Nazlı kedi anla bizi

MEHMET ÖZÇATALOĞLU

Zor zamanların içinden geçiyoruz. Sistemsizlik çağının talihsiz yaşayanlarıyız. Akşam yatarken her şey iyi ve güzelken sabah bir kâbusa uyanabiliyoruz. Yarınını planlayabilene aşk olsun. Tüm bu zorlukların üstesinden gelmeye çabalarken çocukları oyunun dışında tutmaya çalışıyoruz. Bizim yaşadıklarımızın çok da farkında değiller zaten. Çünkü bizden çok farklı bir kuşakla karşı karşıyayız. İster ‘Z Kuşağı’ diyelim ister teknoloji çocukları istersek de Yalvaç Ural’ın deyişiyle ‘başparmak çocuklar.’ Kendilerine has bir dünyaları var ve o dünyanın içine dahil olabilmemiz de kolay değil. İzin vermiyorlar. Teknoloji hızlı ilerledi, kuşak çabuk değişti. Kuşaklararası fark da inanılmaz düzeyde. Ortaklaşabilmek pek olanaklı değil. Ama yine de kitaplar konusunda olsun ortaklaşabiliriz diye düşünüyorum. Bazı yazarlar hem bizim hem de onların vazgeçilmezi çünkü. Bu isimlerden biri de Behiç Ak.

Behiç Ak yeni bir kitapla selamladı bugünlerde hem bizi hem de Z Kuşağını. ‘Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi.’ Bu kitap bir kedinin gözünden yazılmış. Yazarın o bildiğimiz mizahi dili yine sarıp sarmalıyor hemen. Modern dediğimiz bu zamanın üzerimizdeki etkisini bir kedi anlatıyor bize.

Nazlı adındaki kedi öyle kendinden emindi ki, rüzgârın bile kendisi için estiğini sanıyordu. Tüm aile, onun kölesiydi sanki. Mimar babanın yeni projesi nedeniyle taşınacak olmalarını da üstüne alınmıştı. Oktay önce okulundan ayrılacak olmasını dert etmiş ama düşündükçe küçük bir kente taşınmak cazip gelmeye başlamıştı. Farklı bir ev, geniş oyun alanları, ilginç komşular ve yeni kurulacak hayvanat bahçesi hepsinin alışkanlıklarını değiştirecekti. Tabi ki Nazlı Kedi’ninkini de.”

Kitabı gözünden okuduğumuz Nazlı Kedi’yi tanıtayım biraz yazarın tümceleriyle: “… Mevsimlerin, hizmetçisi olduğuna inanırdı. Kış, onun kalorifer peteklerine yapışıp mırıl mırıl uyuması için tasarlanmıştı. Yazın ise bütün amacı, güneşli zeminde pinekleyebilmesini sağlamaktı. İlkbahar, ah o sevimli, fedakâr ilkbahar! Kediciğin içini sevinç kaplasın diye harıl harıl çalışırdı. Bu mevsimde çiçekler onun için açar, etrafa mis gibi kokular saçardı. Yaseminler, filbahriler, karanfiller, papatyalar, menekşeler kendini Nazlı Kedi’ye beğendirme yarışına girerdi. Sadece onlar mı? Şu kocaman evrende, bildiğiniz her şeyi tek ülküsü, kedicikten sevgi dolu bir ‘miyav’ alabilmekti.

İlginç bir kedi. Aslında tam da Z Kuşağının tavırlarını yansıtan bir kedi gibi. Kendini merkeze koymuş ve dünyanın etrafında döndüğünü sanan. Kitapta büyük şehirlerden küçük bir kente taşınma sürecini okurken, şehir yaşamına bir eleştiriyi de okuyoruz aslında. Satır aralarına ustalıkla yerleştirilmiş bir modern çağ eleştirisi. Öte yandan hayvanat bahçelerinin hayvanlar tarafından bakılınca ne denli olumsuz olduğu da kitapta gözler önüne seriliyor. Buralarda mimar Behiç Ak’ın imzası var tabi ki. Ayrıca kitabın çizimleri de yazarın kendisine ait. Çizer Behiç Ak’a…

Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan ‘Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi’ çocuklarla ortaklaşabileceğimiz üzerine konuşabileceğimiz hatta kitabın dışına çıkarak farklı konuları da beraberinde getiren bir kitap.