizespor kalecisi Gökhan arasındaki mesafenin giderek artmasına sebep oldu. Zira Başakşehir özellikle devrenin son 20 dakikasında rakibi hep kendi sağına doğru yönlendirip uzun pas yapmaya zorladı ve bu uzun topları Muriqi indirdiğinde toplayacak kimse yoktu etrafında. Buna rağmen Visca’nın yaptığı çok etkili koşularla 3 net gol pozisyonu yakalaması dahi onun bu sezonki Başakşehir yürüyüşünde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Bu arada Rizespor’un bu bölümde oldukça yanlış “tehlike yaratacak pas” seçimleriyle gol pozisyonu yaratabilecek akınları heba ettiğini de belirtelim.

Maçın ikinci yarısının özeti için Vedat Muriqi diyebiliriz adeta. Attığı gol bir yana, Kosovalı futbolcu Rizespor defansının yüksek uzaklaştırdığı topların neredeyse tümünü topladığı yetmedi, bir de ayağında eriterek ya faul aldı ya da arkadaşlarına çok iyi servisler yaptı. Böylece Rize defansı, savuşturduğu topların bir duvara çarparak geri döndüğünü görmekten kurtuldu ve sık sık nefes alma imkanı elde etti. Tabii Rizespor defansı demişken Awaziem-Saadane stoper ikilisinin mükemmele yakın oynadığını ve dakikalar geçtikçe üzerlerine gömülen Başakşehir orta sahasına ve oyuna sonradan giren Adebayor baskısına rağmen sağlam durduklarını itiraf etmek lazım. Buradan hareketle Abdullah Avcı’nın skoru değiştirmek için yaptığı hamlelerin karşılığını alamadığını söyleyebiliriz. Zira Arda Turan oldukça kötü bir günündeydi ve Bajic de oyuna girene kadar maçın son düdüğü çaldı adeta. Tabii Rizespor adına giden 2 puanı, rakip kaleye arkası dönük, ceza sahasının ön çizgisindeki oyuncuyu formasından çekerek penaltıya sebebiyet veren Musa Çağıran’a yazmak lazım.

Bu beraberlik sadece Galatasaray’ı değil Beşiktaş’ı da bir nebze şampiyonluk yarışına dahil etmiş görünüyor. Yine sezonun son düdüğüne kadar devam eden bir yarış görebiliriz.