Saray rejiminin kadınların nafaka hakkıyla ilgili düzenlemesine tepki yağıyor. SOL Parti, nafaka hakkına saldırının, kadınlara saldırı olduğunu belirterek, “Haklarımız için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

"Nafaka hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz"

Fotoğraf: Dilara Açikyildiz / csgorselarsiv.org

HABER MERKEZİ

İstanbul Sözleşmesi'ni iptal eden, son olarak da nafaka düzenlemesini gündeme getiren iktidar, kadınların kazanımlarını ortadan kaldırmak için hamle yapmayı sürdürüyor. AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının dünkü gündem maddelerinden birisi de nafaka ile ilgili düzenlemeydi. Düzenlemenin Erdoğan’ın son müdahalelerinin ardından tamamlanarak kısa bir süre içerisinde Meclis’e sunulması planlanıyor. İktidarın nafaka hakkına saldırısına toplumun tüm kesimlerinden tepki gelmeye başladı.


SOL Parti'den yapılan "Nafaka hakkına saldırı kadınlara saldırıdır, haklarımız için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" başlıklı açıklamada şöyle denildi: "AKP-MHP iktidarı, yaklaşık 3 yıldır kadınların nafaka hakkını sınırlandırmaya yönelik yasa tasarılarını meclise getirmeye çalışıyor. İktidar yeniden nafaka hakkını sınırlandıran, aile arabuluculuğu gibi kabul edilemez düzenlemelerin de içinde olduğu bir yasa tasarısını meclise sunmak için hazırlanıyor. Türkiye’de boşanmaların çok büyük bir çoğunluğu kadınların maruz kaldığı fiziksel şiddet, cinsel saldırı gibi nedenlerle gerçekleşiyor. Buna karşılık iktidar mensupları boşanmaların azalması gerektiğini vurgulamaktan, nafaka hakkının sınırlandırılmasının esas gerekçesinin bu olduğunu dile getirmekten çekinmiyorlar. Kadınlar nasıl şiddet görmek için evlenmiyorlarsa, nafaka almak için de boşanmıyorlar. 'Nafaka mağduru' olduğunu söyleyenlerin safsataları da iktidarın nafakaya saldırısı da kadınlara 'maruz kaldığın şiddetle yaşa' demekten başka bir anlam ifade etmiyor".

Saldırılara karşı sesimizi yükselteceğiz

Kadınların birçoğunun kendisine hak olarak verilen nafakayı düzenli olarak alamadığının belirtildiği açıklamada, "Kadınlar erkek egemen sistemin bir sonucu olarak hem evlilikte hem de sosyal hayatında hep ikincil insan muamelesi görüyor. Ekonomik krizde işten ilk çıkarılan hep kadınlar oluyor. Erkeklerle aynı işi yapan kadınlara onlar kadar ücret verilmiyor. Kadınların nafakasına saldırmak kadını istemediği bir evliliği sürdürmek ile yoksullaşmak arasında bir tercihe zorlamaktan başka bir anlama gelmiyor. Aile arabuluculuğu yöntemi kadınların şiddetin faili ile aynı masada oturması bekleniyor. Kadınları sokaklardan, çalışma hayatından koparmak isteyen, istemediği evlilikleri canları pahasına sürdürmeye zorlayan iktidarın saldırılarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" denildi.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) da söz konusu düzenlemeye tepki göstererek, "İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya ve hukuka aykırı şekilde gece yarısı yayınlanan çıkma kararından bu yana; kadınların, çocukların aleyhine olan ve bugüne kadar kadınların mücadelesi sayesinde durdurulan düzenlemelerin pervasızca hayata geçirilmeye çalışıldığını görüyoruz" açıklamasını yaptı.