“İçimize Doğru” isimli albümüyle dinleyiciyle buluşan müzisyen Öykü Aras, 16 aylık pandemi süreciyle ilgili, en büyük aydınlanmaların en karanlık zamanlardan sonra gerçekleştiği yorumunda bulunuyor.

Müzisyen Öykü Aras: Büyük aydınlıklar karanlıktan doğar

Gizem Ertürk

Disiplinlerarası birçok üretime imza atan sanatçı Öykü Aras’ın elektronik müzik, ambient, özgür doğaçlama ve minimalizm gibi birçok müzik stilinden etkiler taşıyan ilk albümü “İçimize Doğru” ile müzikseverlerle buluştu. İnsanın özüne doğru yaptığı bir yolculuk hikâyesini konu alan albümde Aras’ın besteleri, albümün prodüktörlüğünü üstlenen Şevket Akıncı’nın özgür, fantastik ve şiirsel üslubu ve kendine özgü düzenlemeleriyle müzikseverlere ulaşıyor.

Aras, ilk albümü “İçimize Doğru”nun nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor: “Albüm yapma fikri Fransa’dan Türkiye’ye döndükten sonra oluşmaya başladı. Bir meditasyon sırasında kendimi sahnede şarkı söylerken gördüm ve bu vizyon beni çok etkiledi. O zamana kadar benim için düşünmesi bile ‘imkânsız’ bu hayalin peşine düştüm, kalbim nereye götürüyorsa oraya gittim. Ettiğim niyetler bana kapılar açtı, dostlar yardım etti. Uzun zamandır farkında olmadan kenarda biriktirdiğim sözler ve melodilerle yeniden buluşup, kendi imkânlarımla demolar hazırladım. Onlar uyumlu bir bütün oluşturmaya başlayınca ben de ‘albüm’ü zihnimde daha iyi görebilir oldum. Sonrasında ise albümün prodüktörlüğünü üstlenecek olan Şevket Akıncı ile tanışmam, onun ve aramıza dâhil olan müzisyen arkadaşları Zeynep Oktar ve Nihal Saruhanlı’nın desteklemesiyle beraber albümü hazırlama sürecimiz başladı.”

BİR İŞ KALPTENSE KARŞILIĞINI BULUR

Albümün tür olarak dönemdaşlarının yaptığı müziklerden farklı olduğunu hatırlatarak Aras’a bu anlamda dinleyiciye ulaşma kaygısı duyup duymadığını sorduğumuzda, “Bir iş eğer kalpten yapılıyorsa, o işi kabul edecek ve destekleyecek kitlenin de var olduğuna inanıyorum” cevabını veriyor.

Fransa’da Güzel Sanatlar eğitimi alan Aras, orada sanata bakış açısı ve gençlerin hayat standartı ile Türkiye’de arasındaki gözlemlediği temel farkları, “Orada sanat daha ulaşılabilir; küçüklükten itibaren insanların hayatlarının içinde ve eğitimin büyük bir parçası. Tarihi müzelerden çağdaş galerilere kadar her yerde anaokulu çağındaki çocukların öğretmenleriyle ders yaptıklarını görebilirsiniz. Gençler, öğrenciler birbirlerine benzer hayat standartları içerisinde yaşıyorlar. Ekonomik farklılıklar olsa bile, buradaki kadar göze battığını düşünmüyorum” sözleriyle özetliyor.

muzisyen-oyku-aras-buyuk-aydinliklar-karanliktan-dogar-895361-1.

Sözü pandemiye getiriyoruz ve Aras’a “Geçen 16 ayda derin bir uykuda mıydık yoksa aydınlandık mı?” sorusunu soruyoruz. En büyük aydınlanmaların en karanlık zamanlardan sonra gerçekleştiğini vurgulayan müzisyen, sorumuzu, “Bireysel olarak bu süreci hepimiz farklı deneyimledik. Kimimize durup dinlenmek iyi geldi, kimimiz korkuya, endişeye kapıldık. Hayatının yönünü değiştirenler, hayatını kaybedenler, hayatlarını daha derinden okuyabilenler oldu… Kolektif açıdan baktığımızda yaşamlarımızın sarsıldığını inkâr edemeyiz. Bence uykuda değildik ama aydınlandığımızı da söyleyemeyeceğim” diye yanıtlıyor ve ekliyor: “Aydınlığın bir anda oluşacağını zannediyoruz. Aydınlanmak fark etmek, görmek, bilmek demek. Kendimizi bilmeden, kendimize aydınlanmadan kolektif olarak nasıl aydınlanacağız ki? Yolumuz var. Umarım yaşadıklarımızdan ders çıkarabiliriz.”

KOŞULSUZ OLARAK DESTEKLENMİYORUZ

Son olarak bu ülkede yaşayan genç bir müzisyen olarak hislerini anlatarak sözlerini sonlandırıyor Aras: “Karmaşık bir ülke gündemimiz var. Sanatçıların da koşulsuzca desteklendiklerini söyleyemeyeceğim. Kendimizi var etmek, yola devam etmek için çabadayız. Koşullar ne olursa olsun, bilinçli bir alanda yaşıyoruz ve bilgi bu alanda her zaman mevcut ve özgür. Gerçek bilgi yok edilemez, sonsuza kadar bastırılamaz. Bilincimizi yükseltecek her bilgi bir şekilde kendini açığa çıkarmanın bir yolunu buluyor, buldu ve bulacak.”