Google Play Store
App Store

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin’in ölümüne ilişkin tartışmalar sürüyor. Ancak Narin’in ve onun gibi yüzlerce çocuğun ölümüne neden olan düzen tartışılmıyor.

Narin’leri öldüren düzeniniz bozuk
Başlatılan soruşturma kapsamında ilçedeki araştırmalar devam ediyor. (Fotoğraf: ANKA)

Buse İlkin YERLİ

Diyarbakır’da 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin’in ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor ancak onlarca kişinin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına rağmen katiller hâlâ bulunamadı. İktidar kanadında aileyi kutsayan açıklamalar peş peşe gelse de Avukatlar, iktidarın gerici politikalarının bu cinayetlerin ve istismarların önünü açtığına dikkat çekti.

SORUŞTURMA SÜRÜYOR

Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında çocuğun cansız bedenini, bir çuval içerisinde dere altına gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın evinden savcılık ifadesini doğrulayabilecek bir delile ulaşıldı. Jandarma Bahtiyar’ın evinde detaylı arama yaptı. Bahtiyar’ın evinde yapılan aramada Narin’in taşındığı çuval ile seri numarası birbirini takip eden kullanılmamış çuvallar bulundu.

Öte yandan DEM Parti Diyarbakır milletvekilleri Ceylan Akça Cupolo ile Adalet Kaya, Güran cinayeti ile gündeme gelen Tavşantepe Köyü için Meclis’e araştırma önergesi verdi. Cupolo ile Kaya’nın önergesinde "Narin’in ablası, kuzenleri dahil köydeki pek çok çocuğun doğal olmayan yollarla öldüğüne ilişkin iddia ve makul şüpheleri beraberinde getirmiştir. Bu ölümlerin araştırılarak Tavşantepe Mahallesi’nde çocuk güvenliğinin sağlanması gerekmektedir” dedi.

8 yaşındaki Narin Güran

SIR GİBİ SAKLIYORLAR

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Av. Müjde Tozbey, kayıp çocuklara ilişkin bakanlık tarafından hazırlanan verilerin yetersizliğine dikkat çekti. AKP iktidarının çocukların korunmasına yönelik bir çözüm üretmediğini söyleyen Tozbey, BirGün TV’ye yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"2008 ile 2016 yılları arasındaki 8 yıllık süreçte, kaybolan çocuk sayısı 3 kat arttı. 2010 yılından sonra da asla kaybolan çocuklarla ilgili veri açıklamadı. Bu da AKP iktidarının kaybolan çocuklarla ilgili bir politikası olmadığını, mücadelesinin olmadığını, pratiğinin olmadığını ve bunu engellemeye yönelik bir çalışmasının olmadığını gösteriyor." AKP iktidarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çocuklara yönelik çalışmalarının yetersiz olduğuna da dikkat çekerek şöyle devam etti: "Tarikatlar ve cemaatler eliyle özellikle kadınların ve çocukların yaşamlarını değiştirmek konusunda büyük çabaları var. ‘Ailenin kutsallığı’ AKP iktidarında yoğun bir gündem haline geldi. Aile, kadından ve çocuktan üstün demektir. Kadın ve çocuk aile içinde ne yaşarsa yaşasın, kol kırılır yen içinde kalır. Kadın ve çocuk buna boyun eğmek zorunda. Narin’in ailesinde de gördük, Narin’i nasıl yok etmeye çalıştıklarını. Aile içinde örgütlü bir şekilde, ailenin sırrı ortaya çıkmasın diye bunu yaptıklarını gördük. İşte bu ülkedeki ‘kutsal aile’ anlayışı bu anlama geliyor." Geçen sene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın hazırladığı çocuk hakları strateji belgesi ve eylem planını da anımsatan Tozbey "Bu belge aslında kutsal aile yapısını korumaya dair bir mücadeleyi içeriyor. Ülkemizde okula giden çocukların üçte biri aç okula gidiyor, harçlıksız okula gidiyor. Kitaplarını, formalarını alamıyorlar. Bunlara dair hiçbir plan olmadığı sürece, bakanlık tarafından yapılan programları samimi bulmuyoruz" dedi.

Avukat Müjde Tozbey
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı

∗∗∗

BİR BEBEK DAHA ÖLDÜ

Ülke, 8 yaşındaki Narin’in öldürülmesi ve Tekirdağ’da 2 yaşındaki Sıla bebeğin şiddet ve istismara maruz bırakılmasıyla sarsılırken bir haber de Konya’dan geldi. 2 yaşındaki bir bebek, ailesi tarafından tarlada ölü bulundu. Bebeğin ölümü şüpheli bulunduğu için cansız bedeni Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.