Uzak Doğu’nun bilinen genel kuralları burada da geçerli…

MYANMAR ya da eski koloni dönemi adıyla BURMA!

CEM TÜRK - info@cemturk.com

Yakın dönem siyasi rejimin kısıtlamaları sebebiyle, eski yaşam tarzını ve kültürünü koruyan; ancak yeni açılımlarla son yıllarda hızla değişen bir ülke Myanmar. Zor bir coğrafyada karışık bir tarihi olmuş. Moğol Hanı Kubilay üşenmemiş gelip yakıp yıkmış. İngilizler burası bizim deyip Hindistan valiliğine bağlamış. Hatta Birinci Paylaşım Savaşında Sina ve Filistin cephelerinde esir alınan 12.000 kadar Osmanlı askeri buradaki esir kamplarına getirilmiş. Kaçı dönebildi bilinmiyor ama bölgede adı Thayet Myo olan yaklaşık 1.500 kişinin yattığı bir Osmanlı Askeri Mezarlığı mevcut. İkinci savaş çıkmış ülkeyi Japonlar istila etmiş, sonra İngilizler geri almış. Sonra Myanmarlılar biz bize kaldık deyip kendi aralarında savaşmaya başlamış. Bu arada ülkenin adı değişip durmuş; mesela Birmanya, Burma, Myanmar olmuş. Son dönemin dışa kapalı ve baskıcı politikalarının izlerini; insanlarının çekingenliğinde, alt yapı eksikliklerinde ve ülkenin kendine has kurallarında bulabilirsiniz. Eğer yolunuzu Myanmar’a düşürecekseniz, diğer Uzak Doğu Asya ülkelerine göre daha düşük standartlarda bir seyahate de hazır olmalısınız. Hadi biraz karşılaşacaklarınızdan bahsedelim.

Ülke Haziran ve Ekim arası çok yağış alır tavsiye edilmez. Diplomatik ilişkilerimiz iyi değil ama artık internet üzerinden kolayca vize alabiliyoruz. Bozduracağınız dolarlar konusunda aşırı hassaslar; eski, yırtık, üzeri yazılı ve hatta kırışmış dolarları kesinlikle almıyorlar. Doları resmi kura oranla yüz kat daha fazla veren karaborsada Kyat’a çevirmelisiniz. Eskiden bu işi kuyumcular yapardı şimdi karaborsa döviz ofisleri var. Trafik eskiden soldan akarmış, şimdi resmi olarak sağdan gitse de, bazen şoförü ters tarafta görürseniz şaşırmayın, soldan direksiyonlu eski arabalar da hala kullanımda. Bisiklet taksi “Rikşa” ise her yerde en iyi ulaşım aracınız olacak. Tapınakları ziyaret ederken ayağınızda çorap dahi kabul etmezler, ancak çıplak ayakla girebilirsiniz. Yemekler herkese hitap ediyor. İsterseniz geleneksel tatlar var ya da merkezi yerlerin hepsinde mevcut, turistler için Dünya mutfağı sunan restoranlarda yiyebilirsiniz. İnsanları misafirperver. Budizmin doğaya ve diğer canlılara olan hoş görüsü her yerde gözlenebiliyor. Uzak Doğu’nun bilinen genel kuralları burada da geçerli; kimsenin, özellikle de çocukların başına ve saçına dokunmayın, uğursuzluk getirdiğine inanılır ve otururken ayak tabanınızı karşınızdakine göstermeyin, saygısızlıktır.

Kentler arasında kara ulaşımı mümkün ama 15 saat yolculuk gerektirebilen bozuk ve tozlu yollar var. Vaktiniz ve sabrınız yoksa uçak en iyi çözüm. Yangon bizim Ankara kıvamında. Kenti gezmek için sürekli inip binebileceğiniz Circular isimli treni kullanabilirsiniz. Shwedagon Paya tapınağı kentte gezilecek en güzel yer. Mandalay kenti eski geleneksel başkent. Aradığınız görüntü kent içerisinde gezen Budist rahiplerse tam yerindesiniz. Mutlaka Mandalay tepesinin zorlu merdivenlerini tırmanın ve kenti yukarıdan seyredin. Kuthodaw Pagoda’ya giderseniz, Dünyanın en büyük kitabının oradaki olduğu söyleniyor. Doğayı ve uzun yürüyüşlerle keşfetmeyi seviyorsanız Mandalay’dan Hsipaw’a doğru devam edin. Oradan sonra fazla uzağa gidemezsiniz, daha Kuzeye yabancıların gidişine devlet sıcak bakmıyor. Ters istikamette ise muhteşem Inle Gölü var ve mutlaka uğramalısınız. Kayık kiralayın sizi gezdirsinler, balıkçıların günlük yaşamına ve doğaya hayran kalacaksınız. Gölün etrafındaki köyleri de gezin, yerel hayatı ve denk gelirseniz neşeli köy pazarı ortamını çok seveceksiniz. Myanmar rotanızın en önemli durağı ise Bagan kenti. Tam bir tapınaklar bölgesi. Günlüğü 1 dolara bisiklet kiralayın ve eskiden sayıları 13.000 civarıyken zaman içinde birçoğu yok olsa da ayakta kalabilmiş binlerce “Stupa” arasında gönlünüzce gezin. Ekim ve Nisan ayları arasında ziyaret ediyorsanız sıcak hava balonu sezonundasınızdır. Binip yukarıdan kenti seyretmek oldukça pahalı ama aynı anda tapınaklar üzerinde gezen onlarca balonun yarattığı görüntüyü izlemek bile muhteşem. Bu arada kente giriş için yabancılardan 20 dolar vergi alıyorlar, şaşırmayın. Bagan’a gitmenin en güzel yoluysa tartışmasız nehir üzerinde tekne seyahati. Muhtemelen ülkedeki en güzel görüntülerinizi Mandalay ve Bagan arasındaki bu tekne seyahatinde kaydedeceksiniz; hem anılarınıza hem fotoğraf makinenize.

Eşsiz güzellikte bir ülkede, henüz turizme yenilmemiş bir kültür ve doğa içerisinde seyahat etmek istiyorsanız elinizi çabuk tutun, Myanmar hızla değişiyor.