Müsavat Dervişoğlu'ndan Erdoğan ve Bahçeli'ye sert sözler
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Suriye üzerinden AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, "Bu milleti elalemin diline düşürmeye sen utanmıyor musun? Hiçbir şey olmamış gibi kendini bir daha seçtirmek için senaryo yazdırıyorsun" dedi. Bahçeli'nin Öcalan çıkışına bir kez daha tepki gösteren Dervişoğlu, "Meclis'e davetin altında terörist başını serbest bırakmak var" diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Suriye ve enflasyon; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ise Abdullah Öcalan çıkışı üzerinden sert tepki gösterdi.
Dervişoğlu, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Engelli vatandaşların sorunlarına değinen Dervişoğlu, Türkiye'deki engelli sayısıyla ilgili kayıtların 13 yıldır tutulmadığını, engelli maaşlarının 2 bin 400 lira ila 4 bin lira arasında değiştiğini, 82 milyon vatandaşın önündeki en büyük engelin iktidarın kendisi olduğunu söyledi.
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in anı kitabındaki Türkiye ile ilgili yazdıklarını aktaran Dervişoğlu, Merkel'in mültecilerle ilgili yazdıklarına dikkati çekti. Dervişoğlu, "Eski şansölye, özetle, '3 milyar euroyla birlikte, 6 milyon kaçağı da Türkiye'ye verdik.' diyor. 'Avrupa'ya gelebilecek sığınmacılardan, parasıyla bedeli mukabilinde kurtulduk.' diyor. 3 milyar euroyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'ne, milli güvenlik sorunu ihraç etmişler" dedi.
Son bir haftadır Suriye'de yaşanan gelişmeleri anımsatan Dervişoğlu, "Erdoğan'ın eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesi tıkır tıkır işliyor" diye konuştu.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Suriye'deki gelişmelere değinen Dervişoğlu, geçtiğimiz bir hafta içinde taşların yerinden oynadığı belirtti. Dervişoğlu, "Dünyanın ve Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgüt, beş günde ülkenin en büyük şehirlerini, tek başına ele geçirdi. Buna inanmamızı bekliyorlar. Arkalarındaki gücün ve aklın kim olduğunu bilmediğimizi zannediyorlar. Amerika'nın, İsrail'in, Rusya'nın, İran'ın ayrı, İngilizlerin apayrı senaryolarla kurduğu bu oyun, Suriye'den sonra en çok da Türkiye'yi tehdit ediyor" dedi.
Suriye'deki çatışmaların Türkiye'ye etkilerini anlatan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Asla yerli ve milli olamayan akıllarıyla, yerli ve milli masallarıyla, diplomasiyi işportaya çevirdiler. Şimdi de Misakımilli'yi ekran koruyucu yaparak, 'büyüyeceğiz' diye milleti kandırıyorlar. Bu yolun sonunda Türkiye’yi küçültme tehlikesinin bizi beklediğini görmüyorlar. Artık açıkça görüyoruz ki bu planın hazırlıkları çoktan yapılmış, beş hafta önce de düğmeye basılmıştır. Bu acı gerçeği ne kadar erken idrak edersek, milletimize ne kadar iyi anlatırsak, bu bataklıktan o kadar çabuk kurtulacağız. Türk devletinin önceliği kendi insanıdır, kendi vatandaşıdır. Onun sağlığı, zenginliği ve güvenliğidir. Hürriyetidir, istikbalidir ve istiklalidir. Aksi yollardaki maceraların sonu, koşulsuz yıkım ve çöküştür."
"TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASINDA ÖNCELİĞİ BELLİDİR"
Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin neler yapması konusunda görüşlerini de paylaşan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye politikasında önceliği bellidir, Bu da, 10 milyonu aşkın sığınmacıdan kayıtsız ve şartsız kurtulmaktır. Yeni bir göç dalgasının ne olursa olsun önüne geçmektir. Bu konuda maalesef maceracı iktidara güvenmiyorum, büyük Türk milleti de güvenmiyor. Yaralı da olsa binlerce yıllık geleneği olan devletimize güveniyorum. Devletine ve milletine bağlı olan herkesi teyakkuza geçmeye davet ediyorum. Suriye meselesinde, mesele edeceğimiz üç başlık bellidir; sınır güvenliğimiz, bir terör devleti kurulmasını engellemek ve Türkmen kardeşlerimizin güvenliği."
DDervişoğlu, "Milli güvenliğimizin en önemli koşulu, Suriye'nin bütünlüğü ve kuzeye hakimiyetidir. Bölücü terörün her geçen gün güçlendiği Kuzey bölgesindeki tehlikeyi önlemenin tek bir yolu vardır. O da Suriye'deki iktidar boşluğunun giderilmesidir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır" diye konuştu.
"BU TABLOYU IRAK'TA GÖRDÜK"
Suriye'de yaşananları 1990'lı yıllarda Irak'ta da gördüklerini aktaran Dervişoğlu, "Devleti çökmüş, etnik ve mezhepsel olarak bölünmüş bir Suriye'nin, Türkiye'ye maliyeti yeni bir Kuzey Irak'tır. Yeni bir terör belasının başlamasıdır. 'PKK silah bıraksın, gerekirse İmralı canisi Mecliste konuşsun' denilen ve bugün saraya tutturulan tokmak ve onun medyadaki davulcularının çaldığı türkü budur. Türkiye'yi, Batı'nın dilinde terör destekçisi bir ülke konumuna düşürmekten muradınız nedir? Ondan sonra, PYD'nin PKK olduğunu, her ikisinin de terör örgütü olduğunu kime, nasıl anlatacaksınız?" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, Suriye'nin bir 'terör örgütü' pazarı haline geldiğini, parayı ve silahı verenlerin o örgütleri kendi lehine kullandığını vurguladı.
KURULAN ÖRGÜT SAYISI 450'Yİ AŞTI
Suriye'de 2011 yılından bu yana kurdurulan örgüt sayısının 450'yi aştığını aktaran Dervişoğlu, "Bu örgütlerin hemen hepsi birbiriyle bir şekilde kavgalıdır ve maalesef her birinin ülkemizde sempatizanları, taraftarları ve aktif mensupları bulunmaktadır. Belli ki bugün Suriye'yi karıştıran el, yarın Türkiye'ye uzanacaktır. Bunu önlemenin yolu, gerçekçi olmaktır, maceradan uzak durmaktır. Unutmayın ki yandaş televizyon kanalına dizi senaryosu yazmıyorsunuz, Türk devletini yönetiyorsunuz, kendinize gelin." dedi.
'UMUT HAKKI' TARTIŞMASI
PKK lideri Abdullah Öcalan'a "umut hakkı" ile ilgili tartışmalara değinen Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Son dönemde, kendileri cesaret edemediği için aracı kullanıp yine aynı yola sapmaya niyetlendiler. Hendeklerde şehitler vererek bedel ödediğimiz açılım-saçılım rezaletinde ikinci perde için cüretlendiler. Üstelik bu konudaki en saçma adımları ve en saçma sözleri de milliyetçiliği temsil ettiğini iddia edenlere sarf ettirdiler. Ortağı pek cesur davranıyor ama Sayın Erdoğan henüz açıkça cesaret edemedi."
Dervişoğlu, Öcalan için çıkacak bir affın, Anayasadaki eşitlik ilkesinden dolayı, FETÖ'cüleri de kapsayacak şekilde genişleyeceğini, böyle bir işe zemin hazırlandığını ifade etti.
BAHÇELİ'YE SERT SÖZLER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çıkışına bir kez daha sert tepki gösteren Dervişoğlu, "Balgat'taki muhteremin anlamını unuttuğu ip, o günlerde caniyi asmak içindi, bugün o ipi nişan yüzüğüne takmaya cüret ediyorlar" dedi.
Dervişoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İmralı'daki caniyi Meclis'e çağıracak kadar şuursuz çağrılar yapıyorlar. Bu işin asla peşini bırakmayacağız. En alçak, en düşük ses tonunda büyük kararlılığımı ifade etmek üzere söylüyorum. Meclis'e davetin altında terörist başını serbest bırakmak var. İşin rengi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Biz devlet aklıyla konuşuyoruz. Bizim aklımız onların aklı gibi değildir. DEM Parti'nin Öcalan serbest bırakılsın çağrısı suçtur."
"KREDİ KARTLARINDA FAİZE BIRAKILAN BORÇ REKOR KIRDI"
Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Dervişoğlu, Türkiye'nin dünyada kişi başına düşen gelirde 67'nci sırada olduğunu, zenginliğin yüzde 10'luk, fakirliğin ise toplumun yüzde 90'lık kesimine yayıldığını belirtti.
Dervişoğlu, "Hane halkı borçlarında büyük artış var. Kredi kartlarında faize bırakılan borç rekor kırdı. Toplam kredi kartı borcu 1.6 trilyon liraya ulaştı. Bir milyondan fazla vatandaşımız artık kredi kartını hiç ödeyemiyor. Batık kredi kartı borçları yüzde 216 arttı. Ben demiyorum, devletin kurumları, belgeleri diyor. Bu ne demek? Millet borç almadan ay sonunu getiremiyor demek. Borcunu ödeyemiyor, her geçen gün daha da borçlanıyor demek" ifadelerini kullandı.