Nazlıaka'dan İsmail Kahraman'a istifa çağrısı

Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından başlatılan “Meclis Sohbetleri” programında kadın oyuncuların sahneye alınmamasına sert tepki gösterdi.

Konuya ilişkin yazılı soru önergesi veren Nazlıaka’nın açıklaması şu şekilde:

“Sanat medeniyetlerin kurulmasına, kültürlerin gelişmesine katkı sunan en temel dallardan biridir. Sanat bütünleştirir, toplumsal köprüyü kurar. Ancak 16 yıldır en başarılı olduğu alan toplumu kutuplaştırmak olan AKP zihniyeti bir kez daha; üstelik de milletin Meclisi’nde hortlamıştır. Sanatı ve sanatçıyı kendine düşman görenler bu kez kadınları hedef almaktan, kadın sanatçılara sansür uygulamaktan geri durmamıştır.

Biz bu zihniyeti iyi biliyoruz: ‘Tükürürüm böyle sanatın içine’ diyenlerden, sanat eserine ‘ucube’, sanatçıya ‘terörist’ diyenlerden, sergi basan gericilikten tanıyoruz bu karanlık kafaları. Bilinsin ki dün akşam İsmail Kahraman’ın ‘laiklik düşmanı’ unvanına bir de ‘kadın düşmanlığı’ eklenmiştir. İsmail Kahraman Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dehadan miras kalan o koltuğa yakışmamaktadır!

İSMAİL KAHRAMAN'A İSTİFA ÇAĞRISI

Buradan kendisine sesleniyorum: Sayın Kahraman, sanata ve sanatçıya dokunan, kadına düşman olup toplumsal alandan çekmeye çalışan herkes yanar. Bilin ki her gün artan şiddetin, ayrımcılığın, kadını yok saymanın bir sorumlusu da bizzat sizsiniz. Sizi istifaya davet ediyorum!”

"SANAT EVRENSELLİĞİN DİLİDİR"

Sanat bir toplumun en temel birleştirici ögelerinden biridir. Bunun yanı sıra medeniyet inşasına ışık olan sanat evrenselliğin de dilidir. Bu nedenledir ki Cumhuriyet devrimi aynı zamanda bir sanat ve kültür devrimidir. Ancak sanat kimi dönemlerde bu özellikleri ile bazı zihniyetlerin hedefinde olmuştur. Son 16 yıllık AKP iktidarları döneminde de sanat ve sanatçı her daim iktidarın karşısındaymış gibi kodlanmış ve aşağılanmıştır. “Tükürürüm böyle sanatın içine” şeklinde sloganlaşan bu zihniyetin bir yansımasını IŞİD’in yıktığı antik kent Palmira’da yağmalanan sanat eserlerinde, çalınan tarihi ve kültürel miraslarda bulabilirsiniz.

AKP iktidarı döneminde sanata yönelik sansürün bir örneği milletin en yüksek temsil yeri olan TBMM’de yaşanmıştır. Basına yansıyan haberlere göre şahsınız tarafından başlatılan ve birçok düşün ve fikir insanına kapılarını açan “Meclis Sohbetleri” programının ikincisinde kadın sanatçılar sahneye çıkarılmamıştır. “Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu” temasıyla yapılan etkinlik öncesi Devlet Tiyatroları oyuncularına “kadınlar sahnede istenmiyor” denilmiştir. İddiaların bir kısmında ise iki gün boyunca prova yapan sanatçılara baskı yapıldığı, bazı bürokratların “eşine sarılma” sahnesine dahi müdahale ettiği belirtilmektedir.

Nazlıaka'nın, Meclis başkanı İsmail Kahraman tarafından yanıtlamasını istediği sorular ise şunlar:

1- Provalara müdahale eden bürokratlar kimlerdir? Bu kişiler hangi yetki dâhilinde böyle bir müdahalede bulunmaktadır?

2- Mustafa Kemal Atatürk’ten miras kalan koltuğu hakkıyla temsil ettiğinizi düşünüyor musunuz? Kültür ve sanat devriminin bir örneği olan Cumhuriyet’in kurduğu Meclis’te sanata sansür ne anlama gelmektedir?

3- Laiklik düşmanlığı akabinde hanenize bu olaydan sonra kadın ve sanat düşmanlığı da eklenmiştir. Böyle bir sansüre başvurmanızın nedeni nedir? O koltuğa yaraşır davranmadığınızın farkına varıp istifa etmeyi düşünüyor musunuz?