Ne çıkcam dışarı en güzel ortam evde dedirten 10 karlı film

ENGİN ÖZER @enginzer

İki hafta önce günlerden bir gün, kahvaltı yaparken BirGün’den (bu gazete) sevgili Can dm attı ve dedi ki “Abi bu hafta 2016’nın en komikli, neşeli şeylerinden bir derleme yapabilir misin?”

Tam kahveye süt dökecektim, sütü dökünce kahve elime sıçrayacak, aman demeye kalmadan da bardağı laptop’a devireceğim, iyisi mi Can’a çabucak cevap atayım dedim ve “Oluy, tebi” diye cevap atıverdim. Bu cevabı attığımdan beri 2017’den dileğim, o “oluy, tebi” diyen dillerim yıl boyunca İsmail Saymaz karşısında hökümet savunmak zorunda kalsın, o mesajı yazan ellerim tüm yıl Binali Yıldırım’la aynı takımda voleybol oynasın.

Oturdum yazıyı yazacağım kar başladı. Geçen haftaki malum kar yağışının sezon 1 ep1 olan hali. Hani akabinde elektriklerin ben gidiyorum olm, ne haliniz varsa görün diyerek, memleketi terk ettiği yağış. Evdeki laptop tam olarak 8 senelik. Pili o kadar bitik ki, bırak elektrik gittiğinde aniden kapanmayı, bu elektriğin gideceğini önceden hissedebiliyor. Henüz kurda dalgalanma başlarken çaat kapatıyor kendini.

Çeşitli sebeplerden ötürü iki aydır bu köşeyi aksatıyorum. Koskoca iki ay. Sebeplerin ne kadar geniş bir çeşitliliğe yayıldığını hesab edin. Söz de verdim yazı yollayacağım diye, düştüm karda yollara kahveci arıyorum. Nesli, kahvesi önemli değil jeneratörü olsun yeter. Oturduğum semt kentsel dönüşüme girdi. Gökdelenler falan diktiler. Etkisini 2 yıl içinde görmeye başladık. Önce custom bisikletli, kırmızı bere & dar paça çocuklar gezinmeye başladı sokaklarda, sonra kahveciler ve pizzacılar geldi. Neyse buldum bi kahveci girdim içeri ama daha ancak öğlen olmasına rağmen ortam full. Kahvecinin karşısındaki kız öğrenci yurdu da elektrikler kesildi diye komple mekana inmiş. Kızın biri “çamaşırlar maknede kaldı abi onnarı naapcaz” diye dolanıyor, diğeri “sınav noolcak asıl hacu” diyo, ben de slalom yaparak ortamdaki tek boş prize doğru sincap gibi sekiyorum. Elbette kibarlık ve centilmenlik ve daha bir sürü güzel şey şu yaşadığımız ortamda en çok ihtiyacımız olan şeyler. Fakat o piriz benim olacak! Nihayetinde o kadar uğraş, didin ve fakat elektrik kesintilerinden ötürü BirGün kriz yönetimine geçti ve yazıları erkenden topladı. Benim 2016’nın “en’leri” yazısı böylece güme gitti. Onun yerine hırsımızı kardan çıkaralım dedik. Olur da kar yine yağar ve elektrikler gitmezse, buyrunuz şöyle bi derlememiz var efenm…

1 30 Days of Night

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233620-1.
Alaska’da 30 gün boyunca gece. Mavi, siyah, beyaz… Saklanmak lazım çünkü vampirler gelecek, hepimizi yiyicek! Filmin konusu kısaca bu. Kimi sitelerde pek beğenilmemiş, bakmayın siz oralara. Vadettiklerini yerine getiren güzel bir gerilim. Ha, özellikle mekanlardan kaçış sahnelerinde kimi karakterlerin aldıkları gerzek kararlara aşırı sinir olabiliyorsunuz ama olur o kadar.

2 Misery

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233621-1.
Kadroya gel: Yönetmen Rob Reiner, eser Stephen King, senaryo William Goldman. Oyuncular James Caan ve Kathy Bates.
Paul Sheldon isimli ünlü bir yazar kuş uçmaz kervan geçmez, karı kışı bol bir noktada kaza geçirir ve Annie Wilkes isimli bir manyak tarafından kurtarılır. Biz aslında başlarda Annie’nin bir manyak olduğunu bilmeyiz. Annie sadece yazarın tutkulu bir hayranıdır. Ancak zamanla… Diyor ve izlemeyenler için bahsi burada kapatıyoruz. Gerilim klasiği Misery tam da uzun ve karlı geceler için.

3 Home Alone

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233622-1.
Tüm dünyada kısa sürede kült olan Evde Tek Başına’nın yönetmeni Chris Columbus, film yapmaya Coppola’nın Baba serisini izledikten sonra karar vermiş. Steven Spielberg’in elinden tutmasıyla da olayı koparıp götürmüş.

Amerikan rüyasının noel süslü hali olan Evde Tek Başına, yayınlandığı dönemde gerçekten de her çocuğun hayallerini süslemişti. Öyle şahane ev bende olsun, isterse kapıya elini dört parmak yapmış Celal Kılıçdaroğlu dayansın modundaydı herkes.

4 Fargo

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233626-1.
Minnesota’nın bir banliyösü olan St. Louis Park’ta doğup büyür Coen Kardeşler. Biz gidip görmedik ama Google görsellerde yanına winter yazıp aratınca Fargo’daki karın nereden geldiğini anlamak hiç zor olmadı. Hatırlarsanız filmde de mali sorunlar yaşayan Jerry Lundegaard (William H. Macy) Minnesotalı bir kardeşimizdi.

1996 yılında, gösterildiği her festivalde büyük başarı yakalayan bu gangster komedisi, dünya sinemasına da Coenleri ilan etmişti. Coen gerçekliğine muhteşem müzikler ve ipek (hafif kanlı) gibi bir kar örtüsüyle tanık olmak için Fargo gibisini bulamazsınız. Tuhaf bir film bu. İnsan ne kadar izlese de sıkılmıyor.

5 The Thing

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233627-1.
Kar aslında ışığı yansıttığı için ilk önce bir ferahlık verir bünyeye. Ama karda uzun süreli zaman geçirmek ve kırılan ışığın her şeyi yutan derinliği yavaş yavaş klostrofobik bir ortama bürünür. Görüntüler uzaklaşır, sesler belirsizleşir. Kuşku her kapı aralığından, çarpan her camdan içeri dolar.

İşte bu ortamlar efsane yönetmen John Carpenter’ın çılgın attığı ortamlar. Kuzey Kutbu' nda geçen bilimkurgu gerilimde hem yönetmenin şüpheyle karışık tekinsiz atmosferini, hem de Kurt Russell’ın en iyi dönemlerini izleyebilirsiniz.

6 The Shining

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233628-1.
Gülen adam vardı Kemal Sunal’ın hani? Doğarken bile ağlamamış da gülmüş. Jack Nicholson‘da da doğarken aynı nevrotik ifadeyle doğmuş hissi yok mu sizde de? Shining’deki o joker sırıtışıyla çıkmış gelmiş gibi dünyaya.

Shining, kuşkusuz sinema tarihinin en çok ilham alınan, üzerinde en çok konuşulan filmlerinden birisi. İkizlerin “Come Play With Us” demeleri, kapının kırılışı, banyo sahnesi, bardaki dialog, bahçe kaçışı, otele gidişin helikopter çekimi gibi akla gelen her sahnesi efsane olan benzersiz bir yapım. Aslında hiç durmadan yağan karın etrafı sararak otelden uzaklaşmanın imkansızlığını desteklemesine gerek bile yoktu. Biz zaten inanmıştık yarattığın psikopat ortama Kubrick aabi.

7 Alive

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233629-1.
Filmimiz gerçek hayattan alıntı. Zamanında hikâye basılı medya aracılığıyla (internet yokkene) dünyaya yayılmış. Bir rugby takımı, maç için Şili’ye giderken uçakları And Dağları'nda çakılır. Kayıtlara geçmiş en gerçekçi cannibalism vakalarından biri başlamak üzeredir. Hayatta kalanlar hayatta kalmaya devam etmek için kazada hayatını kaybeden arkadaşlarını yemek zorunda kalırlar. Kar mı? And Dağları… Ayrıca Ethan Hawke var.

8 Låt den rätte komma in (Let the Right One In)

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233630-1.
Hazır Kuzey'den gelen her şey iyidir dedikten sonra bu şaheseri atlamadan geçmeyelim. Bir 2008 filmi daha. O yıl ki festivaller cidden iyi film yapmıştı :)

İki ergen tipin aşkını, buz gibi bir vampir hikâyesiyle izliyoruz. Senaryodaki minik dokunuşlar, zaman zaman etrafı saran gotik atmosfer ve eve alıp besleyesimiz gelecek kadar özdeşleştiğimiz bir vampir kardeş. Bir defa nazik bir kişi, yol yordam biliyor, sokakta gördüğümüz insanlardan çok daha insan bir kişi. Özetle izlemediyseniz büyük kayıp, hemen şeediniz.

9 Into the White

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233631-1.
Öncelikle karıştırmayınız, “Into the Wild” değil. O da muhteşem bir yapım ama bununla alakası yok. Şu ana kadar kime önerdiysek gidip Into the Wild’ı izlediği için not düşelim dedik.

İkinci Dünya Savaşı’nın Norveç’e bulaşan kısımlarındayız. Norveç ve savaş, haliyle karla da buluşma anlamına geliyor. Nedense hak ettiği değeri göremedi bu film. İzlemeyenler kaçırmasın, her dakikası nefes kesen bir yapım.

10 Dead Snow

ne-cikcam-disari-en-guzel-ortam-evde-dedirten-10-karli-film-233632-1.
Savaşın dramını anlatıyor, bu da aynı yerde, aynı savaşın dalgasını geçiyor. Yeterince ilgi görmemiş bir başka yapım. Kesinlikle harika bir korku – komedi. Aslında korkuyla alakası yok ama adettendir yazmak lazım, sonuçta içinde zombiler var.

Albay Herzog’un liderliğinde Rusya ile İngiltere arasındaki iletişimi kesmek için Norveç Dağları’na gelen Naziler bölgede yarattıkları vahşetin ardından halkın çabalarıyla öldürülürler ve diriliş zamanı geldiğinde mekana tatile gelen öğrencilerin başına musallat olurlar.