Nâzım Hikmet’in sesi soluğu bir kez daha İstanbul’da dolaşıyor. Bu kez ama eşine sık rastlanır bir biçimde değil. Büyük şairin ölmeden önce 40’a yakın dilde yayımlanmış ve çeşitli ülkelerden bir araya getirilmiş kitapları ilk defa İstanbul’da bir arada sergileniyor. Bomontiada’da gerçekleştirilen ve ‘Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde’ isminin verildiği serginin içerisinde yer alan kitaplar, Brezilya’dan Sovyetler […]

Nâzım’ın elleri İstanbul’da

Nâzım Hikmet’in sesi soluğu bir kez daha İstanbul’da dolaşıyor. Bu kez ama eşine sık rastlanır bir biçimde değil. Büyük şairin ölmeden önce 40’a yakın dilde yayımlanmış ve çeşitli ülkelerden bir araya getirilmiş kitapları ilk defa İstanbul’da bir arada sergileniyor. Bomontiada’da gerçekleştirilen ve ‘Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde’ isminin verildiği serginin içerisinde yer alan kitaplar, Brezilya’dan Sovyetler Birliği’ne, ABD’den Japonya’ya kadar büyük bir coğrafyadan toplanmış.

Küratörlüğünü Melih Güneş’in, tasarımını Aykut Genç’in yaptığı sergi aynı zamanda Nâzım Hikmet’in 117. yaşına denk geldi. Nâzım’ın 55 yıl önce kullandığı daktilosu da serginin bir diğer parçası. Serginin önceki gün yapılan açılışında yönetmenliğini Nebil Özgentürk’ün yaptığı ve senaryosunun Özgentürk ile Güneş tarafından yazıldığı ‘Nâzım’ın Kanatları’ isimli belgesel gösterildi.

Nâzım’ın İstanbul zindanlarındaki mahpus arkadaşı Ramiz Demirkuşak ile olan ilişkisinin aktarıldığı belgesel filmde, Demirkuşak’ın Rusya’daki torununun İstanbul’daki akrabalarını arayışı konu ediliyor. Bu akraba kim derseniz, Sevgi Divitçioğlu’dur. Belgesel gösterimi sonrasında Divitçioğlu, Güneş ve Özgentürk ile beraber belgeselin mimarlarından Arif Keskiner’in katılımıyla şahane bir söyleşi yapıldı.

Geniş kapsamlı bir araştırma sonunda toplanan yüzlerce kitabın arasında, Almanya’da 20, Küba’da 10, Fransa’da 20, Çin’de 100 adet basılmış özel ve nadir kitaplar yer alıyor. İtalya’da yayımlanan bir kitap için Abidin Dino’nun yaptığı illüstrasyonlar ve Ara Güler’in şairin Moskova’daki çalışma odasında çektiği imzalı fotoğraflar da İstanbul’da ilk kez sergileniyor. Kitaplar içinde Nâzım Hikmet’in bilinmeyen, Türkiye’deki külliyatında bulunmayan pek çok eseri de yer alıyor.