NATO’nun Londra’da gerçekleştireceği zirve öncesi ittifakın geleceğine yönelik tartışmalar derinleşiyor. Baltık ve Polonya güvenlik planlarını bloke eden Ankara, ittifaka ‘rest’ çekse de, NATO savunuculuğundan vazgeçmiyor

NATO’nun yılmaz savunucusu AKP

Mehmet Emin Kurnaz

İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan Kuzey Atlantik Paktı'nın (NATO) geleceği merak konusu. Sovyetlerin dağılmasının ardından işlevsiz hale gelen ittifak üzerine tartışmalar derinleşirken, 70. kuruluş yıl dönümünde 29 ülke liderinin buluşacağı 4 Aralık Londra zirvesi öncesi tansiyon iyice yükseldi.

Eleştiriler bitmek bilmiyor

NATO’nun işlevsiz hale geldiği tespiti yapan ABD Başkanı Donald Trump'ın, üye ülkelere yönelik “Bizim kendilerini savunmamızın beklendiği bazı NATO ülkeleri sadece yüzde 2'lik taahhütlerini yerine getirmemekle kalmıyor, aynı zamanda yıllardır yapmadıkları ödemeleri ihmal ediyorlar” şeklindeki çıkışı gerilimi tırmandırdı. Öte yandan NATO’ya, YPG’yi ‘terör örgütü’ olarak tanımasını talep eden Ankara’nın, Polonya ve Baltık devletlerinin güvenliği için hazırlanan savunma planlarını bloke etmesi ve son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti’ açıklaması tartışmanın dozunu yükseltti.

Tezler çürüdü

Bir taraftan NATO’ya rest çekmekle övünen AKP hükümeti, öte yandan ABD ve NATO’dan vazgeçemeyeceğini de gösteriyor. İttifaka yönelik en sert eleştirileri ortaya atan Macron’a yönelik tepkinin yine AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelmesi, AKP’nin NATO’dan vazgeçtiği şeklindeki tezleri çürütüyor. Zirve öncesi değerlendirmelerde bulunan yandaş kalemler ise, NATO’ya “Müttefiklik için, Türkiye’ye karşı YPG sopasını bırak’ çağrısı yapıyor. Söz konusu çıkışlar, üye ülkelerde bile varlığı tartışma yaratan NATO’nun savunuculuğunun hükümet cephesi tarafından canhıraş şekilde sürdüğünü gösteriyor.

***

‘Biz buradayız, müttefikiz’

Londra zirvesi öncesi açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin NATO’ya karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak NATO müttefiklerinin Türkiye’yi Suriye sınırında YPG ile mücadelede yalnız bıraktığını söyledi.

Zirvenin Macron’un NATO’nun beyin ölümü yaşadığı tartışmalarının ardından yapılacağını anımsatan Akar, “NATO, değişen zamanlara ve ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap verecek esnekliğe sahip, güçlü ve çevik bir örgüt olduğunu göstermiştir. Türkiye olarak biz buradayız ve müttefikiz” diyen Akar, “Aynı zamanda önümüzdeki yıllarda ittifakın, gerçek misyonuna ve ilkelerine bağlı, her bir müttefikin güvenlik ve emniyetinin sigortası olan daha güçlü ve sağlıklı bir birliğe doğru evrileceğini umuyoruz” İfadelerini kullandı.

***

Liderlerin çıkışı iç siyasete yönelik

Konuya ilişkin BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berk Esen, son dönem NATO içinde ABD ve Türkiye’nin tetiklediği krizin daha çok ikili anlaşmazlıklardan kaynaklandığını belirtti.

nato-nun-yilmaz-savunucusu-akp-655952-1.
Doç. Dr. Berk Esen

NATO’nun işlevsiz kaldığı tartışmasının, 90’lı yılların ortasından başladığını hatırlatan Esen, “Başta Bosna krizi olmak üzere Kosova ve Afganistan’da yaşanan çöküş, sonrasında yaşanan çatışma, 11 Eylül sonrasındaki radikal İslami terör ve batı ülkelerinin mücadele isteğine baktığımızda NATO işlevsiz kalma eleştirisinden bir dönem kurtulmuştu. Fakat bezer bir eleştirinin bugün farklı nedenlerden tekrar ortaya çıktığını görüyoruz” diye konuştu.

“Macron ile Erdoğan arasındaki çatışmanın daha çok iç siyaset temelli olduğunu söylemek mümkün” diyen Esen, Türkiye’nin NATO’ya yönelik eleştirisinin de iç siyasete ilişkin olduğunu belirtti. Esen sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında Macron daha çok Avrupa kamuoyuna yönelik bir açıklama yaptı. Fransa Avrupa’da liderlik rolü oynamaya çalışıyor. Macron hem iç siyasette durumunu düzeltmek hem de Avrupa içinde Fransa’yı tekrar baş aktör konumuna getirmek istiyor. Erdoğan’ın da durumu böyle, NATO savunmasından çok Macron’a yüklenme söz konusu. Tump’ın da NATO’ya eleştirilerinin kendi iç siyasetine yönelik olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında AKP’nin NATO’dan çıkmak isteyeceğini düşünmüyorum. Türkiye çok uzun süredir NATO’dan kaynak sağlıyor, Türk ordusu NATO’ya göre konum belirlemiş durumda, NATO’dan çıkmayı göze alamazlar.”

cukurda-defineci-avi-540867-1.