Yüz yüze eğitimi savunurken uzaktan eğitimi de eleştiren yazısındaki "ÖĞRETMENLER RAHATA ALIŞTI..." ara başlığı Nagehan Alçı'nın beklediği ilgiyi görmesini sağladı. Konusu eğitim olan bir yazıda öğretmenlerden söz edilmesi gayet normal. Fakat öğretmenleri sosyal medyada harekete geçiren yazıda söz konusu başlık dışında öğretmenlerle ilgili başka bir bilgi ve yorum yoktu. Belli ki o başlık ilgi çekmek için özellikle seçilmişti. Nitekim Nagehan Alçı, düzeltme mahiyetindeki sonraki yazısında "Dünkü yazımın yankı yaratacağını tahmin ediyordum." dedi. (https://www.haberturk.com/yazarlar/nagehan-alci/2932783-okullari-kapali-tutarak-bir-nesli-mahvetmek-uzereyiz)

Nagehan Alçı, yazısına, Erdoğan'ın matematiksel doğruları bile çarpıtan medya işçilerinden biri nasıl olur da iktidar politikasını eleştirebilir; üstelik bunu, bizimle aynı şeyi düşünerek, düşünüyor olsa bile yazarak nasıl yapabilir dedirtecek doğru bir başlıkla başlıyor. "Okulları kapalı tutarak bir nesli mahvetmek üzereyiz" başlığı altında son derece yerinde tespitlerde de bulunuyor. Fakat yazar, bir noktaya geldiğinde iktidarla ilişkilendirmediği halde yazının iktidar kanadında alınganlığa yol açabileceğinin farkına varıyor ve "MUHALEFETTEN DE EĞİTİMCİLERDEN DE NEDEN SES YOK?" “ÖĞRETMENLER RAHATA ALIŞTI…” ara başlıklarıyla dümeni muhalefete kırıyor. (Bu noktada, ihale yasasındaki değişiklikleri eleştirirken yasayı değiştiren iktidarı anmadan “Muhalefet ihale yasasını Anayasa Mahkemesine neden götürmüyor!” diyen Mehmet Altan’ın yıllar önceki CHP eleştirisi aklıma geldi.)

Nagehan Alçı, buna rağmen Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanlış anlamasının önüne geçemiyor. Selçuk, okulların kapalı tutulmasını muhalefetsizliğe bağladığını, bu konuda yazarlarının muhalefet kanadında yer aldığını sanarak Nagehan Alçı’ya şu yanıtı gönderiyor: “Bunu, dünyadaki tüm eğitimciler söylüyor ama yinelemek lazım: Uzaktan eğitimde öğretmenlik yapmak, yüz yüze eğitimdekinden çok daha zor ve yıpratıcı. Meslektaşlarımın çok yorulduğunu biliyorum. İnşallah, salgın azaldığında derslerimizi sınıflarımızda rahatça yapabileceğiz.”

Ziya Selçuk'un yukarıdaki tweetine 54,2 bin öğretmen kalbini bıraktı! Sendikalar (ama bütün sendikalar) kurumsal kınama açıklamalarında Nagehan Alçı’dan söz etti. Velhasıl biri iyi, öteki kötü olan polis oyununda kazanan popülaritesini yitiren iki iktidar mensubu olurken bu hengâmede güme giden “Okullar neden kapalı?” sorusu oldu.

Okullar neden kapalı? Biz, bu soruyu Mart 2020’den beri hem soruyor hem yanıtlıyoruz. Nagehan Alçı çok geç kaldı. Derdi yüzyüze eğitim olsaydı tepkisini zamanında verir, okulların açılmasının daha yüksek sesle konuşulması için partili muhalefete gerek kalmadığı bugünü beklemezdi. Ele aldığı konuyu muhalefet ve öğretmen eleştirisine bağlamından bitirebilseydi gecikmiş de olsa yazının bir anlamı olduğunu söyleyebilirdik. Ne yazık ki konuşulduğu kadar okunmayan söz konusu yazı, yazarına beklediği ilgiyi sağlarken ortaya attığı sorunun yanıtlanmasına katkıda bulunmadı. Hatta muhalefetini yaratmak üzere olan sorunu saptırarak soruyu soracak olanlarla, yanıtlaması gerekenleri yan yana bile getirdi diyebiliriz