Son yaşananlarla birlikte ülkenin sadece göstermelik demokrasiden iyice uzaklaşmasına değil, bir zihniyet yapısı ve ideoloji kabulü olarak da otoriterleşmeye doğru hızla yol alındığına tanık olmaktayız

Mutlak güç büyük sorumluluklarla birlikte gelir!

Yeşim Kaptan - Doç. Dr. Kent State University

Fransız Ulusal Konvansiyonu tarafından 8 Mayıs 1793’te yayınlanan kararnamede şu ifadeler yer almaktadır:

Halkın temsilcileri, büyük bir özgüven ve sınırsız iktidarları ile hedeflerine doğru ilerleyecekler. Büyük bir sorumluluğun büyük bir iktidarın ayrılmaz bir parçası olduğunu göz önünde bulundurmak zorundalar.1

Churchill`den Örümcek Adama2 kadar farklı kişilerce dile getirilmiş, Batılı kültürlerin politikasına ve popüler kültürüne sirayet etmiş olan bu söz bugünün Türkiye`sinde ne anlama gelmektedir? Yıllardır ülkeyi yöneten AKP uygulamalarına baktığımızda otoriterleşen partinin ve liderinin en büyük başarılarından biri mutlak gücü her alanda sınırsız bir şekilde kullanırken onun getirdiği sorumluluklardan ve hesap vermekten itina ile kaçınmasıdır. Kısacası iktidarda olmasına rağmen yapılan yanlışlıkların sorumluluğunu almamasıdır. Bunu bugüne kadar Soma’daki maden faciasından hızlı tren ve metrobüs kazalarına kadar hayatın her alanında deneyimledik. Ancak en son örneği siyasi alanda çok yakın zamanda Avrupa ülkeleri ile yaşanan krizde karşımıza çıktı. AKP’li vekillerin geri çevrileceklerine bilerek gittikleri ülkelere sokulmaması ile başlayan kriz ülke içinde bir oy devşirme kampanyasına dönüştürüldü. Bu süreçte Türkiye sadece Avrupa siyasi teamüllere aykırı olarak hareket etmekle kalmadı, aynı zamanda 2008 yılında AKP döneminde düzenlenen bir seçim kanunuyla yasaklanan ve yine mutlak erke dayanarak AKP tarafından ihlal edilen siyasilerin yurtdışında seçim propagandası yapması yasasını da ihlal etti. Kendi yaptığı yasayı referanduma gidecek kararsız seçmeni etkilemek için çiğnemekten çekinmedi. Bu dönemde Türkiye`deki muhalefet partileri iktidarın yaptıklarından dolayı hesap vermek zorunda olduğunun altını çizmekte ve iktidara sorumluluklarını hatırlatmakta zayıf kaldılar. Hatta daha da ileri giderek yasanın ihlalinin yarattığı sonuç ve sorumlulukları vurgulamak yerine bu konuda iktidarın tavrının yanında yer aldıklarını dile getirdiler. Türkiye`nin dış politikada içine düşürüldüğü zor duruma rağmen iktidar hem iç hukukta hem de uluslararası arenada yaptıklarının hesabını vermeyi reddetti.

Bu sırada Avrupa’ya giden bakanların iç politikada artık hepimize çok tanıdık gelen bir taktiği kullanarak yasalar hatırlatıldığında görev ve sorumluluk almak yerine karşıdakini suçlamaya yöneldiklerini gördük.

Peki bu durum bize ülkenin içinde bulunduğu rejimin gidişatı hakkında ne söyler? Güç kullanımının ve iktidarın sorumluluğunun bir madalyonun iki yüzü ve birbirinin ayrılmaz parçası olduğu kabulü demokratik rejimlerin olmazsa olmazları arasındadır. Bu durum iktidarın yaptıklarının denetlenebilmesi, bu denetleme sonucunda usulüne uygun davranılmadığı tespit edildiğinde uygulanacak yaptırımlar konması ve bu yaptırımların uygulanması ile ilişkilidir. Kısacası demokratik yönetimler iktidarın denetlenmesi ve hesap verilebilirliği fikri üzerine temellendirilmiştir. Mutlak iktidarı daha da mutlaklaştıracak şekilde yapılacak yeni düzenlemelerden en sonuncusu olan referandumdur. Son yaşananlarla birlikte ülkenin sadece göstermelik demokrasiden iyice uzaklaşmasına değil, bir zihniyet yapısı ve ideoloji kabulü olarak da otoriterleşmeye doğru hızla yol alındığına tanık olmaktayız. Çünkü referandum ile halka teklif edilen şey muktedirlere verilecek olan sınırsız ve koşulsuz iktidar karşılığında ondan tamamen ayrıştırılan sorumluluk alma ve yaptıklarının hesabını vermekten azil olma durumudur.

Bugün ülkede “Hayır” kampanyaları ve “Evet” manipülasyonları çerçevesinde yürütülen mücadele de Türkiye`nin tüm otoriter ve totaliter yönetimlerin rüyası olan sorumluluklardan arındırılmış bir mutlak iktidar yapısına teslim edilip edilmeyeceğine dair verilen mücadelenin öyküsüdür.

Dipnot:
1 Collection Générale des Décrets Rendus par la Convention Nationale, Date: May 8, 1793 (Du 8 Mai 1793), Quote Page 72, Publisher: Chez Baudouin, Imprimeur de la Convention Nationale. A, Paris.

2 http://www.imdb.com/title/tt0145487/quotes.