Müzikali en parlak devrine bağlayan son büyük ad, besteci ve söz yazarı Stephen Sondheim 91 yaşında öldü. Sondheim ilk ve unutulmayan eseri “West Side Story/Batı Yakası’nın Hikâyesi”nin yeni versiyonunu, Steven Spielberg’in yönetimini ve Tony Kushner’in yeni senaryosunu çok beğenmişti. Bir başka büyük isim, Andrew Lloyd Weber onun için, “Zamanımızın müzikal tiyatro devi” derken, onun “Tiyatroya katkılarının eşi asla bulunmayacak iki değil üç tiyatro kuşağına esin kaynağı” olduğunu söyledi. Oysa Weber müzikal dinleyicilerinin kulaklarına alıştıkları gibi ‘tatlar’ sunan biriyken Sondheim daima arayış ve deneme içinde olduğu için, ötekilere yol açsa da her zaman popüler olmamıştı. Broadway’de ilk gösterilişinde beğenilmeyip sonra efsane tanımını hak eden müzikalleri vardı.


Britanyalı tiyatro yapımcısı ve tiyatro sahibi Sir Cameron Anthony McIntosh ise, yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan müzikallerine yeniden can verip biçimlendirdiği söylenen Sondheim için “Tiyatro en büyük dahilerinden birini dünya da en büyük ve özgün yazarlarından birini kaybetti” dedi. “Ne yazık ki artık o gökte bir yıldız. Ama Stephen Sondheim’ın pırıltısı efsanevi şarkıları ve şovları sonsuza kadar sunulurken, gene de burada olacak.”

YENİLİKÇİ ANLAYIŞ

Eserleri kelimelerle müziği her ikisini daha da güçlendiren bir şekilde bir araya getirirdi. 1950’lerin ikinci yarısında, “West Side Story” ve “Gypsy”nin sözlerini kazandığı sıradaki ilk başarılarından, 1990’lardaki iki gözü pek müzikalin, Amerikan başkanlarını öldüren ya da öldürmeye çalışan erkeklerle kadınları anlattığı “Assassins / Suikastçiler” ile gerçek aşkın doğası üzerine “Passion / Tutku”ya varana kadar daima yenilikçi bir müzikal tiyatrocu oldu.

Ama ödüllerden de uzak kalmadı. Hem müziğini besteleyip hem de sözlerini yazdığı ilk Broadway müzikali, 1962 yapımı “A Funny Thing Happened on the Way to the Forum / Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu” en iyi müzikale verilen Tony ödülünü aldı ve iki yıl gösterimde kaldı. Haldun Dormen bu müzikal komediyi 1964 ve 2009’da olmak üzere iki kez sahnelemişti. Müzikal tarihinde kendi müziklerine söz yazan belli başlı müzikal bestecilerinin Sondheim dışında sayısı sadece 5’ti.

1930’da New York’ta doğan Sondheim’ın müzikallerinden yedisi en iyi özgün müzik dalında Tony Ödülü’ne değer görüldü. "Sunday in the Park" ile Pulitzer Ödülü, "Dick Tracy" filminde Madonna’nın söylediği "Sooner or Later" şarkısıyla Akademi Ödülü aldı. En verimli dönemi olan 1970’ler ve 1980’lerde aralarında “Company”, Follies” (1971), “A Little Night Music” (1973), “Pacific Overtures” (1976), “Sweeney Todd” (1979), “Merrily We Roll Along” (1981), “Sunday in the Park With George” (1984) and “Into the Woods”un (1987) da olduğu bir dizi birbirinden farklı ve çok orijinal eser yarattı. Ayrıca yedi Grammy’si, beş Olivier Ödülü ve Barack Obama’dan alınmış bir Başkanlık Özgürlük Madalyası var.

HİÇ KİRALIK OLMADI

Bütün bu ödüllere rağmen, hiçbir zaman ‘kiralık’ olmadı. Dinleyicilerin kulağının alışkın olduğu tarzda müzikaller yapmayı önemsemedi. On iki müzikalin hem müziğini besteledi, hem sözlerini yazdı. Yıllar sonra yeniden sahnelenen müzikallerinin üçü de Tony aldı. Aralıkta ise, “Batı Yakasının Hikâyesi”nin yeni versiyonu gösterime girecek. In 1993, Mr. Sondheim received the Kennedy Center Honors for lifetime Yaşam boyu başarı için verilen Tony ödülünün yanı sıra, ender bir şekilde de ödüllendirildi. Broadway’de, West 43rd Street’teki Henry Miller’s Theater’a Stephen Sondheim’ın adı verildi.

Zamanının büyük kısmını Roxbury’deki evinde geçiren üstat, 20 Mart 2020’deki 90’ıncı doğum günü de yeniden sahnelenen iki müzikali, “Assassins” ile “Company”yi izlemek için New York’a geldi. Dostu ve avukatı F. Richard Pappas’a göre, iki prodüksiyonu da çok beğendi. Sondheim, Spielberg’in filmini de çok beğenmişti. Özellikle, daha önce de Spielberg ile çalışmış senarist Tony Kushner’i. “Şarkıların hikâyede nasıl kullanılacağı konusunda yüksek hayal gücü gerektiren ve şaşırtan şeyler yapmış. Sonuçta film basbayağı parlıyor, gerçek bir enerjisi var ve taze. Gerçekten birinci sınıf. Üstelik müzikal film yapmak zordur.”