Ne cinayetler bitti, ne kadınlar sustu

Fotoğraf: meltem ulusoy / csgorselarsiv.org

HABER MERKEZİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak çıkılmasının üzerinden bir yıl geçti. "Kadın haklarının teminatı için İstanbul Sözleşmesi’ne ihtiyacımız olmadığını görüyoruz" diyerek sözleşmeyi hedef alan AKP iktidarı, kadınları güvence altına alacak uygulamalar yapmak yerine kazanılmış hakları hedef almaya devam ediyor. Aradan geçen bir yılda ne kadın cinayetleri son buldu ne de kadınlar haklarından vazgeçti.

Uzun süre boyunca iktidarın, cemaatlerin, tarikatların ve gericilerin hedef aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı 20 Mart 2021’de Resmi Gazete’de yayımlandı, 1 Temmuz 2021’de ise bu karar resmileşti. CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer’in 8 Mart’ta yaptığı açıklamaya göre 2021’de 217’si şüpheli 497 kadın erkekler tarafından katledildi. 8 Mart’tan bu yana çok sayıda kadın katledildi. Önceki gün bu rakamlara 17 yaşında bir kadın daha eklendi.
Antalya'da 2 yıl önce akrabası Birol K.'nin cinsel istismarına ve ayrıldığı T.B.’nin tehditlerine maruz bırakılan 17 yaşındaki Nuray Demir, ölü bulundu. Yapılan incelemeye göre Demir’in öldürülmüş olabileceği belirtildi.

Annesinin kuzeni olan Birol K.'nin 18 Ocak 2020’de cinsel istismarına maruz bırakıldığını belirten Demir, şikâyette bulunmuştu. Demir’in istismar edildiğine ilişkin bulgulara rastlanmış tutuklanan Birol K. Antalya 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tarafından serbest bırakılmıştı. Yargılama sürerken Demir’e ulaşamayan yakınları, kayıp ihbarında bulundu. Muratpaşa’daki bir otelin odasında Demir'in cansız bedeni bulundu. Polisin olayla ilgili bir kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Demir'in teyzesi Nur Çevik ise yeğeninin eski nişanlısı T.B. tarafından tehdit edildiğini iddia ederek “T.B., Nuray'ı zorla konuşmak için otele götürüyor. Daha sonra Nuray'ın cansız bedenine ulaşılıyor” dedi.

***

Sözleşmeden vazgeçmiyoruz

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ilk gününden bu yana sokağa çıkarken Danıştay’da yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle davalar açıldı. Danıştay, talepleri reddetti ancak savcılar işlemin hukuka uygun olmadığına dikkat çekti.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına ilişkin açıklama yapan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı tarafından, “Bizler İstanbul Sözleşmesi’nde ısrar etmeye, kurumlara sözleşmeyi uygulama baskısı kurmaya devam edeceğiz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi Bizim” denildi. Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK tarafından yapılan açıklamada ise geçen bir yılda kadınların mücadelesinin çok daha büyüdüğü hatırlatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Anayasa’nın emredici hükmü gereği Danıştay yargıçlarını, önlerindeki iptal davalarında hukuka ve vicdan özgürlüklerine sahip çıkarak karar vermeye çağırıyoruz.”

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de “İstanbul Sözleşmesi’nden bir avuç azınlığa sevimli gözükmek için çekilindi. Maalesef İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı bir ilk adımdı. Dillerinde tam tersi ifadeler olsa da sırada; 6284 sayılı Kanun delik deşik edilecek, Medeni Kanun ve Anayasa’daki kadın-erkek eşitliği tartışmaya açılacak” diye konuştu.