Açık hava konseriyle müzisyenlerin mağduriyetine dikkat çeken Redd grubunun vokalisti Doğan Duru, bunun ‘politik bir eylem olduğunu’ söyledi. Duru, tek çözümün ise sahnelere dönmek olduğunu ifade etti.

Müzisyenler için tek çözüm sahne

Işıl ÇALIŞKAN

Ülkenin önde gelen müzik gruplarından Redd’in, normalleşme sürecinde müzik dünyasının yok sayılmasını protesto ettiği Maçka Parkı'ndaki açık hava konserinin yankıları sürüyor.

1 buçuk yıl sonra dinleyiciyle buluşan grubunun vokalisti Doğan Duru, aslında bu konseri öncesinde büyük ekipmanlarla yapmayı planladıklarını ama bu protestonun amacından şaşmaması için vazgeçtiklerini anlatıyor. Duru konserin amacını, “İş çok da müziğe kaysın istemedik açıkçası. Konu bir konserden öte sahneye insanları davet etmekti. Türkiye’nin tüm müzisyenlerini oldukları yeri sahneye dönüştürüp müzik yapmalarını teşvik edecek bir şey yapmak istedik” diye özetliyor. Duru ile müzikli protesyolarını ve gelen tepkileri konuştuk.

► Nasılsınız? Bu sahnelerden uzak kaldığınız 1 buçuk yıllık süreci nasıl geçirdiniz?
Bence herkes kendine özel problemler yaşadı. Kendine özel çözümler üretenler de üretebildiği kadar idare etmeye çalıştı. Benim daha önce eğitimini aldığım şeyler bu dönemde işime yaradı. Atölyeler yaptım, operacı olduğum için şan dersi verdim. Eğer onları yapmasaydım muhtemelen hayatım çok daha kötü olurdu. Onlar beni biraz kurtardı açıkçası. İyi ki eğitimime epey bir zaman ayırmışım.

► Bu ülkede yaşayan bir müzisyen olarak neler hissettiniz?
İlk başta hiçbir destek verilmemesi beklediğimiz şeyler olmasına karşın hayal kırıklığına uğrattı. Meslek birliklerinin görevi sadece telif toplamak evet ama onun ötesinde bir b planı yapabilirlerdi ama yapamadılar, ne kadar uğraşsalar da. Görevlerini öyle görmedikleri için de çok agresif bir çaba sarf etmediler gibime geliyor. Ellerinde en çok data olanlar da meslek birlikleri. Ayrıca eğlence mekânları kapalı olduğu için telif toplamada problem oldu. Bu süreçteki telif ödemeleri normal zamanların 5’te 1’ine kadar indi. Onlar da yeteri kadar destek vermedi.

YARDIMLAR ARADAKİ UÇURUMU GÖSTERİYOR

► Twitter’da kiranızı ödemek için iki gitarınızı sattığınızı yazdınız.
Ben pandeminin ilk dönemlerinde önümü göremediğim için iki önemli gitarımı sattım. Ama Doğan Duru’nun gitarı olarak değil, normal bedeli neyse öyle sattım. İnsanlar bir şeyler alır satarlar. O örneği Twitter’a yazma sebebim şuydu. Bir müzisyenin bir şeyler satıp başka müzisyene destek olması bana biraz yanlış geliyor. Kimin neye ne kadar ihtiyacı olduğunu kimse bilemez. Ama herkesin bir şeye ihtiyacı olduğu kesin. O kadar büyük bir sektör ki… Biz bir yardım konseri planladık ama o parayı nasıl dağıtacağımızı çözemediğimiz için yapmadık. Çözemeyiz, kimse çözemez. Bu iş bir futbol ligi gibi değil. Bizim kendi kendimize sahneye çıkıp kendimizi ifade ettiğimiz kendi kendimize müzikler yaptığımız bir eylem. Dolayısıyla herkes kendi ekonomisini biliyor ve çoğu kayıt dışı. Bunun çözümü herkesin sahneye çıkması. Buna dikkat çekmek istedim.

Aleyna Tilki’nin sahne kıyafetlerinin satılması ve bunun başka ihtiyacı olan bir müzisyene para olarak ödenmesi bana tuhaf geliyor. O zaman Aleyna Tilki’nin kıyafetleri ve parası olmayan müzisyen arasındaki fark sorgulanmalı… Pandemik bir sorunsal da değil bu. Bu ülkenin genel problemi. İnsanların kazançları arasında korkunç farklar var demektir. Uçurumun tanımlanması oldu bu. Ve bu rencide edici bir şey. Müzisyenin rencide edilmesi benim gururumu kırdı. Bizim çok dik bir şekilde ayakta durmamız gerekiyor ve bunun için sahnede olmamız gerekiyor. Başka bir yolu yok. Bu yardımlar konusunda insanların iyi niyetli olduğunu ama bu konuda yeteri kadar düşünülmediğini düşünüyorum.

► İktidarın reflekslerini nasıl değerlendirdiniz bu süreçte? Reflekssizliğini demek daha doğru olabilir belki…
O da bu anlattıklarımla çok bağlantılı. Sen kendi içinde ben bu konuyu çözerim deyip bir kampanyaya dönüştürüyorsan iktidara “biz bu işi kendi başımıza hallediyoruz” mesajı verirsin. Hayır halledemezsin. Sosyal devlet birçok konuda zayıf kaldı. Yapması gerekeni yapmadı. Sahneleri açmayıp başka şeyleri açması, kongrelerin lebalep dolması ama o sırada hiç konser veremiyor olmamız…

En basitinden bizim verdiğimiz konsere gelen eleştirilere bakın. Bu parka cumartesi gittiklerinde ne kadar kalabalık olduğunu görecekler. Ne zaman ki oraya bir sahne kuruluyor eleştiri başlıyor. Ben konunun dolaylı olarak ideolojik olduğu konusuna inanıyorum. Müziğe karşı olsalar emin olun İbrahim Kalın single çıkarmazdı. Bunlar müziğe karşıdır çok boş bir cümle. Bunlar gece hayatı, eğlence kültürü ve içkiye karşılar. Ve bunu da dolaylı yoldan bu sistemi çok ciddiye almayarak gösteriyorlar bize. Burada birbirine destek olmak için bu kadar büyük ses çıkarmak yerine iktidara ve devlete karşı “biz sahnemizi istiyoruz” diye ses çıkarılsaydı çok daha doğru olurdu.

KONSERDEN ÖTE SAHNEYE DAVETTİ

Müziğiniz aracılığıyla bir eylem yaptınız, konser verdiniz. Fikir nasıl doğdu?

Biz aslında bunu epeydir yapmak istiyorduk. Ama şartların oluşmasını bekledik. Sonrasında bir konser yapalım diye birbirimize yazdık. Aslında bu konseri çok daha büyük ekipmanlarla yapmayı planladık önce. Sonrasında olayın hassasiyetinin bozulacağını düşündük. İş çok da müziğe kaysın istemedik açıkçası. Konu bir konserden öte sahneye insanları davet etmekti. Türkiye’nin tüm müzisyenlerini oldukları yeri sahneye dönüştürüp müzik yapmalarını teşvik edecek bir şey yapmak istedik. Orada başka ekipmanlar kullansaydık bu mesaj yok olabilirdi belki.

Bunca zaman sonra dinleyiciyle buluşmak nasıldı?
İnsanlar bayağı acıkmış müziğe ve eğlenceye. Dolayısıyla çok güzel bir konser oldu. Sık sık maske uyarısı yaptık. Daha sonra polisin uyarısıyla konseri bitirmek zorunda kaldık. Daha giderdi yani. Bunu bekliyorduk ama korktuğumuz kadar olmadı. Çünkü yasal olmayan bir şey yapmadık.

BİZİM GİBİ GRUPLARIN HANDİKABI ÇOK FAZLA

Bundan sonrası için ne olursa müzik dünyası bir nebze olsun toparlanır mı?

Biz açık havada çaldık. Bu konuda hem güzel hem kötü eleştiriler de aldık. Bunun bize, şahsımıza bir gram bile faydası yok. Olmayacak. Çünkü bu en nihayetinde politik bir eylemdir. Böyle olunca markalar, sponsorlar vs.’ler sizin üstünüzü çiziyor. İktidar tarafından zaten çizilmiş vaziyettesiniz. Üniversite festivalleri zaten zorlaşıyor. Onun haricinde popüler kültür var. Zaten sahnelerimiz az. Oralarda “çok dinlenen” isimlere yer veriliyor. Dolayısıyla biz ve bizim gibi grupların handikabı zaten çok. “Muhalefetle ekmek yemeye çalışıyor” diyenler var. Hiç öyle bir ekmek yok. Hayal kurmasınlar.

Bu işin çözümü her şeyin eskisi gibi açılması. Bir an önce aşıların yapılması. Ülkenin normalleşmesi ve herkesin kendi konserini yapıyor olması. Biz muhtemelen açık havada sahne alamayacağız. O sesini çıkarmayan ya da popüler olan insanlar çalacak. Zaten popüler oldukları için seslerini çıkartmıyorlar. Bu yumurta tavuk ilişkisidir. Dolayısıyla bir an önce her yer açılsın ve herkes kendini rahat hissettiği yerde çalsın. Bunun başka da bir çözümü yok.